‘Çocuklarımızın mücadelesi mirasımızdır’

• Cizre’de 2015’te ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında katledilen çocuklarının mücadelelerini devralan anneleri Hiznê Arslan ve Esmer Çıkmaz, HDP’de omuz omuza mücadele veriyor.

Şirnex’ın Cizre ve Silopi ilçesinde Aralık 2015’te ilan edilen sokağa çıkma yasağının üzerinden 6 yıl geçti. 79 günlük yasak sırasında 10 bine yakın yapı zarar görürken, kent harabeye çevrildi. Tank ve zırhlı araçların yanı sıra ağır silahlarla yaşam alanlarının harabeye çevrildiği kentte 177’si üç ayrı binanın bodrum katında yakılmak üzere 288 kişi katledildi. 14 kişinin cenazesine ise hala ulaşılamadı. Bu veriler, ailelerin verdiği bilgiler ve yaptıkları başvurularda ortaya çıktı. Ancak yerle bir edilen şehirde katledilenlerin sayısı daha fazla.
Yasaklar sırasında katledilen çocuklarınının mücadelelerini devralan anneleri Hiznê Arslan ve Esmer Çıkmaz, HDP’de omuz omuza mücadele veriyor.

Anneler omuz omuza

Ailelerin girişimleri ve verilen kadın örneklerine rağmen hala cenazelerine ulaşamayanlardan biri 19 yaşındaki Hacer Arslan. Kızı Hacer Aslan’ın cenazesini aradığı esnada oğlu Sait'in (22) cenazesi verilen anne Hiznê Arslan’ın (47) tek amacı çocuklarının yarım kalan hayallerini gerçekleştirmek.
 Tıpkı Hiznê Arslan gibi kızı Yasemin Çıkmaz’ın (16) cenazesi için DNA testi verdiği hastanede oğlunun yaşamını yitirdiğinden haberdar olan 48 yaşındaki Esmer Çıkmaz’a da oğlu Vahap’ın cenazesi verildi. Yasemin’in cenazesi 28 Şubat 2021’de bulunsa da anne Çıkmaz, çocuklarının uğruna yaşamını yitirdiği mücadelede şimdi Arslan ile omuz omuza. 
 
Katledilen çocuklarının mücadelelerini devraldı

Çocuklarının katledilmesinden sonra 2017’de mücadelede yer almaya başlayan Hiznê Arslan, aynı yıl içinde Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Cizre İlçe Eşbaşkanı olarak seçildi. Şuan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Cizre İlçe yönetiminde çalışmalarını sürdüren Arslan, bir anne için en acı olanın bir çocuğunun cenazesini ararken başka bir çocuğunun cenazesiyle karşılaşması olduğunu belirtti. Cizre’de yakılan bodrumlardan birinde kızı Hacer’i kaybeden Hiznê Arslan, Mezopotamya Ajansı’ndan Zeynep Durgut’a konuştu.

Kızının cenazesini ararken oğlunun cenazesiyle karşılaştı

Yasak esnasında kardeşinin de evinin önünde katledildiğini söyleyen Arslan, “Hacer'in cenazesiyle birlikte kardeşimin cenazesini de arıyordum” dedi. Arslan, o dönem yaşadıklarını şöyle anlattı: “Kardeşimin cenazesini teşhis edip defnettikten sonra Urfa'ya gittik. Kızımın cenazesini ararken oğlumun cenazesiyle karşılaştım. Yaşadığım sürece o günü unutmayacağım.” Oğlunun cenazesini aldığında O'na “O çok sevdiğin davayı bırakmayacağım” sözünü verdiğini söyleyen anne Arslan, yaşamının her anında çocuklarının olduğunu ifade etti.

‘Öldürseler de 
davalarından vazgeçmem’
Oğlu Sait Arslan’ın kendisine hep, 'Anne direnmek yaşamaktır’ dediğini belirten anne Arslan, “Ben bu sözden güç aldım. Bu sözü hatırlayarak, ayağa kalktım ve acıları benimkinden daha fazla olan anneleri görmek ve onlarla acılarımızı paylaşmak için çalışmalara katılmaya karar verdim” dedi. “Hiçbir şey ne Hacer’in saç tellerinden, ne de Sait'imden daha değerli değildir. Onların isimleri mücadele inancıma güç veriyor” diyen anne Arslan şimdi HDP yöneticisi. Arslan, "Ne olursa olsun bu mücadeleden vazgeçmeyeceğim. Çocuklarımın davasını sonuna kadar sürdüreceğim. Gelip beni öldürseler de davalarından vazgeçmem” sözünü verdi

‘Oğlum, kızımın imdadına yetişemedi’
HDP ilçe yönetiminde yer alan Esmer Çıkmaz da, kızı için hastanede verdiği kanın oğlu Vahap’ın cenazesiyle eşleştiğini aktardı. Çocuklarından sonra mücadele sözü verdiğini söyleyen Çıkmaz, kızı Yasemin’in etrafı kuşatılmış bodrumdan çıkmasına izin verilmediğini hatırlatarak, ağır yaralandığını haberlerde gördüğünü söyledi. Anne Çıkmaz, yaşadıklarını şöyle anlattı: “Gidip onları kurtarmak istedik ama izin vermediler. Kızımın katledildiği o bodrumun karşısında oturuyorduk. Çocuklarımızın yakılan cenazelerinin kokusu bize geliyordu. Üzerinden 6 yıl değil sanki 6 gün geçmiş. Acımız halen taze. Kızımın cenazesini bulmak için hastaneye verdiğim kanla oğlum Vahap'ın cenazesini buldum. Oğlum, kızımın imdadına gitmişti ama yetişemedi.”
 
Özgür bir yaşam için…

Çocuklarının mücadelesini sonuna kadar sürdüreceğinin sözünü veren Çıkmaz, “Bize bıraktıkları mirası asla yarı yolda bırakmayacağım. Çocuklarımın yolu doğrunun ve iyiliğin yoluydu. Her zaman onların yolundan ilerleyeceğiz” dedi. Çocuklarım “Ölürsek yas tutma ve ağlama. Onurlu ve şerefli bir ölüm kölece bir yaşamdan daha iyidir” söylediklerini aktaran anne, “Ağlıyorum ama beni bağışlasınlar” dedi.
Son üç yıldır HDP'nin çalışmalarında yer alan Çıkmaz, şu sözlere yer verdi: “Ayaklarımın üzerinde durduğum sürece mücadele edeceğim ve çocuklarımın yolundan yürüyeceğim. Ağacı kökünden sökemezler. Bu ağaç yeniden dallanacak. Annelere sesleniyorum; bu zulme karşı sessiz kalmayın ve çocuklarınızın mücadelesini yürüttün. Çocuklarımızın dediği gibi; ourlu ve şerefli bir ölüm, kölece bir yaşamdan daha büyüktür.” MA/ŞIRNEX