DAİŞ’in esaretinde 18 gün
Kadın Haberleri —
- DAİŞ’in Rojava’ya saldırısına tanık olan kadınlar, o karanlık günleri asla unutmuyor. DAİŞ’in Til Marûf saldırısında 18 gün esir alınan Fensa Hesen, çetelerin yargılanmasını istiyor.
2014’te Kuzey ve Doğu Suriye’nin Cizre Bölgesi’ne saldıran DAİŞ çeteleri 200’den fazla köyü kontrolüne aldı. 27 Mart 2014’de köyler, Kadın Savunma Birlikleri (YPJ) ve Halk Savunma Birlikleri'nin (YPG) direnişiyle özgürleştirildi.
Çetelerin hedefinde olan köylerden birisi de El-Xiznewî ailesinden Nakşibendi şeyhlerinin yaşadığı özel ve dini bir statüye sahip olan Til Marûf köyü idi. Öte yandan, Til Koçer beldesinin Irak sınırına ulaşan M4 Karayolu’na yakın olan Til Marûf, coğrafik açıdan da stratejik öneme sahipti. Sözde İslam adına savaşan DAİŞ, köydeki cami, mescit ve mezarlığı patlatmış, evleri de yakmıştı. Aralarında kadın ve çocukların da olduğu çok sayıda kişiyi kaçırmıştı.
DAİŞ’in yarattığı korku ve yıkım sürüyor
Şu anda DAİŞ’ten geriye yakılıp yıkılan camiler ve evlerin kalıntıları duruyor. 750 hanenin olduğu köyde şimdi sadece 180 aile yaşıyor. DAİŞ’in köydeki birkaç saatlik saldırısının yarattığı korku ve yıkım sürüyor. Köylüler tanımadıkları birini gördüklerinde tedirginlik yaşıyor.
18 gün esir alındı
O günlerde saldırıya tanık olan 55 yaşındaki Fensa Hesen yaşadıklarını Jinha’dan Ebîm Muhemed’e anlattı. Çeteler, Fensa Hesen’in evine saldırarak onu tam 18 gün boyunca esir aldı.
Siyah giysili çeteler her şeyi yok etti
"Saat 03.00 sıralarında uzun sakallı ve siyah giysili adamlar evime saldırdı” sözleriyle o günlere giden Fensa şöyle devam etti: “Duvarlarımızı aştılar ve vahşice eve girerek hem erkekleri hem de kadınları tutukladılar. Mallarımızı ve evlerimizi yağmalayıp yok ettiler, köylülerin araçlarını yaktılar ve ellerine geçen her şeye zarar verdiler. Önlerine gelen kişileri darp ettikten sonra kaçırdılar. Benim küçük oğlumu da dövdüler, ellerinde silahlarla bizi korkuttular.”
Çok sayıda kadın ve kız çocuğunun çeteler tarafından aşağılanıp esir alındığına işaret eden Fensa, çetelerin kadınları siyah çarşaf giymeye zorlandığını kaydetti.
Köydeki çoğu ev boş
DAİŞ saldırısı nedeniyle yüzlerce ailenin köyden göç etmek zorunda kaldığını söyleyen Fensa Hesen, “DAİŞ köyümüze saldırmadan önce hayatımız huzurluydu. O günden sonra evleri yıkıldığı için köye dönmeyen birçok aile var. Köyde kalanlar ise evlerini bir yol boyunca yeniden inşa etti” dedi.
Fensa Hesen konuşmasının sonunda, bölgede hala DAİŞ’in hücrelerinin olduğunu ve yeniden canlanmaya çalıştığını belirterek, “Bu çeteler cezalandırılmazsa başımıza daha beter bir durum gelecek. DAİŞ yargılanmalı ve yaptıkları insanlık suçlarının hesabını vermelidir” şeklinde konuştu.
QAMİŞLO