DAİŞ’in yeni nesli daha tehlikeli

• DAİŞ tehdidi büyüyor. YPG Sözcüsü Siyamend Eli, “Saldırıları on kat arttı” derken, Sina Cezaevi’nden bir komutan, “Her koğuşun bir emiri var ve bu emir fetva ve şeriat dersleri veriyor” dedi.
• Roj Kampı müdürü Hekmiya İbrahim, kampta dokuz İngiliz ailesi olduğunu söyledi ve ekledi: “Kamptakilerin yüzde 75’i hâlâ DAİŞ ideolojisine bağlı. Çocuklardan endişeliyiz. Bu nesil, öncekinden daha güçlü.”

DAİŞ, Suriye’de tehdit olmaya devam ediyor. Heyet Tehrir El Şam’ın (HTŞ) Şam’da yönetimi ele geçirmesiyle 2025 yılında başta Kuzey ve Doğu Suriye bölgesi olmak üzere, ülke genelinde saldırılarını arttırdı. DAİŞ’in coğrafik olarak 2019’da Demokratik Suriye Güçleri (QSD), Kadın Savunma Birliği (YPJ) ve Halk Savunma Birliği (YPG) tarafından yenilgiye uğratılmasının ardından, çeteler ve aileleri Özerk Yönetim’in kontrolündeki kamp ve cezaevlerinde tutuluyor.

BBC, DAİŞ’li ailelerin tutulduğu kampları ziyaret ederek DAİŞ’in nasıl yeniden örgütlendiğini ve yarattığı tehlikeyi yerinden izledi: “Walid Abdul-Basit Sheikh Mousa, motosikletlere tutkundu ve nihayet Ocak ayında bir tane almayı başardı. 21 yaşındaki genç, motosikletinin keyfini sadece birkaç hafta çıkarabildi. Şubat ayında Kuzey ve Doğu Suriye’de IŞİD’e karşı savaşırken hayatını kaybetti. Walid, 15 yaşında evden kaçarak Kürt liderliğindeki SDG’ye katılmaya çalıştı. Reşit olmadığı için geri getirildi, ancak üç yıl sonra kabul edildi.

Annesi Rojin Mohammed, Qamişlo’daki evinde onu anlattı; ‘Onu her yerde görüyorum. Bana çok anı bıraktı. Çok şefkatli ve sevgi doluydu.’ Walid, evin en küçük erkek çocuğuydu. Genç savaşçı, stratejik bir baraj yakınında günler süren çatışmalarda yaşamını yitirdi; cenazesi, cepheyi arayan kuzeni tarafından bulundu. Annesi, gözyaşları içinde IŞİD’e karşı intikam çağrısı yapıyor. ‘Pek çok gencimizi gömdük’ diyor.”

HTŞ yönetiminde alan bulan ve yeniden toparlanan DAİŞ, özellikle Reqa, Dêrazor ve Hesekê’ye saldırıyor. YPG Sözcüsü Siyamend Eli, BBC’ye, “Saldırıları on kat arttı. Kaostan faydalandılar ve eski rejimin depolarından çok sayıda silah aldılar” bilgisini verdi. Eli, çetelerin operasyon alanlarını ve saldırı yöntemlerini genişlettiğini ekledi. Vur-kaç eylemlerinden, kontrol noktalarına saldırmaya ve mayın döşemeye kadar yöntem değiştirdiğine işaret etti. Eli’ye göre, geçtiğimiz yıl DAİŞ’e karşı operasyonlarda 30 savaşçı şehit düşerken, 95 çete yakalandı.

Kuzey ve Doğu Suriye’de bir cezaevinde İngiltere, ABD, Rusya ve Avustralya dahil 48 ülkeden yaklaşık 8.000 çete yıllardır tutuluyor. En büyük cezaevi ise Hesekê kentinde yüksek duvarlar ve gözetleme kuleleriyle çevrili Sina Cezaevi. 

Bir hücre kapısındaki küçük bir delikten, bir zamanlar Suriye ve Irak’ın yaklaşık üçte birine korku salan erkekleri görülüyor. Cezaevi yetkilileri, bu kişilerin Mart 2019’da Suriye’nin Baxoz kasabasındaki son savaşa kadar Kürtlere karşı savaştığını söyledi. Güvenlik nedeniyle kimliği açıklanmayan bir cezaevi komutanına göre, DAİŞ cezaevinde de yeniden örgütleniyor. Her koğuşun bir emiri var ve bu emir fetva ve şeriat dersleri veriyor.

 9 İngiliz aile kampta

İngiltereli Hamza Parvez adlı çete de 2014 yılında 21 yaşındayken DAİŞ’e katıldığını söyledi. “Kafa kesme” suçları sorulduğunda, “talihsiz şeyler yaşandığını” belirtiyor. Artık tehdit olmadığını savunuyor.

Roj Kampı’nda tutulan İngiltereli Mehak Aslam adlı kadın da Bengalli eşi Shahan Chaudhary ile Suriye’ye sadece “yardım getirmek” için geldiğini söylüyor ve geçimlerini “kek yaparak” sağladıklarını iddia ediyor.

Çocukları kaçırmaya çalışıyorlar

DAİŞ’in sivilleri katlettiği, Êzîdî kadınlara tecavüz edip köleleştirdiği hatırlatılınca, “haberinin olmadığını” iddia ediyor. DAİŞ’in geri dönmesini isteyip istemediğini sorusuna ise, “Bazen şeyler çarpıtılıyor” diyor. Roj Kampı müdürü Hekmiya İbrahim, kampta dokuz İngiliz ailesi olduğunu, aralarında 12 çocuk bulunduğunu söylüyor. Ve ekliyor: “Kamptakilerin yüzde 75’i hâlâ DAİŞ ideolojisine bağlı.”

Hekmiya İbrahim, “Çocuklardan endişeliyiz. Onların bu bataklıkta büyüyüp bu ideolojiyi benimsediğini görmek kötü hissettiriyor. Yeni bir DAİŞ versiyonu için bu nesil, öncekinden daha güçlü” diyor.

Dünyanın en tehlikeli kamplarından biri olan Hol Kampı’na geçen BBC ekibi, o anları şöyle anlatıyor: “İçeri girerken yankılanan bir çarpma sesi duyuldu. Gardiyanlar, bu sesin yabancılar geldiğinde verilen bir işaret olduğunu ve saldırıya uğrayabileceğimizi söyledi. Baştan ayağa siyah örtülü peçeli kadınlar kısa sürede toplandı. Biri, sorularıma boynunu keser gibi bir hareketle yanıt verdi. Birkaç küçük çocuk, geleneksel olarak Müslüman namazıyla ilişkilendirilen ancak IŞİD tarafından benimsenen bir işaret olan tek parmak kaldırdı.”

Ardından QSD devriyesine katılan ekibe, komutanlardan biri, uyuyan hücrelerin her yerde olduğunu, son aylarda erkek çocukların kamptan kaçırılmaya çalışıldığına işaret ediyor: “Halifeliğin yavrularını kurtarmaya çalışıyorlar.” HABER MERKEZİ