Darbecilere dörtlü ültimatom

Dünya Haberleri —

Sudan halkı, darbe yapıldığından beri sokaklarda... foto: AFP

Sudan halkı, darbe yapıldığından beri sokaklarda... foto: AFP

  • Sudan dörtlüsü olarak bilinen ABD, İngiltere, BAE ve Suudi Arabistan, Sudan’daki darbecilere ortak bir ültimatom verdi. Sivillerin önderliğindeki geçiş hükümetine ve kurumlarına yetkilerinin derhal tam bir şekilde geri verilmesi istendi.

 

BAE, Suudi Arabistan, ABD ve İngiltere, Sudan'ın geçiş hükümetinin restorasyonu için çağrıda bulundu. Dört devlet, Sudan halkının 'demokratik ve barışçıl ulus' arzusunun yanında olduğunu bildirdi.

BAE, ABD, Suudi Arabistan ve İngiltere, geçen ayki darbenin ardından Sudan'daki durumla ilgili ciddi endişelerini dile getirerek, sivil geçiş hükümetine derhal geçilmesi çağrısında bulundu. Ortak bildiride, uluslararası toplumun Sudan'daki durumla ilgili ciddi endişesi paylaşılarak, sivil geçiş hükümeti ve kurumlarının tam ve derhal önün açılması istendi.

30 Ekim protestolarının, Sudan halkının ülkelerinin geçiş sürecini ilerletme taahhüdünün derinliğini gösterdiği belirtilen bildiride, onların bu özlemleri gerçekleştirmelerine yardımcı olmaya kararlı olduklarının altı çizildi. Dörtlü, ayrıca darbede gözaltına alınanların serbest bırakılması çağrısını yineledi. Sudan Başbakanı Abdalla Hamdok ev hapsinde tutuluyor, hükümetin diğer üyeleri de gözaltına alındı.

Hamdok’un bir danışmanı, yeni hükümetin başı olarak şartlı bir dönüşü kabul ettiği açıklamıştı. Danışman, geri dönüşünün, tüm siyasi tutukluların serbest bırakılması ve anayasa bildirgesinin eski haline getirilmesi de dahil olmak üzere belirlediği şartlara bağlı olduğunu söyledi.

Dörtlü, çeşitli Sudanlı gruplar arasında diyalog ve 2023'teki seçimlere kadar iktidarda kalması beklenen sivil liderliğindeki geçiş hükümetinin yeniden kurulması için Juba Barış Anlaşması'na bağlılık çağrısında bulundu. "Bu, Sudan'ın dostlarının ve uluslararası ortaklarının desteğiyle geçiş dönemine devam edebilmesi için Sudan'ın siyasi istikrara ve ekonomik toparlanmaya ulaşmasına yardımcı olacak" denildi.

Hem Suudi Arabistan hem de BAE, Sudan içinde siyasi ve ekonomik bir güce sahipler ve darbeden sonra bir yol bulmak için arka kanal diplomasisine dahil oldular. Diplomatik çabalar şu ana kadar askeri ve sivil liderlik arasında Hamdok'un iktidara dönmesini içerebilecek yeni bir düzenlemeye aracılık etmeye odaklandı.

ABD'nin Afrika Boynuzu elçisi Jeffrey Feltman, Washington'un ülke krizine Sudan lehine bir çözümü destekleyeceğini söyledi. Feltman, "Tüm tutukluların serbest bırakılması, Başbakan'ın  ev hasinden çıkıp işini yapmasına izin verilmesi" şartlarını sıraladı.

General Abdul Fattah Al Burhan, Nisan 2019'da Kabine ve iktidardaki Askeri-Sivil Egemenlik Konseyi’ni feshetti. OHAL ilan etti, Sudan'ın sivil liderliğini gözaltına aldı ve El Beşir'in 29 yıllık yönetiminin mirasını ortadan kaldırmakla görevli sivil hükümet tarafından atanan komisyonun çalışmalarını askıya aldı.

ABD de darbenin ardından Sudan'a 700 milyon dolarlık yardımı askıya aldı.

Blinken ile Zayed görüşmüştü

Bu orta açıklamadan bir gün önce ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, COP26’nın devam ettiği İskoçya'nın Glasgow kentinde BAE Dışişleri ve Uluslararası İşbirliği Bakanı Şeyh Abdullah bin Zayed al-Nahyan ile bir araya gelerek Suriye, Lübnan ve Sudan'daki gelişmeleri görüştü. ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre; Blinken, Sudan halkının demokrasi özlemlerine ABD'nin güçlü desteğini yineledi ve Sudan'ın sivil liderliğindeki geçiş hükümetinin derhal restorasyonu gereğinin altını çizdi.

ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından Sudan Dörtlüsü’nün ortak bildirisinin ardından da şöyle bir açıklama yapıldı: “Sivillerin önderliğindeki geçiş hükümetine ve kurumlarına yetkilerinin derhal tam bir şekilde geri verilmesi çağrısında bulunuyoruz. Tutuklanan herkesin serbest bırakılmasını ve OHAL ilanının kaldırılmasını talep ediyoruz. Yeni Sudan’da şiddete yer yok. Bu aşamada tüm taraflar arasında yapıcı bir diyalog kurulmasını teşvik ediyor, yaşanan karmaşalar sonrasında sivil ve askeri taraflar arasında gerçek bir ortaklık kurulması çağrısında bulunuyoruz. Sudan halkı için barış ve güvenliği sağlamak herkesin birinci önceliği olmalıdır.”

Sudan ordusu da açıklama yaptı

Sudan Ordusu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan'ın basın danışmanlarından Tahir Ebu Hace de yeni hükümetin çok yakında kurulacağını, süreçteki gecikmenin 25 Ekim'de alınan kararlara uyacak bir çözüm bulma isteğinden kaynaklandığını savundu. Yerel, bölgesel ve uluslararası ara buluculuk girişimlerini ülkenin ulusal çıkarları doğrultusunda değerlendirdiklerini dile getiren Hace, Sudan halkının tüm kesimlerini temsil edecek teknokrat bir hükümetin gereğini ileri sürdü. 

Sudan'ın çalınan devrimi

Sudan halkı, darbe yapıldığından beri sokaklarda, onlarca yaşamını yitirdi, yaralandı ama buna rağmen Ömer el-Beşir'in devrilmesinden sonra çalınan devrimlerini istiyor.

Hartum'daki protestocular, "Burhan kirlidir, İslamcılar onu gönderdi", "Ordu, Burhan'ın değil, Sudan halkınındır" şeklinde sloganlar atıyor. On binlerce kadın ve erkek, dün de darbeyi protesto etti. Sadece gençler değil, çocuklarıyla yürüyen kadınlar, takım elbiseli yaşlı erkekler de var. İki yıldır demokratikleşme için savaşan sivil güçler, şimdi darbenin elde ettikleri her şeyi mahvetmesine müsaade etmek istemiyor. Hamdok'u geri istiyorlar ama daha önemlisi generaller tarafından yönetilmek istemiyorlar. Bunun için son darbe protestolarından en az 15 kişi yaşamını yitirdi, 150’den fazla da yaralı var.

Darbeden sonra yeniden askerlere eşlik eden Hızlı Destek Güçleri (RSF) de halkın tepkisini artırıyor. Bu güçleri, Hemeti olarak bilinen Mohamed Hamdan Dagolo yönetiyor. Darfur'daki çatışmada servet biriktiren, vicdansız bir savaş vurguncusu olarak kabul ediliyor. Burhan ve Hemeti bu darbede yakın iş birliği yaparak Sudan'da demokratikleşmenin önünü açması gereken kırılgan siyasi düzenlemeyi yıktılar. Hemeti, orada bir Arap milis lideri olarak büyüdü. Bir savaş ağası olarak güçlendi, altın ticareti de yaptı, Darfur'da en kazançlı madenlerden birinin kontrolünü aldıı. Hemeti'nin birliği RSF, "at sırtındaki şeytanlar" olarak da adlandırılıyordu. Ömer el-Beşir için rejim için kirli işleri yapmakta faydalı oldular ve birçok katliama imza attılar.

Sudan uzmanları, Ömer el-Beşir'in iktidarı korumak için kullandığı eski çetelerin, özellikle de "derin devlet"in büyük ölçüde yerinde durduğunu savunuyor. Beşir'in zamanında rejimi eleştirenlere zulmeden ve işkence yapan 'iyi eğitimli' istihbarat ajanları. Ancak 2018'de halk hareketini onların da durduramadığını hatırlatıyorlar. Gösteriler, grevler, sivil itaatsizlik; bunlar şimdi orduya karşı gelmenin yolları.

HARTUM

 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.