Dayanışmayla atlatacağız

Toplum/Yaşam Haberleri —

Deprem ve Kadın

Deprem ve Kadın

  • Ebru Yaman, 3 çocuk annesi, 6 aylık bebeğiyle çadırda. “Çocuklar korkudan yanımdan ayrılmıyor. Rüzgar esse korkuyorlar” diyor. Ayfer Temiz, ağabeyinin portakal bahçesini kendine ev yapmış. “Burada kalıp yaşamımızı yeniden kuracağız” diye belirtiyor.
  • Depremde evi ve iş yeri yıkılan Hülya Kavuk ise “O kadar çok acı gördük, yaşadığımızdan utanır olduk” diyerek kadınlara sesleniyor: “Ağır günler geçiriyoruz kent olarak ama dayanışmayla bunu atlatacağız.”

ERDOĞAN ALAYUMAT/HATAY

Depremin üzerinden bir ay geçmesine rağmen yaralar hala sarılmaya beklerken, depremzede kadın ve çocuklar için yaşam çok daha zor. Kadınlar, deprem bölgesinde birçok sorunla mücadele ediyor. 8 Mart vesilesiyle Hatay’daki depremzede kadınlar ve onlarla dayanışma için kentte bulunan gönüllülerle konuştuk.

Depremin yaşandığı 11 kentte 15 milyondan fazla insan direkt etkilenirken, bunların yarısını kadınlar ve kız çocukları oluşturuyor. Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu’nun (UNFPA) açıklamasına göre; deprem bölgesinde kadın ve anne sağlığı hizmetlerine erişmesi gereken doğurganlık çağında yaklaşık 4,1 milyon kadın ve tahmini 226 bin hamile var. UNFPA’nın verilerine göre önümüzdeki ay yaklaşık 25 bin kadının doğum yapması bekleniyor.

Tuvalet, su, sabun…

Hastanelerin yıkıldığı, halkın yeterli sağlık hizmeti alamadığı deprem kentlerinde kadın ve çocuklar acil ve temel bakımdan yoksun. Başlarını sokacak bir çadır bulmakta dahi zorlanan kadınlar hala tuvalet, su gibi en temel ihtiyaçların dahi karşılanmadığını ve ciddi salgın riski bulunduğunu belirtiyor. Ped, sabun, iç çamaşırı gibi hijyen malzemelerine ulaşım sorunları yaşanırken, rahim ağzı kanseri gibi genital hastalıklar da kapıda.

Şiddet de peşlerini bırakmadı

Deprem bölgelerindeki kadınların en temel sorunlarından biri de şiddet. Bazı kadınların boşandığı eşleri ya da eski sevgilileri ile aynı çadır kenti paylaşmak zorunda kalması şiddet vakalarını arttırırken, buna ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının bir çalışması yok. Kadınların talebi, şiddete maruz kalan kadınların kolayca ulaşabileceği merkezlerin kurulması.

 

Depremzede Ebru Yaman

 

Şoku hala atlatamadık

Hatay’ın Samandağ ilçesindeki üç çocuk annesi  Ebru Yaman, depremden sonra evinin yakında kurduğu çadırda yaşıyor. Deprem ardından kadınların sorun ve yüklerinin kat be kat arttığını belirten Ebru, “Çadır yaşamının sürdürülebilir bir yanı yok. Depremin yarattığı yıkım dışında psikolojik olarak deprem şokunu atlamadık. En ufak bir ses ve sallantıda çadırdan kendimi atıyorum” diyor.

Çocuklar yanımdan ayrılamıyor

“Devlet depremden sonra hiçbir imkan sağlamadı” diyen Ebru, “6 aylık bebeğim için çadırın içine bir şekilde su taşıyarak, banyosunu yaptırıyorum. İki oğlum korkudan yanımdan ayrılmaya bile cesaret edemiyor. En ufak bir rüzgar estiğinde bile korkudan bana sarılıyorlar. Ruhen çökmüş bir durumdayız” diye belirtiyor.

En büyük yük kadınların omzunda

Kaldığı çadırla yemek aldığı yer arasında çok mesafe olduğunu, oraya kadar çocuklarını da sürüklemek zorunda kaldığını söyleyen Ebru, “Depremin yıkıntıları arasında en büyük yük biz kadınların omuzunda. Kadın kadının dostudur” diyerek, gösterilen dayanışmanın sürmesinin önemine vurgu yapıyor.