• DEM Parti Eşbaşkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin dünkü Grup Toplantısı'nda Suriye'deki durum ve Türkiye'den devam eden görüşmelerle ilgili de konuştu. 

Suriye’de Kürtleri, Alevileri, Dürzileri ve diğer halkları yok sayarak bir gelecek kurulamayacağını vurgulayan Hatimoğulları, şunları söyledi: "Suriye’de halkların kaderi, kapalı kapılar ardında değil hep birlikte adil ve eşit bir şekilde belirlenmelidir. Bu gerçeğe rağmen hala fetih hayalleri kuranlar var ne yazık ki. Suriye halklarının kurtuluşu herhangi bir etnik ve dini kimliğin hakimiyetiyle gerçekleşemez. Suriye’nin istikrar ve huzuru herkesin kendini ait hissedebileceği yeni yapılanma modeliyle, bir demokratik Suriye ile mümkündür. Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi'ne yönelik sürekli vuracağız, yok edeceğiz diyenlere sesleniyorum; bilgisayarda savaş oyunu oynadığınızı mı zannediyorsunuz; vuracağız, kıracağız, öldüreceğiz. Sivillere saldırarak tehdit ederek hiç kimse hiçbir yere varamaz. İnsanların hayatı üzerinden hiç kimse güç gösterisi yapmaya kalkmasın. Tişrîn Barajı halklar arasında bir köprüdür. Türkiye, SMO adlı çeteler üzerinden yaptığı saldırılarla bu kardeşlik köprüsünü dinamitlemektedir." 

 

* * *

Yeni bir dönemin kapısı

DEM Parti Eşbaşkanı Hatimoğulları, Kürt Halk Önderi'nin yapacağı beklenen açıklamaya işaret ederek, "Sayın Öcalan önümüzdeki günlerde ülkenin kaderini değiştirebilecek, barışa giden yolu açabilecek tarihi bir çağrı yapmaya hazırlanıyor. Bu çağrı, Türkiye’de çatışmalarla şekillenen bir dönemi kapatıp barış ve demokrasiye duyarlı yeni bir sürecin kapısının aralanması için yapılıyor" dedi. 

 Devam eden görüşmelerden iktidarın çizmeye çalıştığı kara tabloya rağmen umutlu olduklarını belirten Hatimoğulları, şunları söyledi: "Bütün farklı kesimler, toplumsal dinamikler ve muhalefetle yaptığımız görüşmede, barış olmalı denildi. Bu bizim barış umudumuzu büyütmektedir. 

İktidar hazır mı?

Tablo bu tarafta böyleyken, iktidarda tablo nasıl? Bunu biz iktidara soruyoruz; 100 yıllık Kürt meselesini şiddet ve çatışma zemininden hukuki ve siyasi zemine taşıyacak bir hazırlığınız var mı? Madem içinden geçilen süreç herkesin kaderini değiştireceğiz hepimizin geleceğini değiştirecek o halde buna denk bir çalışma ve hazırlık şarttır. İktidarı bu konuda üzerine düşen görev ve sorumluluğu yerine getirmesiyle ilgili acilen çağrımızı yapıyoruz. İktidarın bir yol haritası açıklaması şarttır. Bu şartlarda sağlıklı bir müzakere süreci yürütülemez. Çözüm ve gerçekten silahların susması hedefleniyorsa Sayın Öcalan’ın örgütüyle doğrudan temas kuracağı bir zemin oluşturulmalıdır. Sayın Öcalan’ın koşullarını oluşturmayan her akıl, silahın devreden çıkmasını ve barışın sağlanmasını istemeyen akıl demektir.”