Demhat ve Rojhat'ın ailesiyiz, baş eğmeyiz

Dosya Haberleri —

Karaman ailesi

Karaman ailesi

  • Rojhat ve Demhat Karaman, özgürlük mücadelesine katılan iki kardeş. Rojhat Kobanê'de, Demhat ise Hakkari'de şehit düştü. Babaları Cihan Karaman, belediye eşbaşkanlığı ardından tutuklandı. Tahliyesinin ertesi günü ise eşi Perihan tutuklandı ve hala cezaevinde. Mesajları net: Biz, Demhat ve Rojhat’ın ailesiyiz. Onlara sözümüz var. Asla baş eğmeyiz. 

ERDAL BAZ/HAKKARİ

Kürdistan'da kirli savaş politikaları yürüten Türk devletin her türlü baskı ve zulmüne rağmen Kürt özgürlük mücadelesine inanan Kürt halkı, baskılara boyun eğmiyor. Hakkari'de yaşayan Karaman ailesi de Türk devletinin zulmüne maruz kalmış ancak boyun eğmemiş bir aile. Dört çocuklu Karaman ailesinin iki çocuğu özgürlük mücadelesinde şehit düşer. Ardından önce baba hapis yatar, sonra da anne... 

Yerine kayyum atanan Hakkari Belediye Eşbaşkanı Cihan Karaman ve ailesinin yaşadıkları Kürt halkının yaşadıklarının özeti gibi. Tüm aile, Türk devletinin her türlü yönelimine rağmen mücadele ile yaşamını sürdürür. Cihan Karaman ile şehit düşen çocuklarını ve hala tutuklu bulunan eşi Perihan Karaman'ı konuştuk.

Bakmaya kıyamazdınız

Dört çocuğu olduğunu dile getiren Karaman, oğlu Rojhat’tan şu sözlerle bahsediyor: "Rojhat benim ikinci oğlum. Çok aktif bir çocuktu. Çocukken yerinde bir saniye duramazdı. Onu yerinde tutmak imkansızdı. Kendisinden büyük tavırları vardı. Ona çocuk demeniz imkansızdı. Güzel bir çocuktu. Sevgi ,do,luydu. Bakmaya kıyamazdınız. Başarılıydı, her zaman elini attığı her işi sonuca ulaştırırdı.”

Çok sevilirdi

Rojhat’ın çok güçlü bir karakteri olduğunun altını çizen baba Karaman, "Rojhat’ın bir şeyden şikayetçi olduğunu göremezdiniz. Her zaman yüzü gülerdi var olan imkanları değerlendirirdi. Hakkari’de bu yüzden çok sevildi, hala da seviliyor” diyor.

Rojhat Karaman

Tiyatro oyuncusuydu

Rojhat büyüdükçe siyasal alanda ön plana çıkmaya başlayan bir genç olduğunu vurgulayan Karaman, "Rojhat’a büyük dediğime bakmayın o zaman 18’ine bile daha basmamıştı. Siz de takdir edersiniz ki her parti çalışması yürüten genç gibi o da kısa bir süre sonra tehditler almaya, çalışmaları engellenmeye başlandı. Oysa Rojhat, Feqiyê Teyran Kültür Merkezi’nde kültür faliyetleri yürütüyordu. Onlarca tiyatro oyunu olan bir gençti. Evimiz polis tarafından birkaç kez basıldı. Rojhat’ı her yerde arıyorlardı. Artık Rojhat’ı göremez olduk. Bir süre eve gelmedi" diye anlatıyor.

Kobanê'de şehit düştü

Daha sonra DAİŞ’e karşı savaşmak için Kobanê'de olduğunu duyduklarını söyleyen Karaman, "Çok geçmeden 27 Haziran 2015 günü de şehadet haberi geldi. Daha gidişine alışamadan ölüm haberini aldık. 5 Temmuz günü o çok sevdiğim, bakmaya kıyamadığım oğlum Rojhat’ın cenazesi bir ambulansla bize getirildi. Bir baba için tarifi imkansız bir duyguydu, oğlum bizi o canilere karşı korumaya gitmişti, ama ben oğlumu koruyamamıştım" diyor.

İsmiyle yaşıyor

O gün tüm Hakkari Rojhat’ı bağrına bastı diyen Karaman, "Halk çoluk çocuk, yaşlı kadın demeden cenazeye gelmişti. Bu halk da benim gibi Rojhat’ı çok sevmişti. Hala çocuklarına Rojhat ismini koyanlar var. Arkadaşları hala Tekoşer Qehreman ismini yaşatıyor. Bu beni mutlu ediyor ayakta tutuyor" diye vurguluyor. 

Mücadeleyi topyekun görürdü

Eşinin de her zaman bu mücadelenin bir parçası olduğunu vurgulayan Cihan Karaman, "Eşim Perihan  evin içinde her zaman güçlü bir karakterdi. Toplumsal duyarlılığı çok güçlüydü. Perihan toplumsallıktan asla uzak kalmadı, kadın özgürlük mücadelesini içselleştirmişti. Bunu artık evin içinde değil dışarda da yaşamak istiyordu. Bu istek onu aktif mücadeleye yönlendirdi. Mücadeleyi topyekun görürdü. Bu yüzden çocuklarını da asla bundan uzak tutmaya çalışmadı. Bir gün bile ‘gelin evinizde oturun’ demedi. Onlar mücadelede büyüdükçe eşinin de büyüdüğünü eve sığamaz olduğunu" aktarıyor.

Perihan Karaman

Mücadele onun için görevdi

Eşi Perihan’ın Hakkari’de çeşitli görevlerde bulunduğunu dile getiren Karaman, sözlerine şöyle devam ediyor: "Eşim parti yöneticiliği yaptı, Kent Meclisi Eşbaşkanlığı yaptı. Hiçbir görevden uzak kalmadı. Uzak kalmadığı için de görev aldığı resmi parti görevleri yüzünden cezalandırıldı."

Belediye eşbaşkanlığı ardından cezaevine

31 Mart belediye seçimlerinde Hakkari HDP Belediye Eşbaşkanlığı’na seçildiğini söyleyen Cihan Karaman, "Eşim kaçaktı iki küçük çocuğuma ben bakıyordum ama mücadeleden de asla geri durmadım. Oğullarıma söz vermiştim. Ne olursa olsun bu yolu yürüyecektim. 31 Mart seçimlerinde Hakkari Belediye Eşbaşkanlığı’na seçildim. Ancak çok uzun sürmedi Ekim’in 18’inde belediyeye kayyum atandı ve ben de tutuklandım. Sırasıyla Hakkari ve Elazığ cezaevlerinde kaldım. Eşim kaçaktı çocuklarım da yalnızdı. Annesiz, babasız ve kardeşsiz kalmışlardı. Ninelerinin yanında kalıyorlardı. Beni o süreçte en çok çocuklarımın durumu zorladı" diyor.

Cihan Karaman

Anneye 7 yıl 6 ay hapis!

6 aylık cezaevi süreci sonrası tahliye olduğunu dile getiren Karaman, eve geldikten hemen sonraki gün eşinin gözaltına alınıp tutuklandığını söylüyor. Karaman şöyle devam ediyor: "Ben tahliye olduktan sonra bu sefer de eşimi kaldığı yerde gözaltına alıp tutukladılar. İki mahkeme sonrasında ise 7 yıl 6 ay ceza verip dosyayı kapattılar. Devlet çocuklarım dahil bütün bir aileyi cezalandırdı. Devlet 2015 yılından beri bizi cezalandırmaya, öldürmeye tutuklamaya doymuyor. İki çocuğum yaşamını yitirdi, iki çocuğum da abisiz babasız ve annesiz büyüdü."

Mücadeleden asla kopmayacağız

Salgın nedeniyle cezaevinde olan eşiyle iki yıl aradan sonra açık görüş yapabildiğini dile getiren Karaman, "Eşim moralli ve güçlüydü, ‘Bizi ve ailemizi böyle cezalarla bitireceklerini, baş eğdireceklerini düşünenler yanılıyorlar. Biz Demhat ve Rojhat’ın ailesiyiz, biz baş eğmeyiz, onlara sözümüz var” dedi. İki çocuğum yaşamını yitirdi, kalan iki çocuğum annesiz babasız kaldı. Biz hiçbir zaman bir araya gelmedik. Bu bir aile kıyımıdır. Bu yarayı ve öfkeyi içimizde hep taşıyacağız ve  bu mücadeleden de asla kopmayacağız" diyor.

Demhat Karaman

Demhat’a doyamadık

Cihan Karaman, çocuğu Rojhat'ın ardından bir evladını daha özgürlük mücadelesinde şehit verir. Karaman, çocuğuna olan özlemini şu sözlerle anlatıyor: "Demhat benim büyük oğlum. Çocukluğunu, gençliğini her şeyini devrimle birleştiren oğlum. Ne çocukluk yaşadı ne de gençlik, her şeyi bir kenera bırakıp gitti. Gittiğinde liseye daha yeni başlamıştı. Biz onun hangi ara büyüdüğünü bile farketmedik. İnsan hep böyle olacak zannediyor, okula gidecek, mezun olacak, işe girecek, evlenecek, çocukları olacak, ama öyle olmuyor. O yüzden doya doya bakamadık bile Demhat’a. Bu kadar erken gideceğini bilsem bir saniye bile gözümü ayırmazdım."

3 ay sonra ikinci kayıp

Rojhat'ın şehadetinin ardından Demhat'ın şadet haberini aldıklarını anlatan Karaman, "Biz Demhat’la yaşamayı başka zamanlara bıraktık. Biz onunla her şeyi özgür günlere saklamıştık. Ama olmadı. Rojhat şehit olduktan üç ay sonra Demhat da 24 Eylül 2015 günü şehit düştü. Rojhat’ın ölümü daha bir rüya iken bir gün televizyonda fotoğrafını gördüm. Daha Rojhat’ın ölümünü sindirememiştik ki Demhat’ın da ölümü eklendi" diyor.

Yan yana defnedecektik

İki çocuğunu 3 ay içerisinde toprağa veren Cihan Karaman, "Demhat’ı getirip abisi Rojhat’ın yanına defnetmek istedim ama ortada bir cenaze bile yok. Oğlum nerede, ne halde bilmiyorum. İki çocuğumu yan yana getiremedim" diyerek, cenazesinin verilmemesine tepki gösteriyor.

Birlikte tek fotoğrafları yok

En son bütün aile olarak ne zaman bir araya geldikleri dahi hatırlamadıklarını ifade eden Karaman sözlerine şöyle devam ediyor: "Ben bildim bileli ailemizde bir eksik oldu ve bir daha tamamlanmadı. Demhat’ın gidişiyle ailede başlayan eksik bir daha tam olmadı. Çocuklarımın yan yana tek bir fotoğrafı yok. Demhat ve Rojhat’ın yan yana hiç fotoğrafı yok. Bir daha da olmayacak. Küçük çocuklarım abileriyle bir fotoğraf çektiremeyecek mesela. Fotoğraf herkes için normal bir şey ama bizim için özlem dolu bir şey."

Geriye sonsuz gülüşleri kaldı

Çocukları yaşasaydı şimdi Demhat'ın 26, Rojhat'ın da 24 yaşında olacağını söyleyen Karaman, "Ben çocuklarıma doyamadım ama onlardan çok şey öğrendim. Benim öğretmenim onlar. Ben onlara öğreteceğime onlar bana yaşamı, mücadeleyi öğrettiler. Onlarla gurur duyuyorum. 20 yıl yaşadılar ama ben bir ömür o gülüşlerini unutmam. Bir saniye olsun aklımdan çıkmıyorlar" diyor.

Karaman ailesi

Anne cenazeye katılamadı

Demhat şehit düştüğünde eşinin Hakkari Kent Meclisi Eşbaşkanı olduğunu dile getiren Cihan Karaman, o dönem Hakkari’de ilan edilen özyönetimler sebebiyle eşinin oğlu Demhat’ın taziyesinde bile bulunamadığını söylüyor ve ekliyor: "Ben ve eşim Perihan Karaman sırt sırta verip oğullarımızın yasını bile tutamadık. Düşünsenize iki oğlunuz 3 ay içinde ölmüş, eşiniz kaçak, elinizde iki ufak çocuk var. O dönem elim kolum bağlanmıştı. Yas bile tutamıyordum. Bir yandan kalan çocukları düşünüyordum onları nasıl teskin edeceğimi bir yandan da ölenleri! O zaman daha küçüklerdi. Bir anda abilerini sonra da annelerini kaybettiler."

Hakkari’nin‘küçük generali’

Rojhat

Rojhat Karaman şehit olmadan önce kendisiyle çalışma yürütmüş arkadaşı Xifşê, Rojhat'ı şu sözlerle anlatıyor: "Öncelikle size Rojhat’tan ve tanışmamızdan söz etmek istiyorum. Bir gün enstrüman dersi almak için Feqîyê Teyran’a gittik arkadaşımla. Kayıt yaptıktan sonra ilk dersimizde bizi Rojhat karşıladı. İlk isteği 'bir tane şarkı söyleyin, sesiniz nasıl bakalım' olmuştu. Ben de o zamanlar yeni çıkan Awazek Tê parçasını söyledim. Rojhat ve Cemal öyle bir ilgiyle dinledi ki kendimi değerli hissettim. O duyguyu hiç unutmam. 

Rojhat kurumun göz bebeği hatta bebeğiydi diyebilirim, herkesle çok iyi anlaşır, her işe koşar, bizi kahkahalarla güldürürdü. Sahneye çıkıp bizleri güldürmek için çabalardı yalnız başımızayken. Bana sürekli ‘Eyşê Şan’ın Heywax Dayê şarkısını öğren’ derdi. En sevdiği şarkıydı. Sanırım o şarkıda kendini buluyordu, özellikle Hakkari’den gideceği son zamanlarında. Tutuklanma ihtimali olduğu için bir süre kaçak hayatı yaşamaya başladı. Başka bir yerde kaçak hayatı yaşayabilecekken Rojava’ya gitmeyi tercih etti. Rojhat gittikten sonra ışığımız söndü, henüz hayattaydı ama eksikliği o kadar yoğun hissedildi ki eski ruhumuzu kaybettik, gülmez olduk artık. Çok geçmemişti ki Kobanê’den Rojhat’ın şehadet haberi geldi. O artık Rojhat değildi adı Tekoşer Qehreman’dı. Tabi Rojhat annesinin tek devrimci çocuğu değildi, bir de kardeşi Demhat vardı. Demhat’ın sadece adı dolaşırdı hep, tanıma fırsatımız olmadı hiç. Demhat da 2015’in 24 Eylül’ünde Rojhat gibi şehit düşmüştü. Rojhat’ı hep kocaman gülüşüyle, sürekli şarkı dinleme isteğiyle ve aynı zamanda duygusallığıyla hatırlayacağım, iyiki tanıdım. Hakkari halkının küçük generali.”

 

Cemal Akdağ

Rojhat’ın ardından ikisi de katıldı

Rojhat şehit olduktan sonra sevdiği kız Ayper ve yakın arkadaşı Cemal’in onun silahını kaldırmak için katılım yaptığını belirten Xifşê, "Rojhat ve Cemal çok yakınlardı, attıkları her adım beraberdi. Rojhat’ı görürseniz mutlaka Cemal'i de görürdünüz. Her anları beraberdi. Aynı şeyi yer, aynı şeyi giyerlerdi. Rojhat uzun süre bel ağrıları çekmişti kaçakken, Rojhat’ın bel ağrıları varken Cemal’in beli yamuldu yürüyemez oldu. Böyle bir dostluk beraberinde Rojhat’ın şahadetinin ardından Cemal’in de bu yolu seçmesine yol açtı. Cemal ve Ayper, Rojhat’ın cenazesinden sonra katılmışlardı. Cemal, Rojhat’ın kodunu almıştı. Tekoşer Qehreman, artık Cemal’in adıyla yaşıyordu. Ayper de, Rojhat’ın aşkını mücadelesinde yaşatıyordu. Ayper, 2 Aralık 2016 tarihinde, Cemal ise  2020 yılında şehit düştü. Bu yolda ölüm bile ayıramadı onları, aşkları, dostlukları ve şehadetleri hala Hakkari’de kulaktan kulağa anlatılır.”

Aypen Pala
paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.