Demokratik Türklüğün tarih yazımı

Forum Haberleri —

Türkmenler

Türkmenler

  • Ezilenlerin politik pratik temsilcisi Türkmenler ile egemen Türklüğün antagonist çelişkisi başka bir toplumsal zemine kaysa da gerçekte olan çelişkinin sürmesi ve Türkmen’in ‘doğal varlığı’nı koruma çabasıdır.

  • Kürtlüğe demokratik değerlerin içerilmesi ve ona uygun tarih yazımının oluşturulması gibi mevcut Türklüğün de devletli kimliğinden koparılması için ulus olarak Türklüğün içerisinde exodus/çıkış amacıyla farklı bir Türklük tahayyülüne kapı aralayacak bir tarih yazımı denemesi gereklidir.

DİYAR RÛMET

"Ferman padişahın dağlar bizimdir"

Kurdistan Özgürlük Hareketi, Kürt ve Kurdistan’a özgün olarak ‘tarihin paydası’ olmak adına Kürt ulusunun farklı sınıfsal aidiyetlerine mensup -genel olarak feodal- önderliklerin öncülük ettiği 100 yıllık bir direniş sürekliliğinin son uğrağıdır. Bu uğrağın öncüleri yeni bir direniş yöntemi ortaya çıkarmakla birlikte diğer direnişlerin sınıfsal aidiyetlerinden farklı olarak bütün ‘stratejik yeniden doğuş evrelerinde’ emekçi-alt sınıf mensuplarına dayandı ve ideo-politik programını onların çıkarları doğrultusunda kurguladı. Kurdistan’ın ötesinde ise ilk doğuş sürecinde kazandığı enternasyonalist kimliğiyle Türkiyeli devrimcilerin ’71 kopuşunu miras aldı ve Türkiyeli halklara ulaşmanın da ötesinde üçüncü stratejik doğuş döneminde Orta Doğu’da ezilenlerin politik-pratik öncüsü olma misyonunu ilan etti. Özgürlük Hareketi bu yeni doğuş döneminde geliştirdiği demokratik ulus programıyla Kürt ulusunu devletli ulusçuluğa karşı devletsiz ulusun pratik-politik öncüsü kılmıştır. Özgürlük Hareketi’nin enternasyonal karakterine uygun olarak tıpkı Kürtlüğün yeni inşasında Kürtlüğe demokratik değerlerin içerilmesi ve ona uygun tarih yazımının oluşturulması gibi mevcut Türklüğün de devletli kimliğinden koparılması için ulus olarak Türklüğün içerisinde exodus/çıkış amacıyla farklı bir Türklük tahayyülüne kapı aralayacak bir tarih yazımı denemesi gereklidir.

Tarih şimdidir!

“Diyalektik materyalizmi Türkmen tarihselliğine uygulayın, Türkmen tarihini aydınlatın; materyalizm esas tarih alanında sonuç alacaktır. Asıl tarih size kazandırır. Tarih şimdidir. Geleceği kurmak istiyorsan şimdiyi kuracaksın." (Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan)

Güncel ve somut olarak demokratik Türklüğün olmayışı bizim açımızdan zorlayıcı olsa da demokratik ulusun tarih yazımı açısından Türk ulus devletinden önceki dönemlerde devletçi olmayan hatta devletle sürekli olarak çatışma içinde olan bir Türkmenlik/göçebe Türk gerçekliği vardır. Devlet dışında var olan bu unsurlar demokratik olmasa da devlete karşı direnişi simgeleyen ve tam da bu nedenle ‘demokratik uygarlık nehri’nin bir parçası yani demokratik uygarlığın tarihsel güçlerinden diyebileceğimiz bir gerçekliktir. Bu gerçekliği mevcut tarih biliminde bitmiş gitmiş olarak kodlanan nesnellikten kurtarmak, ‘yeni sosyal bilimler’in tarih bilimindeki tarih yazımının pozitivist mantıktan kurtarılmasına da katkı sunacaktır.

"Tarih yazımı, tarih biliminin nesnesi olan tarihle ilgili değildir; tarih yazımının ilgilendiği, geçmiş tarihtir, tarihsel olaylar ve bunlar arasında kurulan bağlantılardır. Tarih yazımı, geçmiş tarihsel olayları bugünün gerekleri doğrultusunda yeniden ele almaktır.’’ (Metin Kayaoğlu)

Bugünün ihtiyaçlarından hareketle, demokratik ulus programına koşut olarak geçmişin yeniden keşfi elzemdir. Bu keşfin ilk durağı Türkmenlerdir ama son durak bütün Türk toplumu/ulusudur. Bu keşfin tehlikeli yönü ise mevcut Türklüğün bilinçli olmasa da herhangi bir şekilde tabiri caizse temize çekilme noktasıdır. Mevcut devletlû Türklüğe bütün eleştiriler bakidir. Bu bakiliği bir noktada durdurmak, ebedi olmaktan kurtarmak ve Türklüğü demokratikleştirmek ise asli amaçtır.

‘’Amaç çoktan sona ermiş bir geçmişi geri getirmek değil, bu geçmişin sahip olduğu değerleri gelecek için yeni ufuklar açması adına olumlayarak, yerel geleneklere herhangi bir değer vermeyi reddeden hegemonyacı tarih anlayışlarına karşı çıkmaktır.’’(Arif Dirlik)

Türkmenlik gerçeği veya ‘tarihsiz’ Türklük Anarşist antropolog Pierre Clastres’in deyimiyle 'tarihi olan halkların tarihi sınıf mücadelesi tarihi iken tarihsiz halkların tarihi devlete karşı mücadelelerin/direnişlerin tarihidir'. Tarihli/devletli Türklükten ayrı olarak tarihsiz, mekansız yersiz yurtsuz(göçebe) bir topluluk olarak Türkmenler yüzlerce yıl Toros Zagros dağ kavisinin Toros tarafında devlete karşı komünal değerlerin savunucusu ve O’na karşı direnişin öncülüğünü sürdürdü.

Beş bin yıllık devletçi uygarlıkta var olan etnik/dini vs. toplulukların belirli bir yerde yerleşik olması uygarlığın ilk koşullarından biri sayılır. [Göçebe] Türkmen, sisteme -uygarlığa- dâhil edilemeyen bir topluluktur. Çünkü yersiz-yurtsuzdur ve ‘doğal varlığı’ yerleşikliğe, uygarlığa ve devlete reddiyedir. Bu topluluk, devlet ve devlet-dışı çatışmasında yani bir antagonizma olarak iktidar ve direniş çatışmasında direnişin öncüsü[idi],ezilenlerin adına politik pratik mücadeleyi yükselten[idi]. Göçebe Türkmenler, İran Selçuklu devletinden Osmanlı devletinin son dönemine kadar devletlerin en büyük düşmanlarından biriydi. Büyük Selçuklu devletinin çöküş dönemine girmesini tetikleyen göçebelerin isyanıdır. Celali isyanlarından Babıali isyanına kadar bu isyan/direnişlerde var olan çoğunluğun göçebe Türkmenler olduğu birçok tarihi kaynakta geçer. Göçebe [Türkmen] ‘sorunu’ Tanzimat ile -yeni bir iskân hareketiyle- son bulsa da ezilenlerin mücadelesinde bir köşe taşıdır, demokratik uygarlığın tarihsel güçlerindendir. Bu tarihsel-toplumsal gücün egemen Türklük ile sürdürdüğü çatışma ve çelişki, ulus devletin homojenleştirici-tekçi inşasından sonra Alevilik-Sünnilik çatışması içinde de sürmektedir.

Ezilenlerin politik pratik temsilcisi Türkmenler ile egemen Türklüğün antagonist çelişkisi başka bir toplumsal zemine kaysa da gerçekte olan çelişkinin sürmesi ve Türkmen’in ‘doğal varlığı’nı koruma çabasıdır. Bu çatışma düzleminin alevlendirilmesi bakımından Türkmen-Alevi gerçekliğinin komünal değerlerin taşıyıcısı olarak mevcut egemen Türklüğe itiraz olabilecek halkçı-demokratik Türklüğün inşasında bir pusula işlevi görebilir. Bu pusulanın ufuktaki göstereni elbette demokratik ulusa ve ona içkin olarak Türk Kürt halkının eşitlikçi bir temelde, Anadolu-Mezopotamya’da ve elbette Ortadoğu’da başka bir dünyanın yaratılışına dair tekraren ve birlikte tarih sahnesinde yer almasına hizmet etme gayesi taşır.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.