‘Devlet aklı’ sonuç alamaz

Mehmet Nuri Özdemir

Mehmet Nuri Özdemir

  • Yeşil Sol Parti MYK Üyesi Mehmet Nuri Özdemir, 'devlet aklı'nın Kürt siyasetini zayıflatmaya dönük hamlelerinin farkında olduklarını belirterek, sonuçsuz kalacağını söyledi.

Kürt düşmanı politikaları merkezine alan AKP, MHP, Hür Dava Partisi ve Yeniden Refah Partisi, Büyük Birlik Partisi’nin (BBP) yer aldığı Cumhur İttifakı, hem Cumhurbaşkanlığını kazandı hem Meclis’te çoğunluğu sağladı. Otoriter sistem, devlet gücüyle sürdürülen baskı ve yargı kıskacında gerçekleştirilen seçimleri kazanan AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, her meydanda Kürtleri, Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve çatısı altında seçime girdiği Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi’ni (Yeşil Sol Partisi) hedef aldı. Hedefinde Kürtler olan AKP, seçim adı altında yaptığı ittifakları da bu temelde kurduğunu birçok kez itiraf etti. Son olarak milletvekili seçilmesine rağmen İçişleri Bakanlığı koltuğunda oturmaya devam eden Süleyman Soylu, Hüda-Par ile ittifakın 'devlet aklı'nın 10 yıl sonraya uzanan planlamasının ürünü ve stratejik bir hamle olduğunu söyledi. 

MA'dan Cengiz Özbasar'a konuşan Yeşil Sol Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi Mehmet Nuri Özdemir, seçim öncesi tüm baskı aygıtlarının devreye konulduğunu, milliyetçi dille baskıları perçinleştirmeye çalışıldığını Özdemir, “Bu baskı aygıtlarını da Kürt halkı üzerinden devreye koydu. Birinci turdaki bu atmosfer, ikinci tur seçimlerinin atmosfer hazırlığıydı. İçinde olduğumuz atmosfer bu, bunu bir de bizim cephemizden okumak var. Biz yıllardır milliyetçi siyasetle karşı karşıya kalıyoruz. Buna karşı biz Kürt ve sol siyaseti, kadın ve gençlik hareketleri ile demokratik siyaseti örgütlenmeden yana bir tutum geliştirmeye çalışıyoruz” dedi.

Biz de yetersiz kaldık

Milletvekili ve yapılan her iki tur cumhurbaşkanlığı seçiminin adil koşullarda yapılmadığını belirten Özdemir, “İktidar, Kürtleri, Kürt meselesini ve Kürt siyasetini düşmanlaştırarak muhalefetle siyasi rekabetin içerisine girdi. Bunun dışında bir oyun yoktu. Toplumun iş, aş, yoksulluk ve barış sorunu varken, iktidar hiçbiri üzerinden bir tartışmaya girmedi. Daha çok sahada milliyetçilik ve ırkçılık odaklı polemiklerle yürüdüler. Maalesef muhalefet cephesi, buna karşı çok iyi bir tavır ve tutum geliştiremedi. Bizim de söylemlerimiz bu politikayı kırmak noktasında bir siyaset. Biz de kimi zaman yetersiz kaldık. Seçim sürecinde, seçimde ve seçim öncesi bizlere müdahale edildi. Arkadaşlarımıza yönelik yapılan gözaltı operasyonları, demokratik siyaset yapan HDP’nin kapatılmasına dönük açılan kapatma davası, yeni bir parti ile seçime girme durumumuz, medyanın bir bütün olarak bizim siyasetimizi görmemesi birer seçim müdahalesiydi” şeklinde konuştu.

Temel sorunlar tartışılmadı

Yaratılan milliyetçilik algısıyla toplumun temel sorunlarının arka planda bırakıldığını ifade eden Özdemir, “Milliyetçilik başka bir enerji yaratır. Yani mevcut olanı görmemeye başlarsınız. Milliyetçiliğin, dünya örneklerine baktığımızda, yarattığı risk toplumun esas sorunlarından uzaklaştığını görüyoruz. Milliyetçiliğin yükselmesi halinde Kürt meselesinin çözümü zorlaşacak. Yürütme, yasama ve yargının tek elden toplanması ve bu rejimin bir süre daha ömrünün uzatmasına neden olabilir. Hakeza, Türkiye’nin dışa kapalı bir toplum haline gelmesini sağlayabilir” dedi. 

Strateji doğru, pratik eksik

İttifak siyasetinin, stratejik olarak doğru ama pratikte eksiklikleri olduğunu vurgulayan Özdemir, şunları ifade etti: "Bu konuda hem bizim içine düştüğümüz eksiklikler var hem ittifakın diğer birleşenlerinin içine düştüğü eksiklikler var. Totalde baktığımız zaman kişisel yorumum şu; Emek ve Özgürlük İttifakı ile Kürt Özgürlük ve Demokrasi İttifakı'nı sahada biraz daha organize edebilseydik daha iyi sonuçlar alabilirdik. Haliyle TİP’in aldığı oylarla beraber düşündüğümüz zaman yüzde 1’lik bir kayıp var.” şeklinde konuştu. 

İdam naraları atabildi

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından seçim tarihinin 14 Mayıs olarak belirlenmesini hatırlatan Özdemir, şunları söyledi: “Demokrat Parti’nin mağduriyetinden referansla gelen iktidar, seçim zaferinin ardından bir başka halk üzerinde idam ve şiddet naraları atabildi. Bir taraftan Kürt siyasetçilerin hapishanelerde olması, tecrit meselesi, diğer taraftan da ortada Kürt meselesi bulunuyor. AKP’nin yürüttüğü siyaset, Kürt düşmanlığıdır.”

Daha önce de denediler

Özdemir, Soylu’nun Hüda-Par ile yapılan ittifakın “devlet aklı” olduğuna dair açıklamasına işaret ederek, şunları ekledi: “Daha önce de hem AKP aklıyla hem de devlet aklıyla Kürtleri ya da Kürt siyasi hareketini zayıflatmaya yönelik çeşitli hamleler olmuştur. Daha önce Kürdi partiler üzerinden bu hamleler yapılıyordu ama sonuç alamadılar. Bundan sonra da bir sonuç alacaklarını düşünmüyorum.” AMED

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.