Devlet Pasûr’u kuruttu
- Tevfik Hazar: “Pasûr Çayı üzerinde santral olduğu için bu su asla içilmiyor. Bütün ilçe bir çeşmeye bağlı, bu Allah’ın hakkı mıdır?”
- Savaş Hazar: “Su günde bir saat ya veriliyor ya verilmiyor. Kaç kişi kaymakamlığa da belediyeye de gitti. Ama bu sorunu kimse çözmedi.”
- Layika Zengin: “İlçe merkezine su verilmiyor, endüstriyel tarım maksadıyla suyumuzu satıyorlar. Bize su değil çamur veriyorlar.”
Dağlık bir yerleşim yerine ve hemen yanı başında Pasûr Çayı’na sahip olan Amed’in Pasûr ilçesi, doğal kaynaklarına rağmen su sorunuyla boğuşuyor. İlçe merkezinin su ihtiyacının karşılanması için kullanılan Pasûr Çayı, üzerinde yapılan Hidroelektrik Santrali (HES) nedeniyle kuruma noktasına gelirken, Exdat (Ahda) ile Qûşê (İslamköy) köyleri arasında bulunan kaynak da yetersiz su ve bakımsızlık nedeniyle ilçenin su ihtiyacını karşılamaya yetmiyor.
Günde sadece bir saat düzensiz bir şekilde su verilen ilçede, yurttaşlar su ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Gelen suyun da kirli olmasından şikâyet eden yurttaşlar, içme suyunu sondaj hattı bulunan Havuzlu Cami çeşmesinden sağlıyor.
Günde bir saat su veriliyor
İlçe merkezinde yaşayan Savaş Hazar, yaşadıkları su sorunun eskiden beri süregeldiğini söyledi. Kayyum atanan belediyenin de sorunu çözmediğini dile getiren Hazar, “Günde bir saat ya veriliyor ya verilmiyor. Aileler de verilen bir saatlik suyla işlerini halledemiyorlar. Suyun sürekli olması gerekiyor. Eve gelen su klorlu geliyor. İlk 25 dakika bulanık akıyor. Ne yemekte ne başka yerde kullanılamaz. Kaç kişi kaymakamlığa da belediyeye de gitti. Ama bu sorunu kimse çözmedi. Menfaatleri için belediyemizde yer alıp, sadece oturup maaş alıyorlarsa, bunu asla kabul etmiyoruz” dedi.
Su kuyruğu
İlçe merkezinde bulunan Havuzlu Cami’den tüketim amacıyla su doldurmaya gelen Mehmet Tahir Hazar, yaz aylarında yetersiz gelen suyun yağışların başlamasıyla daha çok bulanık hale geldiğini aktardı. Su almak için yaşanan kuyruğa dikkat çeken Hazar, “Benim evim biraz yakın ama ilçenin diğer kesimlerinden gelip kuyruğa giren insanlar var. İyi ve içilebilir su Kulp’a gelmiyor. Eve gelen su temiz değil. Yemekte kullanamıyoruz. Çay demleyemiyoruz. Buradan (Cami) aldığımız suyla temizlik yapıp, kıyafetlerimizi yıkıyoruz. Bu büyük bir zahmettir. Kimse derdimizi sormuyor. Bize bir çare bulunsun. Suyumuz yeterli değil. İçecek temiz bir su yok. Bütün ilçe buraya gelip kuyruğa giriyor. Nehrin üzerine de santral yapıldığı için suyu içilmiyor” diye belirtti.
Bütün ilçe bir çeşmeye bağlı
Eve gelen suyun tüketime uygun olmadığını vurgulayan Tevfik Hazar, çamaşırlarının su sorunundan dolayı bazen günlerce makinede kalabildiğini belirtti. Hazar, “Exdat’dan su getirilmesi için 3 müteahhide iş verildi. Sadece bu 3 kişi istifade etti. Gelen su Exdat’dan geliyor. En son yetersiz kalmasıyla birlikte Kulp Çayı’na bağlandı. Çayın üzerinde de santral olduğu için asla içilmiyor. Bütün ilçe bir çeşmeye bağlı, bu Allah’ın hakkı mıdır?” diyerek tepki gösterdi.
Suyumuzu satıyorlar
İlçe merkezine suyun gelmediğini ve suyun endüstriyel tarım maksadıyla satıldığını vurgulayan Layika Zengin, “Suyumuz gelmiyor ve satılıyor. Su sıkıntısı çokça yaşıyoruz. Gidip Havuzlu Cami’den su getiriyoruz. Bize çamur vermelerinin sebebi nedir? Günde bir kere su veriliyor, onu da yakalarsak. Ne kadar olsa da 1 saat açık kalmıyor. Tamamı kum ve pislik içinde. Suyu olan mahalleler var ama bizim yok. Her gün gidip su getiremiyorum. Onun bunun arabasını alıyorum, naylonlarla gidip dolduruyorum ve bir süre idare ediyorum” diye anlattı.
Konuşsak da para etmiyor
Yaşadıkları su sorununun çözülmemesine tepki gösteren Habibe Coşkun ise, “Su yok. Bir gün gelse, 4 gün gelmiyor. Geldiği zaman da bir saat geliyor. 5 ev beraberiz. Aynı zamanda yaz ayları. Her şey suyla oluyor. Nasıl olacak? Her şey suyla temizleniyor. Konuşsak da para etmiyor. Bizi kandırıyorlar. Boş şişeleri ellerimize doldurup camiye gidiyoruz. Milletimize yazıktır. Suyun başındakiler içiyor, atıyor, döküyor… Biz de esiriz. Nasıl yapalım?” diye sordu.
WELAT EKİN - MA/AMED