Devlet zindanda maskesizdir

Adana Cezaevi
- Adana’da “kuyu tipi” olarak adlandırılan cezaevinde kardeşini ziyaret eden Burhan Kartal, “Zindanlara gidince yüzlerindeki maske düşüyor. Cezaevlerinde özel savaş politikası uygulanıyor” dedi.
Ağır hak ihlallerinin yaşandığı cezaevlerinden biri de Adana Suluca 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi'dir. Agirî’den Adana’ya giderek cezaevindeki kardeşini ziyaret eden Burhan Kartal, tutsakların maruz kaldığı hak ihlalleri anlattı. Kartal, kardeşi Metin Kartal’ın (41) 2002’de askeri bir operasyonda yaralı olarak yakalandığını ve sırasıyla Wan, Oltu, Gümüşhane, Xarpêt cezaevlerinde tutulduğunu ve son olarak da Adana “kuyu tipi” cezaevine sürüldüğünü söyledi. Kardeşiyle görüşmek için 29 Ekim’de cezaevine gittiğini belirten Kartal, “Bu cezaevindeki koşullar, 12 Eylül faşist darbesinin getirdiği koşullardan çok daha kötüdür. Belki fiziki olarak o dönem kadar değil ama özellikle psikolojik olarak o dönemden çok daha ağır koşulları var” dedi.
Yıldırmaya çalışıyorlar
Cezaevine gittiği zaman 5 farklı arama noktasından geçirildiğini kaydeden Kartal, şunları söyledi: “Aramalarda bilinçli olarak zorluklar çıkartıp ailelerin cezaevlerindeki yakınlarını ziyaret etmesini engellemeye çalışıyorlar. Bu tür uygulamalarla aileleri bezdirmeye çalışıyorlar. Arama noktalarını aştıktan sonra görüş için girdiğimiz alanda da yine başka bir zulüm var. Görüş alanında karşılıklı iki ayrı kabin yapmışlar. Bu iki kabinlerin arasında bir boşluk var ve bu boşluğun içinden de gardiyanlar gidip geliyor. Tutsak ve aile ayrı ayrı kabinlere konuluyor. Bununla tutsak ve ziyaretçinin hem birbirilerinin yanlarına gelmesini hem de diğer tutsak ve ziyaretçilerle iletişim kurmasını, bir selam dahi vermesini engellemeye çalışıyorlar. Bu uygulamaya rağmen yan yana gelebilmeyi başaranlar hakkında da tutanaklar tutuluyor ve daha sonra görüş, telefon gibi iletişimleri kesilerek disiplin cezaları veriliyor.”
Hücrelerde de 'kümesler'
Son görüşmede kardeşinin yaşananları aktardığını ve cezaevindeki koşullarının çok kötü olduğunu söylediğini belirten Kartal, şöyle devam etti: "Kuyu tipi cezaevinin içindeki hücreleri ‘Kümes odalarla’ doldurmuşlar. Tutsakları bu odalara götürüyorlar. Bu odalar sürekli kamera ile gözetleniyor. Ayrıca bu odalarda havalandırma alanı bulunmuyor. Tutsaklar 24 saat boyunca kapalı hücrede kalıyor. Şu an kardeşimle birlikte iki hasta tutsak bulunuyor. Bu hasta tutsaklardan biri 70 yaşındadır. Bu insanlar havalandırmaya bile çıkamıyor. Diğer yandan siyasi tutsakların koğuşlarını birbirinden uzak yerlere koyuyorlar. İki siyasi koğuş arasına DAİŞ’lilerin koğuşlarını koyuyorlar. Bu kişiler de çıkardıkları gürültüyle siyasi koğuştaki insanları rahatsız ediyor.”
Süreç cezaevlerine ulaşmadı
Sürecin zindanlara hiç yansımadığını, aksine zindanlarda tecridin daha da derişleştiğini savunan Kartal, şunları ekledi: "Tutsakları tamamıyla yalnızlaştırma politikası uyguluyorlar. Bu da ikiyüzlü politikalarını gösteriyor. Bir maskenin arkasına gizleniyorlar. Zindanlara gidince yüzlerindeki maske düşüyor. Cezaevlerinde özel savaş politikası uygulanıyor.” AGIRÎ















