Devlete rağmen dayanışma

Hatay dayanışması

Hatay dayanışması

  • Halkevleri Genel Sekreteri Kutay Meriç, ilk üç gün kentte ambulans sesi dahi duymadıklarını ifade ederek, “Ortada sadece belediye, devrimciler, kitle örgütlerinin olduğu bir süreç yaşandı. Hatay’da devlet yoktu” dedi. 
  • SYKP Eşbaşkanı Canan Yüce ise şunları söyledi: “Devlet sansür, OHAL ve yardımlara el koymakla uğraştı. Devlet burada başka bir yolu tercih ediyor; kendinden olmayan herkese ‘ne haliniz varsa görün’ demiş oluyor.”

Hükümetin, dayanışmayı engellemek için çaba gösterdiğini, suçunu örtmeye ve kendine yakın tarikatlara alan açmaya çalıştığını söyleyen HDP Eşbaşkan Yardımcısı Serhat Eren, STÖ’lerin yardımlarıyla enkaz altında olan devlet gerçekliğini ortaya çıkardığını söyledi. 

Pazarcık’ta 6 Şubat'ta sabaha karşı saat 04.17’de 7,7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Yerin 7 kilometre derinliğindeki deprem Maraş, Hatay, Osmaniye, Adıyaman, Antep, Urfa, Amed, Malatya, Kilis ve Adana’yı vurdu. Aynı gün Elbistan’da da saat 13.24’te 7,6 büyüklüğünde ikinci bir deprem daha kayda geçti. Çöken binalarda on binlerce kişi enkaz altında kaldı. Türkiye, 4. seviye alarm ilan etti ve uluslararası yardım talebinde bulundu. Türk Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun son açıklamasına göre; sahada arama kurtarma çalışması yapan ülke sayısı 75, personel 7 bin 537, görevini tamamlayıp ayrılan ülke sayısı 15 ve görevini tamamlayıp ayrılan personel sayısı da 4 bin 236. Depremlerin ardından 7 günlük yas ilan edildi. Depremin vurduğu 10 il afet bölgesi ilan edildi, bu hafta Elazığ da eklenerek 11'e çıkarıldı. Üç ay süreyle uygulanacak OHAL kararı Meclis’ten geçti. Okullar tatil edildi, üniversitelerde uzaktan eğitime geçildi. Depremlerin ardından 4 bin 734 artçı deprem meydana geldi ve devam ediyor. 

Deprem sonuçlarıyla ilgili veriler ise deprem bölgesinde durumla uyuşmuyor. AFAD'ın önceki gün saat 23.30 itibarıyla paylaştığı verilere göre; Maraş, Antep, Urfa, Amed, Adana, Adıyaman, Osmaniye, Hatay, Kilis, Malatya ve Elazığ illerinde toplam 38 bin 44  kişi hayatını kaybetti. Yaralı sayısı önceki gün 108 bin 68 olarak açıklandı, ancak önceki geceki açıklamada yer almadı. 

84 bin 726 bina 

Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 10 ilde hasar tespit çalışmaları yürütülüyor. Konuyla ilgili dün açıklama yapan Bakan Murat Kurum, “Deprem bölgesinde 3 milyon 9 bin 563 bağımsız bölüm, 684 bin bina incelenmiştir. 84 bin 726 bina yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olarak tespit edilmiştir” dedi. AFAD da 680 bin 268 hanede hasar tespitinin tamamlandığını; yıkık, acil yıkılacak, ağır hasarlı, orta hasarlı ve az hasarlı olarak tespit edilen konutlara yönelik 10 bin TL tutarındaki Hane Başı Destek Ödemelerinin yapılmaya başlandığını duyurdu. 

 

 

Dayanışmaya devlet engeli

Deprem bölgesinde kalan yurttaşların barınma, beslenme, susuzluk, hijyen sorunları devam ediyor. Salgın riskinin arttığı ve soğuk havanın hakim olduğu kentlerde iktidar ve belirlediği yapılar dışındaki dayanışma da engelleniyor. Arama kurtarma çalışmalarının yerini enkaz kaldırmaya bıraktığı kentlerde, yurttaşlar cenazelerine ulaşmaya çalışıyor. 11. günde bile enkaz altında sağ çıkarılan oluyor. Ağır hasarlı binaların yıkımına başlandığı kentlerde, sağlık çalışanlarının yetersizliği de güncelliğini koruyor. Binlerce üyesi ve gönüllüyle yıkımın olduğu kentlere ulaşan HDP Kriz Koordinasyon Merkezi, 860 araçla depremzedelere hizmet veriyor. HDP Hukuk ve İnsan Haklarından Sorumlu Eşbaşkan Yardımcısı Serhat Eren, Kriz koordinasyon Merkezi’nin çalışmalarının engellenmesine tepki göstererek, depremzede halka yardımcı olmaya devam edeceklerini söyledi. 

Devlet yardım için yok

İlk günden itibaren köy köy, ilçe ilçe her alanda depremzedelerin ihtiyaçlarına ulaştıklarını hatırlatan Eren, “Köylere, ilçelere giderek ihtiyaç listelerini belirledik ve çok kısa süre içerisinde ihtiyacın olduğu bölgelere, insani yardım, gıda, barınma koşulları veya soğuktan korunmalarını sağlayacak çok sayıda malzeme gönderdik. Halen de göndermeye devam ediyoruz. Depremin meydana geldiği tarihten sonra oradaki insanlar enkaz altından çıkarılmasına tutun ihtiyaçları olan insanlara götürülen yardımlara kadar sahada sivil toplum örgütleri, gönüllüler vardı. O süreçte alanda olmayan devlet, STÖ’ler ve partimizin yardımlarını kesmeye çalışıyor” dedi. 

Kayyum politikasının sonuçları

Belediyelere atanan kayyumların bu süreçte etkisini gösterdiğine dikkat çeken Eren, şunları söyledi: “Kayyum atanmamış olsaydı ilk günden itibaren binlerce belediye çalışanı, yüzlerce iş makinesi sahada olur, enkaz altındaki insanları çıkarılmasına ve kurtarılmasına vesile olurdu. Kayyum atanmamış olsaydı belediyelerimiz insanların barınma sorununu giderecek bir çalışma yürütüp sıcak yemek dağıtımı yapmış olacaktı. Ancak kayyum politikasının depremle birlikte ne kadar vahim bir sonuç yarattığını ortaya koydu.” 

İktidarın, kendi eksikliğini ve suçunu örtbas etmek için sahada çalışan gönüllü, STÖ’ler ve partilerini engellediğini tekrarlayan Eren, şöyle konuştu: “İnsanların enkaz altında kalmasını sağlayan, daha fazla ölümlerin yaşanmasına neden olan iktidar, şimdi ise sahada çalışan tarikatlarla kendine yakın STÖ’lere imkan sağlayarak aslında kendi suçunu, eksikliğini, yetersizliğini temizlemeye ve aklamaya çalışıyor. İlk günden beri sahada çalışan STÖ’leri ve demokrasi çevrelerini ise engellemeye çalışıyor. Çünkü STÖ’ler, meslek örgütleri, demokrasi örgütleri, demokratik çevreler, bu insani yardımı yaparken aynı zamanda enkaz altında olan devlet gerçekliğini de ortaya çıkarıyor. Devletin yetersizliğini, eksikliğini, iktidarın daha fazla insanın ölmesine neden olan gerçekliğini ortaya çıkardıkları için tamamen bu STÖ’leri sahadan çekip kendisine yakın olan, hesap sormayan, iktidarın suçunu, yetersizliğini örtmeye çalışan kesimi tutuyor. Temel amaç insani yardımda bulunmak değil.”

Halkın yanında olmaya devam 

Halkla dayanışma içinde olmaya devam edeceklerini dile getiren Eren, şunları ekledi: “İlk günde olduğu gibi halkımızın yanında olmaya devam edeceğiz. Onların yaralarını sarmak için bu dayanışmayı örmeye devam edeceğiz. İktidar ne yaparsa yapsın bütün engellemelerine rağmen biz halkımızı yalnız bırakmayacağız. Halkımızı enkaz altında bırakan, kaderine terk eden iktidarın bu tutumuna engellemelerine karşı sonuna kadar mücadele etmeye devam edeceğiz.” HABER MERKEZİ

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.