Devletin atacağı adımlara bağlı

Meral Danış Beştaş
- Komisyon çalışması ile demokratikleşmenin eş zamanlı yürütülmesi; birbirini tamamlayacak şekilde ilerlemesi gerektiğini kaydeden HDK Eşsözcüsü Meral Danış Beştaş, "Sürecin ilerlemesi devletin atacağı adımlara bağlıdır" dedi.
Sürecin tarafı ve muhatabı olan Rêber Apo'nun dinlenmesi gerektiğini belirten DEM Parti Meclis Komisyon Üyesi Meral Danış Beştaş, komisyondan beklentileri şöyle sıraladı; 'umut hakkı'nın sağlanması, infaz eşitliğinin güvence altına alınması, ayrımcı uygulamalara son verilmesi, kayyum uygulamasının bitmesi, ana dilde eğitim ve hizmet hakkının tanınması, AYM ve AİHM kararlarının uygulanması.
Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nin DEM Parti'li üyelerinden HDK Eşsözcüsü Meral Danış Beştaş, MA'ye konuştu. Barış adımları atılarak sürecin, ete kemiğe büründüğünü belirten Beştaş, "Dolayısıyla Sayın Öcalan hem sürecin mimarı hem de birincil muhatabıdır. Taraflardan birinin cezaevinde bulunuyor olması, sürecin doğasına aykırıdır. Cezaevinde oldukça sınırlı görüşme ve enformasyon imkânları bulunan bir kişi ile elinde sınırsız güçler barındıran devlet erkinin, iktidarın eşit koşullarda olduğunu söylemek mümkün müdür? Bu nedenle Abdullah Öcalan'ın sağlık, güvenlik ve özgürlük koşullarının sağlanması temel bir gerekliliktir" dedi.
Sürecin doğası gereği
Komisyonun Rêber Apo'yu dinleyeceğine dair beklentisini dile getiren Meral Danış Beştaş, şöyle devam etti: "Önümüzdeki haftalarda komisyonun İmralı'ya gitmesi ve dinleme meselesinin yaşanacağını düşünüyorum. Bu sürecin doğası gereğidir. PKK'nin feshi, silahların bırakılması ve barış sürecinin evreleri, açıklamalarıyla şekillenmiştir. Devletin de görüştüğü kişi Sayın Öcalan'dır. Bugün çatışmalı sürecin mağdurları, hukukçular, akademisyenler dinleniyorsa sürecin muhatabının da dinlenmesi gerekir. Bunun sürece katkısı tartışmasızdır. Sürecin tarafı da muhatabı da Öcalan'dır. Görüşme, şeffaflığı sağlar, aynı zamanda Abdullah Öcalan'ın meseleyi izahıyla da toplumdaki kafa karışıklığı giderilir."
Hukuka dönüş için
Hasta tutsakların tahliyesi önündeki engellerin kaldırılması ve infazları uzatılan tutsakların tahliyesinin sürece olumlu katkı sağlayacağını belirten Meral Danış Beştaş, 'umut hakkı'na ilişkin yasal bir düzenlemenin ise hukuka dönüşün ve hukuk devleti ilkesine bağlılığın en somut göstergelerinden biri olacağını dile getirdi.
TMK'nin kaldırılması
Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi, mahkemelere geniş yorum yetkisi veren 'Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) kaldırılması talebinin yerine getirilmesinin önemli olacağını söyleyen Meral Danış Beştaş, "TMK'nın yürürlükten kaldırılması, sürecin demokratik ilerleyişi açısından kritik bir adım olacak. Komisyon ayrıca, bunların yanı sıra yol temizliği anlamına gelecek diğer düzenlemeleri de tespit etmelidir" dedi.
Ortak beklentiler var
Meral Danış Beştaş, 'umut hakkı'nın sağlanması, infaz eşitliğinin güvence altına alınması, ayrımcı uygulamalara son verilmesi, kayyum uygulamasının bitmesi, ana dilde eğitim ve hizmet hakkının tanınması, Anayasa Mahkemesi (AYM) ve AİHM kararlarının uygulanması gibi taleplerin, komisyonca dinlenenlerin ortak beklentisi olduğunu vurguladı. Taleplerin kalıcı bir yasal çerçeveye oturması için daimi komisyonlar kurulması ve bu taleplerin yasallaştırılmasının öncelikler arasına alınması gerektiğini söyleyen Meral Danış Beştaş, "Mevcut komisyonun görev süresi ve kapsamı sınırlıdır. 100 yıldır süren bu sorunun çözümü için toplumun katılımı, hakikatlerin ortaya çıkarılması son derece önemlidir" diye konuştu.
Somut adımlar atılmalı
Komisyon çalışmasıyla demokratikleşmenin eş zamanlı yürütülmesi; ortaya çıkacak eksikliklerin giderilerek, sürece ilişkin çalışmaların birbirini tamamlayacak şekilde ilerlemesinin sağlanması gerektiğini kaydeden Meral Danış Beştaş, şunları dile getirdi: "Sürecin ilerlemesi devletin atacağı adımlara bağlıdır. Demokratikleşmenin sağlanması, hukuka dönüşün gerçekleşmesi ve gerekli demokratik yaşam koşullarının tesis edilmesi açısından somut adımlar atılmalıdır." ANKARA
* * *
İmralı görüşmesi Perşembe günü
DEM Parti İmralı Heyeti, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile görüşmek için Perşembe günü İmralı’ya gidecek.
DEM Parti mralı Heyeti'nde yer alan Wan Milletvekili Pervin Buldan, Riha Milletvekili Mithat Sancar ve Asrın Hukuk Bürosu'ndan avukat Faik Özgür Erol’dan oluşan DEM Parti İmralı Heyeti, Perşembe günü İmralı Adası’nda görüşme gerçekleştirecek. Bu, Meclis’te kurulan Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun ardından yapılan ilk görüşme olacak.
* * *
Aleviler süreci anlatmalı
Sürecin Aleviler için tarihi olduğuna işaret eden Demokratik Alevi Federasyonu Eşbaşkanı Huriye Kabayel, Alevilerin süreci erkese anlatması gerektiğini söyledi.
Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA) Eşbaşkanı Huriye Kabayel, MA'ya yaptığı açıklamada, Barış ve Demokratik Toplum Süreci'nin tüm halklar tarafından sahiplenmesini istedi. Kabayel, “Biz Aleviler yüzyıllardır yok sayılıyoruz. Kürt Aleviler için daha fazla baskı oluyor. Yıllardır verilen mücadeleyle bir kapı açıldı. Bu barış, bütün Alevilerin istediği bir barış olmalı. Her Alevi kendisini orada görmeli. Biz yol bir, sürek binbir diyoruz. Desteklediğimiz partiler farklı olabilir ama bizim maruz kaldığımız sorunlar, yaşadığımız problemler hep aynıdır. Barışın olmadığı yerde, bütün haklar aynı zararı görür" dedi.
Özünden koparılıp içi boşaltılmaya çalışılan Alevilik dayatmasına dikkat çeken Kabayel, şunları söyledi: "Her ne kadar biz bunu kabul etmesek de asimilasyondan çok etkilenen bir halkız. İçi boşaltılmış, kendinden uzaklaşmış ve bireyselleşmiş bir topluluk var. Bu barış bizim için çok kıymetlidir; çünkü biz yok olmakla yüz yüzeyiz. Eğer kendimizi koruyamazsak ve komisyonun içinde kendimizi tam temsil etmezsek Aleviliğin 10 sene sonra tanınmayacak bir duruma geleceğine inananlardanım. Alevi coğrafyasında 80'li 90'lı yıllardan itibaren fazla insan kalmadı. Hepsi diasporaya sürgün edildi. Özümüze dönüp gerçekliği görelim. Var olan süreç, biz Aleviler için tarihidir. Bu süreci iyi değerlendirip içini iyi doldurmamız ve herkese bunu anlatmamız gerekiyor. Alevi halkı olarak bizim birinci görevimiz bu olmalı.”












