Devrim yol gösteriyor: Wir wissen, was wir wollen

Kadın Haberleri —

Wir wissen, was wir wollen

Wir wissen, was wir wollen

  • Rojava’ya giderek devrimi yerinde gözlemleyen çoğu Alman 14 feminist aktivist, gözlemlerini “Wir wissen, was wir wollen (Ne istediğimizi biliyoruz)” adıyla kitaplaştırdı. Kitabı hazırlayanlar, Avrupa’da benzer bir mücadele hattı oluşturmak istediklerini söyleyerek “Bu kitap Avrupa’da mücadele veren kadınlara yol gösterme açısından önemli bir rol oynayacak” dedi.

 

ERDOĞAN ZAMUR-BASEL

YPG-YPJ savaşçıları DAİŞ'in 2014’te Rojava’ya dönük saldırılarına karşı muazzam bir direniş gösterdi. Öncülüğünü kadınların üstlendiği direnişle ekilen özgürlük tohumları bugün Rojava’da filizleniyor. Gerçekleşen bu devrim dünya kadınları için de örnek oldu. Devrim esnasında ve devrim sonrasında dünyanın birçok ülkesinden insanlar Rojava’ya giderek yaratılan yeni sistemi yerinde gördü. Çoğu Alman 14 feminist aktivist de Rojava’daki devrimi gözlemlemek için 2018 yılında Rojava’ya gitti. Feminist aktivistler gözlemlerini “Wir wissen, was wir wollen (Ne istediğimizi biliyoruz)” adıyla kitaplaştırdı.

Devrimde kadının rolü

8 bölümden oluşan ve önsüzü Rojava’da bulunan Jineoloji Akademisi tarafından kaleme alınan kitabın ilk bölümünde çalışmanın nasıl ortaya çıktığı anlatılıyor. İkinci bölümünde ise kadın devriminin arka planına yer verilen kitapta, Kürt Kadın Hareketi’nin başlangıç çalışmaları ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın kadın özgürlük mücadelesinin geliştirilmesindeki rolü irdeleniyor. Kitabın üçüncü bölümde ise Ortadoğu ve Mezopotamya'da kadının konumu ile toplum ve aile gerçekliği anlatılıyor. Kapitalist modernitede kadının itildiği yer, ataerkil toplum gerçekliği ve buna karşı Kürt Özgürlük Mücadelesi’nin önemine detaylı bir şekilde yer verilen kitapta, PKK tarihindeki kadınların mücadeleye katkıları anlatılıyor. Kitapta,, Sakine Cansız’dan Binevş Agal ve Beritan’a kadar mücadelenin kadın şehitlerine de yer veriliyor.

Hevrîn Xelef için özel bir bölüm

Kitabın dördüncü bölümünde Kürt Kadın Hareketi’nin nasıl bir kadın sistemine dönüştüğü irdelenirken, bir arada yaşama kültürünün şekillenmesi ile Demokratik Ulus kavramının ne anlama geldiği de işleniyor. KJK Koordinasyonu’nun nasıl bir işleve sahip olduğunun da detaylarıyla anlatıldığı kitapta, ayrıca Türkiye’ye bağlı çetelerce katledilen Hevrîn Xelef için özel bir bölüme de yer veriliyor.

Geleceğe ilişkin öngörüler

Kitabın beşinci bölümünde genel anlamıyla Özerk Yönetimin bütün sahalarında yapılan gözlemler ve siyasi aktörlerin ifadeleri yer bulurken, altıncı bölümde de direniş anına dair anlatılara yer veriliyor. Bu bölümde ayrıca mücadelenin hangi bedeller ödenerek bugünlere geldiğinin ve gelecekte kadın devriminin kurumlaşması için neler gerektiğinin altı çiziliyor. Kitabın yedinci ve sekizinci bölümlerinde ise kadın mücadelesinin geleceğe ilişkin öngörülerine yer veriliyor.

Avrupa’da benzer mücadeleyi geliştirmek

Kitabı yayına hazırlayan ekipte yer alan İsviçreli aktivist Amara Dorşin kitaba gösterilen ilgiden memnun olduklarını belirtiyor. Amaçlarının sadece bir kitap basmak olmadığını söyleyen Dorşin, "Rojava devrimini ve orada yaşananları Avrupa’daki kadın örgütlerine tanıtmak istiyoruz. Burada da benzeri bir mücadele geliştirebilir miyiz? sorusuna cevap olmak istiyoruz” diyor.

Kürtlerin verdiği mücadeleyi zaten bildiklerini ancak Kobanê direnişi ile beraber Rojava’daki gelişmeleri gidip yerinde görmek istediklerini ifade eden Dorşin, “2018’de Rojava’ya giderek orada yaşananları yerinde gözlemledik. Rojava’da gerçekleşen kadın devrimi pratikte nasıl yaşam buluyor, kendini nasıl örgütlüyor? Yaşanan sıkıntılar nelerdir ve bunları aşmak için neler yapılıyor gibi sorularımızın cevabı için 2 yıla yakın bir süre orada yaşadık. İşte ortaya çıkan bu kitap bütün bunları içeriyor” diye konuştu. Kitabın Avrupa’da mücadele eden kadınlar için ciddi bir ilham kaynağı olacağını dile getiren Dorşin, zorlu bir coğrafyada böylesi bir devrim pratiğinin anlamlı olduğunu söyledi.

Yaratılan devrime sahip çıkmak gerekir

Kitap çalışmasında yer alan bir diğer isim de Kürt Kadın Mücadelesi’ni uzun yıllardır takip eden, "Frauen in der Kurdischen Guerilla (Kürt gerillasında kadınlar)" ve "Revolution in Rojava (Rojava Devrimi)" kitaplarının yazarı Anja Flach. “Kadınlar eskiye oranla giderek örgütleniyor. Burada çaba gösteren kadınlar çok ciddi emekler harcıyorlar. Bu oldukça değerli ve anlamlıdır. Bu kitap da bütün bunlar var. Biz 10 yıl sonra gidip yaşanan değişimi gözlemlemek istiyoruz” ifadeleriyle Flach, kitabın önemine değindi. Rojava devriminin hala ciddi bir tehdit altında olduğunun altını çizen Flach “Gerek Türkiye’nin gerek ona bağlı güçlerin saldırıları sürüyor. Sistem yeni yeni oturtulmaya çalışılıyor. Kadınların yarattığı devrimi savunmak onlara güç vermek gerekir” diye konuştu.

Kitabın tanıtımı yapıldı

“Wir wissen, was wir wollen" adlı kitabın tanıtımı için bir haftadan beri İsviçre’nin bütün kentlerinde çeşitli aktiviteler düzenleniyor. Geçtiğimiz günlerde İsviçre’nin Luzern kentinde bulunan Kürt Kültür derneğinde de İsviçreli kadınların yoğun katılımının dikkat çektiği bir etkinlik düzenlendi. Etkinliğe Rojava’ya giden ve kitabın hazırlanmasında yer alan Amara Dorşin, Anja Flach ve Anne Katrin de katıldı. Ağırlıkla Almanca yapılan sunumlarda kitap çalışmasında yer alan kadınlar orada yaşananlara dair izlenimlerini okuyucularla paylaştı. Kitabın tanıtımına dönük bir diğer etkinlik de İsviçre’nin Zürich kentinde sekizincisi düzenlenen Sakine Cansız Kadın Festivali'nde gerçekleştirildi.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.