Dilindeki Kudüs'le Trump'a koşuyor

Erdoğan

Erdoğan

  • Kamuoyu önünde İsrail'e hönküren, Filistin meselesini istismar edip Kudüs'ü diline dolayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Lideri Özgür Özel'in deşifre ettiği gibi Türk Hava Yolları'na (THY) büyük alım yapma rüşvetiyle ABD Başkanı Donlad Trump'ın huzuruna çıkmayı başarıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Kurulu’na katılmak üzere gideceği ABD'ye hareketinden önce, Atatürk Havalimanı’nda basın toplantısı düzenledi. BM Genel Kurulu'na 23 Eylül Salı hitap edeceğini belirten Erdoğan, Şam'ın yeni yönetiminin orada bulunmasının sevincini paylaştı. Türk-Amerikan iş çevreleriyle bir araya geleceğini kaydeden Erdoğan, "25 Eylül'de ise Trump ile bir görüşme gerçekleştireceğiz. Sayın Turmp'ınn küresel barış vizyonu ve çabalarına desteğimizi ifade etmiştik. Adil bir barışın kaybedeninin olmayacağına inanıyoruz" dedi.

Küçük Trump'ı inkar edemedi

"CHP lider Özgür Özel Donald Trump'ın oğluyla görüştüğünüzü ve Gazze pazarlığı yaptığınızı iddia etti. Buna yanıtınız nedir?" sorusuna direkt yanıt veremeyen Erdoğan, şunları söyleyebildi: "Ne pazarlığı yapmışız, O da yanımızda mıydı, siz inanmıyorsunuz bu tür şeylere değil mi? Sağıra hakaret etmek istemem de sağır duymaz uydurur, bu adam da durmadan böyle uydurup duruyor. Buna partimizin sözcüsü gereken cevabı en güzel şekilde verdi ve bizler de ilk fırsatta çok daha geniş manada gereken cevabı vereceğiz. Bizler uçak alımlarını falan Özgür Özel'e sorarak bugüne kadar yapmadık ve yapmayız. Zaten bu işlerden de anlamaz. Onun kıratı değil. Dolayısıyla biz Sayın Trump ile herhangi bir alışveriş, Türkiye-Amerika arasında yapacak olursak bunu zaten oğlu ile yapmamız gerek yok. Trump'ın bizzat kendisi ile yaparız."

İkinci döneminde Trump'tan Erdoğan'a ilk davet

ABD Başkanı Trump, ikinci başkanlık döneminde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ilk kez Beyaz Saray'da ağırlayacak.

İlk başkanlık döneminde Trump, Erdoğan'ı 2017 ve 2019'da iki kez Beyaz Saray'da ağırlamıştı.

Ancak Trump'ın 2017-2021 arası başkanlık yılları Türk-Amerikan ilişkileri açısından çalkantılı bir dönemdi.

Trump, Türkiye'ye ağır ekonomik yaptırımlar uygulamıştı. Diplomatik nezaket dışı şeklinde yorumlanan açıklamalarıyla da Ankara'nın tepkisini çekmişti.

Bu süreçte öne çıkan krizler arasında Rahip Brunson olayı, Türkiye'nin Rusya'dan S-400 hava savunma sistemi alması ve ABD'nin Suriye'de Halk Savunma Birlikleri'ne (YPG) askeri destek sağlaması ilk sıralarda yer aldı.

20 Ocak 2025'te Beyaz Saray'daki ikinci dönemine başlayan Trump'ın ilk 100 günündeki Türkiye-ABD ilişkilerini BBC Türkçe'ye değerlendiren uzmanlar, iki ülke arasındaki ilişkilerin pragmatik bir düzlemde ilerlediğini söylemişti.

Yardımcısı 'mesnetsiz' demişti

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump'ın yapacağı görüşmede Boeing'den uçak alımı ve F-16 konularının görüşüleceği iddialarını 'mesnetsiz' diyerek inkar etmişti. Yılmaz,şu ifadeleri kullanmıştı: "Bugün küresel düzeyde en tecrübeli bir kaç liderden biri olan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan; dış politikada şahsiyetli duruşu, milli menfaatleri esas alan politikaları ve muhatapları ile karşılıklı yararı gözeten yaklaşımı ile maruftur. Türkiye ile ABD arasındaki gündem, uzun süredir görüşülen savunma sanayi ve ticaret başlıklarından, yatırımlar ve bölgesel istikrara kadar uzanan geniş bir yelpazeyi kapsamaktadır. Liderler düzeyinde bu konuların ele alınması son derece doğaldır. Temennimiz, yapılacak görüşmenin iki ülkenin de yararına olacak kararların alınmasına ve bölgesel barışa katkı sunmasına vesile olmasıdır.”

THY Genel Müdürü Bilal Ekşi ise Boeing'den 300 uçak alımı için sözleşme şartları ve teslimat takvimi üzerinde görüşmelerin sürdüğünü açıklamıştı.

Trump, onlardan önce duyurdu

ABD Başkanı Trump, Truth Social hesabından yaptığı açıklamada büyük çaplı Boeing uçak alımları, F-16 anlaşması ve F-35 müzakerelerinin görüşmede ele alınacağını belirtti ve “Erdoğan ile her zaman çok iyi ilişkilerimiz olmuştur. 25’inde onu görmek için sabırsızlanıyorum” dedi.

300 uçak alınacak iddiası

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Trump'un oğluyla Erdoğan arasındaki görüşme iddiasından sonra, Erdoğan'ın Trump'tan randevu almak için 300 adet Boeing uçağı alma sözü verdiğini de iddia etmişti Özel, "Bizim Trump'tan isteyeceğimiz bir şey olabilir. İsrail Filistin'deki katliamlarını durdursun. 'Buna yol verme, buna izin verme' dedi. Erdoğan'ın Trump'un oğlu ile yaptığı görüşmede Trump ile canlı yayına çıkmak istediği belirtti. Özel, 'Bana Trump ile bir canlı yayın ayarlarsanız 300 tane Boing uçağı almanın sözünü veriyorum' demiş..." iddiasında bulunmuştu.

Boeing ve Lockheed Martin

Bloomberg’in ismini vermeyen bir Türk yetkilye dayandırarak yaptığı habere göre ise Boeing ve Lockheed Martin firmalarının Türkiye’ye 250 adet ticari yolcu uçağı ile 40 F-16 savaş uçağı satışı için müzakereler sürüyor. Uluslararası Af Örgütü, geçtiğimiz günlerde İsrail'e ortak olan aralarında Boeing ve Lockheed Martin'in de olduğu 15 şirketlik bir liste yayınlamıştı. İsrail'in Gazze'de sürdürdüğü operasyonda Boeing bombaları ve güdüm kitleri kullanırken Lockheed Martin, İsrail Hava Kuvvetleri’nin belkemiği olan ve Gazze’nin bombalanmasında kapsamlı olarak kullanılan F-16’lar ve İsrail’in gittikçe büyüyen F-35 savaş uçağı filosu için parça ve hizmet sağlıyor.

Siyasi rüşvet kabul edilemez

CHP Sözcüsü Deniz Yücel, sosyal medya hesabından AKP Sözcüsü Ömer Çelik'in CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e yönelik sözlerine yanıt verdi. Yücel, şunları kaydetti: "Ömer Çelik’in, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD Başkanı’nın oğlu üzerinden kurduğu gayriresmi temasları ve ardından gündeme gelen Boeing alımı iddialarını görmezden gelerek, meseleyi 'küresel liderlik' safsatasına indirgemesi, sorunları örtbas etme çabasından başka bir şey değildir. Kamuoyundan gizlenen bir görüşme, ardından milyarlarca dolarlık uçak alımı iddiası ve sonrasında ABD Başkanı’ndan randevu alınması… Bunlar şeffaf diplomasi örnekleri değil, tam tersine krallıklara özgü yöntemlerdir. Türkiye’nin itibarı, 'ABD Başkanı’yla görüşebilmek için ticari taahhütler verildi' iddialarıyla sarsılmaktadır. Türkiye’nin dış politikasının 'siyasi rüşvet' izlenimi yaratacak ilişkilerle yürütülmesi kabul edilemez. Tayyip Erdoğan, Ömer Çelik ve diğerleri tarafından öğrenilmesi gereken, dış politikayı şahsi ilişkiler ve ticari taahhütler üzerine inşa etmenin Türkiye’nin onurunu ve itibarını zedelediği gerçeğidir. Beyefendi ve şürekası sorgulanmadıkları, hesap vermedikleri, rekabet etmedikleri tek partili bir sistem kurmak istiyorlar ama öyle bir sisteme ne bu millet izin verir ne de Cumhuriyet Halk Partisi."

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.