Direniş destanı yazdı

Kadın Haberleri —

.

.

  • Sarya Diyar, Mamreşo’da işgalci Türk devletine karşı kahramanlık destanı yazan yedi gerilladan biriydi. Abisi Diyar Gaffur 33 kurşunla, Sarya Diyar kimyasalla katledildi.

AGİT ERKENDİ
FRANKFURT

Ağabeyi Diyar Gaffur’un 2010’da 33 kurşun ile katledilmesinin ardından yönünü özgürlük dağlarına veren Bişeng Hezer (Sarya Diyar), Mamreşo’da kahramanlık destanı yazan arkadaşlarıyla birlikte tarihe isimlerini yazdırdı.

Türk ordusunun 23 Nisan’ı 24 Nisan’a bağlayan gece Medya Savunma Alanları’nın Zap, Avaşîn ve Metîna bölgelerine başlattığı kapsamlı saldırılarına karşı gerilla direnişi ve eylemleri devam ediyor. Saldırıların ilk gününden itibaren Avaşîn’in Mamreşo alanında 10 gün boyunca kahramanlık destanı yazan 7 gerilla tarihe isimlerini yazdırarak şehit düştü. Bu gerillalardan olan Bişeng Hezer (Sarya Diyar) Şirnex’in Hezex ilçesinde yurtsever bir ailede dünyaya geldi. Henüz küçük yaşlardayken baskı ve zulüm ile tanıştı. 2004 yılında PKK’ye katılan ve 2010’de katledilen ağabeyi Abdullah Hezer’in (Diyar Gaffur) direniş hikayeleriyle büyüyen Sarya Diyar, ağabeyinin şehadetinden sonra silahını yerde bırakmamak ve intikamını almak için 2013’te gerilla saflarına katıldı. 
Almanya’da yaşayan Mevlide Hezer, kardeşleri Sarya Diyar’ı ve Diyar Gaffur’u anlattı.

  • Almanya’da yaşayan kardeşi Mevlide Hezer, “Sarya, erken yaşta aramızda ayrıldı. Kendisi neleri seviyor, neleri sevmiyor hiç bilmiyorduk. Bildiğimiz bir tek şey vardı; davasına, ailesine çok bağlıydı. Biz de onun bu çelikten iradesine sonuna kadar saygı duyuyoruz” diye konuştu. 

Akşam çatışma gündüz baskın

Aileden ilk olarak 90’lı yıllarda iki dayısının PKK saflarına katılarak şehit düştüğünü söyleyen Hezer, “Biz çok küçükken evimizin etrafında her zaman çatışmalar oluyordu. Her akşam çatışma ve bomba sesleri ile korka korka sabahlıyorduk. Sabah olduğunda ise askerler tarafından evlerimiz basılıyordu. Hep bir korku içerisinde yaşıyorduk. Abim Diyar Gaffur da yapılan bu zulmü, yaşadığı olayları kaleme alıyor, şiir yazıyordu” diye anlattı. 

Önce abisi gerillaya katıldı

Abisinin 1998 yılı başlarında Adana’da üniversite okurken Özgür Gündem gazetesinde basın çalışmalarında yer aldığını belirten Hezer, “Gazete dağıtımcılığı yapıyordu. Aynı zamanda okuyordu. 2002 yılında öğretmenliği kazanarak İdil’in bir köyünde sözleşmeli olarak öğretmenlik yapmaya başladı. O dönem siyasette daha aktif olmaya başladı” diye belirtti. Ağabeyinin 2003 yılında HADEP Şirnex’te gençlik başkanı olduğunu belirten Hezer, “Ben de yönetimde yer aldım. Bu süre zarfında abim, öğretmen olduğu için daha çok baskı görüyordu. 2004 yılında her şeyi bırakıp PKK saflarına katıldı” diye konuştu.

Ölü bedene 33 kurşun

Abisinin 2010 yılında sivil iken Cizîr’de köprü üzerinde polisler tarafından katledildiğini anlatan Hezer, “Kafasına direkt hedef alarak ateş etmişler. İlk kurşunla şehit düştü. Kürtlere karşı öfkesini alamayan Türk devletinin polisleri, cansız bedeninin üzerine 33 kurşun daha sıkmış. Bu, otopsi raporu ile kanıtlandı. Biz Kürtlerin cenazesinden bile korkan bir düşmanla karşı karşıyayız” diye anlattı. 

Amcaoğlu da Diyar kodunu aldı

Abisi şehit düştükten sonra amcasının oğlu Ömer Geçgel’in “Diyar Gaffur” ismini alarak PKK saflarını katıldığını belirten Hezer, “2015 Aralık ayında öz yönetim direnişlerinde şehit düştü. En son 2013’de kızkardeşim Bişeng (Sarya Diyar) PKK saflarına katıldı. Sarya daha çocuktu. Örgüte katılırken de içine kapanık biriydi. Gülmeyi ve resim çektirmeyi çok severdi” dedi. 

Bu vahşet kabul edilemez

Ağabeyinin şehadet yıl dönümünde kardeşi Sarya Diyar’ın “Ben abimin intikamını almak ve silahını devralmak için PKK’ye katıldım. Daha sonra PKK içerisinde yoldaşlık ve mücadele ruhunu gördükçe mücadeleye daha çok bağlandım” sözlerini hatırlatan Hezer, “Sarya, Mamreşo’da arkadaşları ile birlikte çelikten bir irade ile günlerce büyük bir direniş̧ göstermiş. Onların direnişi karsısında ne yapacağını bilmeyen Türk devleti kimyasal silah kullanmış. Bu da yetmiyormuş̧ gibi cenazeleri iplere bağlamış̧, yerlerde sürüklemişler” diyerek, bu vahşetin kabul edilemez olduğunu belirtti. 

Sarya: Çelikten irade

Hezer, “Sarya, erken yaşta aramızda ayrıldı. Kendisi neleri seviyor, neleri sevmiyor hiç bilmiyorduk. Bildiğimiz bir tek şey vardı; davasına, ailesine çok bağlıydı. Bizde onun bu çelikten iradesine sonuna kadar saygı duyuyoruz” diye konuştu. 

Diyar’ın izinden dağlara

Sarya Diyar, abisi Diyar Gaffur’un şehadetinin 10’uncu yıl dönümünde 11 Ağustos 2020’de ANF’ye verdiği röportajda şunları söylüyor: “Aileden iki kardeş̧ Özgürlük Hareketi’ne katıldık. Ben daha çok küçükken ağabeyim katılmıştı. Daha sonra ben gerillada onu gördüm ve tanıdım. Ben evin en küçük çocuğu olduğum için bana çok değer verirdi. Onu gerilla olarak görmek, tanımak çok heyecan vericiydi. Gerillaya olan sevgimiz çok farklıydı, bir gerillayı bile görmek bizi çok mutlu ederdi. Yani insan ağabeyini de gerilla olarak görünce çok farklı duygular hissediyor. Heval Diyar’la çok güzel anılarımız oldu. Ondan çok etkileniyordum.”

Dağların sihirli kapılarını araladı

Verdiği röportajın devamında Diyar’ın izinden dağlara geldiğini kaydeden Sarya Diyar, “Yaşamın maneviyatını, verilen mücadelenin amacını anlatan ve bana dağların sihirli kapısını aralayan, güzellikleri tanıtan o olmuştu. Onun sayesinde Özgürlük Hareketi’ne katıldım. Heval Diyar’ı tanıyan arkadaşlara her zaman sorardım ve anlatmalarını isterdim. Heval Diyar’ın verdiği mücadele ve yoldaşlığa olan bağlılığından, dağlara olan sevgisinden, cesaretinden çok bahsederlerdi. Yani hem bir kardeş hem de bir yoldaşı olarak Heval Diyar’ın emeklerine ve maneviyatına layık olmak istiyorum” demişti. 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.