Doğa kendinden alınanı insana bırakmaz

Fehim IŞIK yazdı —

  • Doğru, AKP son 19 yılın felaketidir ve bu yıllarda yaşanan tüm felaketlerin de sorumlusudur. Ancak gerçek de şu ki AKP devraldığı felaketleri katlayarak günümüze taşıdı.

Üniversitenin ilk yılında, tam bir bilim insanı olan hocamızın derse başlarken verdiği ilk bilgiler hiç aklımdan gitmez. Hocamız ilk yılın ilk dersinde bizlere, "Doğa kendisinden alınanı mutlaka geri alacaktır" demişti.

Belki birçok örneğe rastladım ama bu sözlerin ne anlama geldiğini somut olarak 1999 depreminde daha net anlayabildim. Gölcük'te, doldurulan deniz bir gecede kendine ait olan bölümlerin tamamını geri almıştı. Müteahhitlerin taşıdığı tonlarca kaya denizin derinliklerinde moloz yığınına dönmüştü.

Şimdi benzer bir durumu Kastamonu ve ilçelerindeki sel felaketinde görüyoruz. Bir süre önce de orman yangınları ile doğanın intikamının nasıl olacağının, işaretlerini görmüştük. Yine kaç yıldır insanlığı felakete sürükleyen koronavirüs de, sonuçta doğanın insanlara sunduğu karşıt hamlelerden biridir.

Doğa Kastamonu ve ilçelerinde, dere yataklarına yapılan evlerin neredeyse tamamını geri aldı. Hidro elektrik santralleriyle doğaya yapılan acımasız müdahalenin sonuçlarının ne olacağını, yaşanan felaket tüm açıklığı ile bize gösterdi.

Bu durumun öyle gelişmiş, geri kalmış gibi sözcüklerle de ilgisi yok. Hatta gelişim düzeyi artıkça doğaya yapılan acımasızlık daha da korkunçlaşabiliyor. Dolayısıyla doğanın intikamı daha acı olabiliyor. Belçika, Hollanda ve Almanya'da geçtiğimiz aylarda yaşanan sel felaketlerini hatırlayın. Batı bu felaketi, "Rhein Nehri’nin İntikamı” olarak adlandırdı. Doğa, kendisine yapılan haksızlığa orada da katlanmadı ve intikamını acı biçimde aldı.

Bu durumun hiç kuşkusuz, yönetim zihniyeti ile yakından ilgisi var. Kapitalizmin barbar politikaları sadece doğayı kontrol altına alarak yaşama geçirilmiyor. İnsanı da kontrol altına alan kapitalizm, ardından en büyük zararı insanlara veriyor.

Ve ne yazık ki insanların önemli bir kesimi bunun farkında değil.

Kapitalizm önce emeği sömürerek kendi dönemine başladı diye bilinir. Ama o önce zihinleri mankurtlaştırarak dönemine başladı. Yani asıl olarak insanlığı esir aldı.

Sadece bu doğa felaketlerinde bile gördüğümüz sayılı sınırlı aktivizm, hiç kuşku yok umudu diri tutmamız konusunda bize fikir veriyor. Kendi yerelimizden başlayıp tüm sorunlara karşı duyarlılığımızı göstermek açısından oldukça anlamlı bir dönemden geçiyoruz.

Kapitalizm zihinleri mankurtlaştırırken düşüncenin yasaklanması ile başladı.

Basının tekelleştirilmesi ve kontrollü medya ile insan algılarının yönetilmesi...

İnancın sömürülerek dinci zihniyetin bir yönetim mekanizması olarak kullanılması...

Savaşlarla dünyanın her yerinde egemenlik sahalarının oluşturulması...

Sanayileşme adı altında yer altının da, yer üstünün de, doğanın da korkunç bir biçimde tahrip edilmesi... Bunlar ve daha sayamadığımız onlarca kötülük ardından geldi.

Sayın sayabileceğiniz kadar.

Bunların tümü, her biri söz konusu insan düşmanlığının farklı birer versiyonu olan kapitalist barbarlığın dışa vurumunun sonuçlarıdır.

Amerika'nın, Rusya'nın, Türkiye'nin ve tüm Avrupa devletlerinin her birinin kendine has özellikleri var. Ancak tümü barbarlıkta aynı kapıya çıkıyor. Hırsları ile doğayı da, insanı da, giderek canlılığı da yok ediyorlar.

Bu hatırlatmaları orman yangınları ve sel felaketleri sonrasında sadece AKP'yi suçlayarak kendine pay çıkaranları görünce yazma gereği duydum. Doğru, AKP son 19 yılın felaketidir ve bu yıllarda yaşanan tüm felaketlerin de sorumlusudur. Ancak gerçek de şu ki AKP devraldığı felaketleri katlayarak günümüze taşıdı. O, öncekilerin karesi oldu. Yoksa öncekilerin de AKP'den farkı yok. Hepsi aynı kabusun farklı tonlarıdır.

Bu işlerin ilacı öncelikle doğaya, ardından canlı yaşama ve insana, son olarak ise canlı veya cansız tüm her şeye saygı duymak, sahip çıkmaktır.

Bu olur mu? Çok zor. Kin, nefret ve ırkçılık kapitalizmin insana zerkettiği en büyük kötülüktür. Bu nedenle olması çok zor.

Eğer kapı önümüzden başlayıp tüm insanlığı kapsayacak duyarlılıklar oluşturmazsak olacak olan şey şu: Bu barbarlık tüm yaşamı yok edecek ve insanlığın doğaya verdiği zararlar doğa tarafından adım adım tamir edilerek, yeni bir doğal yaşam oluşturulacak. İyi mi olur, kötü mü olur, bilmiyorum ama belki yüzyıl, belki bin yıl, belki 10 bin veya 100 bin yıl sonra; olacak olan bu...

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.