Durum kötü, iletişim yok

Dünya Haberleri —

Alevi göç/ foto:AFP

Alevi göç/ foto:AFP

  • Alevi pogromunun sürdüğü bölge ile iletişim kurulamadığını söyleyen Gazeteci Darav Ala; "Son iki gündür önceki günlere kıyasla hareketlilik azalmış olsa da genel durum oldukça kötü. Saldırılara Kırgızistanlı ve Türkmenistanlı çete üyeleri de katılıyor” dedi
  • Alevilerin katledildiği Lazkiye, Tartus, Cebele ve Banyas’tan Lübnan’a da göç hız kesmeden sürüyor. Aileleri ve çocuklarının hayatı için Lübnan’daki Alevi bölgelerine sığınan ailelerin sayısı bir haftada 10 bini buldu. Kullanılmayan kamu binaları ve okullar göçmen kampı oldu.  

ÖZGÜR BARIŞ DEMİR

Suriye’de devam eden çatışmalar, Alevi nüfusu için ciddi bir tehdit oluşturmaya devam ediyor. Bölgede yaşanan son gelişmeleri değerlendiren gazeteci Darav Ala (Ronahi Tv’den), haber kaynaklarına erişimin neredeyse imkansız hale geldiğini belirtti. Gazeteci Darav Ala: "Durum hala çok kötü. Elektrik ve internet bağlantısı kesilmiş durumda. Mesajlarımız kişilere ulaşmıyor. Sürekli iletişim halinde olduğum insanlarla bağlantı kurmakta zorlanıyorum."

Saldırganlar Kırgız, Türkmen

Ala, QSD ile HTŞ arasında imzalanan anlaşmanın öncelikli amacının, Alevilere yönelik katliamların durdurulması olduğunu ifade etti. Ancak sahadaki durumun hala kritik olduğunu belirterek, şu sözleri ekledi: "Son iki gündür önceki günlere kıyasla hareketlilik azalmış olsa da genel durum oldukça kötü. Siviller hala katlediliyor. Saldırılara Kırgızistanlı ve Türkmenistanlı çete üyeleri de katılıyor. Katledilenlerin cesetlerine yönelik insanlık dışı muameleler yapılıyor."

 

Rojava’dan Alevilere destek 

Rojava halkı, Alevilere yönelik saldırıları protesto etmek için yürüyüşler düzenlerken, sürekli açıklamalar yaparak uluslararası kamuoyunu harekete geçirmeye çalışıyor. Ala, Rojava’dan gelen bu desteğin Kürtler ve Arap Aleviler arasındaki büyük manevi dayanışmayı gösterdiğini vurguladı. Aynı endişeyi yaşayan bir başka inanç grubu da Efrîn’den Türkiye destekli SMO çeteleri tarafınan göçertilen Êzîdîler. Saldırıların sadece Alevileri değil, diğer azınlık grupları da korkuttuğunu belirten Ala, özellikle Şexmeqsûd ve Eşrefiyê’de yaşayan Êzîdîlerin büyük endişe duyduğunu aktararak şu ifadeleri kullandı: “Êzîdîler, katliamların devam etmesi durumunda sıranın kendilerine, Kürtlere ve Ezîdilere geleceğini düşünüyor. Şu anda Şexmeqsûd’da 500 civarı yüz Êzîdî aile bulunuyor. Onlar çok büyük bir korkunun içindeler. Halkın QSD’ye güveni yüksek olsa da karşı tarafın vahşeti korkuya neden oluyor."

Gerçekler çarpıtılıyor

HTŞ ve Türkiye medyasının yaşanan katliamları "Esad rejiminin kalıntılarıyla mücadele" olarak sunduğunu belirten Ala, bu söylemin gerçekleri çarpıttığını ifade etti: "Esad rejiminin devlet kademelerinde Sünniler, Alevilerden daha fazlaydı. Suriye hükümetinin tamamının Alevilerden oluştuğu söylemi doğru değil. Alevilerin oranı ancak yüzde 10 civarındaydı, yüzde 90'ı ise Sünniydi. Eğer gerçekten Esad rejimiyle hesaplaşmak istiyorlarsa, o zaman Sünnilere karşı savaşmaları gerekir onların denklemine göre. Fakat saldırılar doğrudan Alevi mahallelerine yöneliyor."

 

* * *

Aleviler göç yollarında

Sahil kesimindeki Alevi katliamından kaçarak Lübnan’a sığınanların sayısı bir haftada 10 bin kişiye yaklaştı. Bazı Suriyeliler kaçak yollarla sahil bölgesinden Lübnan’a geçti. Çoğunluğunu Aleviler’in oluşturduğu yeni göçmenlerin Lübnan’ın Akkar, El Heysa, Talbira, el-Mesudiye gibi sınıra yakın bölgelerdeki yerleşim birimlerine dağıldığı belirtiliyor. Suriyeli göçmenlerin bir kısmı, akrabalarının veya yakınlarının evlerine sığınırken bazıları için boş kamu binaları geçici kamplara dönüştürüldü.

Sınır sürekli geçiliyor

Suriye iç savaşında BAAS rejiminin baskılarından kaçan 1 milyon kişi daha önce Lübnan’a sığınmış bunlardan 120 bini yakın zamanda geri dönmüştü. Ancak Aleviler’in yoğun olarak yaşadığı Lazkiye ve Tartus kentlerinde 6-7 Mart tarihlerinde yaşanan çatışmalar ve Alevi sivillere yönelik saldırılar sebebiyle Lübnan, bir kez daha hayatını kurtarmaya çalışan Suriyeliler’in sığınağı oldu. Lübnan’a sığınanların büyük kısmını Aleviler oluşturuyor. Lübnan’daki yardım kuruluşları, sayının artması halinde zaten çok kötü olan insani durumun iyice ağırlaşmasından endişe ediyor. 

Lübnanlı yetkililer uluslararası yardım kuruluşlarına destek verilmesi için çağrıda bulunmaya başladı ancak henüz bu çağrılarına karşılık verilmediği belirtiliyor. Şimdilik yeni göçmenlerin ihtiyaçları yerel halk ve bölgedeki küçük yardım kuruluşları üzerinden sağlanıyor ancak göçmenler arasında çok sayıda çocuğun ve yaşlının da olması imkanları kısıtlı bu yardım kuruluşlarını zorluyor. BEYRUT

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.