Düşleri yarım kaldı

Suruç’ta katledilen 33 düş yolcusu arasında 26 yaşındaki, Yüksekovalı İngilizce öğretmeni Süleyman Aksu da vardı. Süleyman Aksu’nun hikâyesini kardeşi Güneş Aksu muhabirimiz Zabel Mirkan’a anlattı:

ZABEL MİRKAN

“Süleyman Aksu 22 Ocak 1990 yılında, Yüksekova’da 10 çocuklu bir ailede dünyaya geldi. İlk ve orta öğrenimini başarılı bir şekilde tamamladıktan sonra Yüksekova Anadolu Lisesi’nde, ardından da Adana Çukurova Üniversitesi’ne devam etti. Burada İngilizce Öğretmenliği bölümünü bitirdikten sonra öğretmenlik yapmaya başladı. Yalnızca 3 yıl öğretmenlik yapabildi Süleyman. Çocuklar için düşleri yarım kalan, güzel yürekli öğretmeni hangi kelimeler ifade edebilir ki? Süleyman çevresinde çok sevilen, güvenilen ve fikirlerine önem verilen biriydi. Öğrencilerine arkadaşlarıymış gibi davranırdı ve onları çok severdi. Öğrencilerini, çocukları çok severdi. Onu Suruç’a götüren de içindeki bu çocuk sevgisiydi. Süleyman çok çocuk ruhluydu. Kahkahalarıyla evimizi, bizi, herkesi neşelendirirdi. O eve gelince ev bambaşka bir hâl alırdı. Beraber halaya dururduk. Halay çekmeyi, şiir yazmayı, gülmeyi en çok da güldürmeyi severdi.

Adalet arayışımız sürecek

Çok farklı düşünürdü. Kimsenin görmediği bir noktayı görür ve farklı bakış açısıyla yaklaşırdı olaylara. Evde birinin bir sorunu olduğunda o halleder, bir çözüm bulur düşüncesiyle kendisine ilk başvurulan kişiydi Süleyman. Çok sevdi ve umut doluydu. Çok hayali, gerçekleştireceği çok şey vardı. Daha çok şiir yazacaktı,  şiir seslendirecekti. Öğrencileriyle ‘Umut’ adında bir dergi çıkarmayı planlıyordu. Birçok kişinin umudu da olabilirdi Süleyman, bunun için çok uğraşıyordu. Çok erken ayrıldı aramızdan. Onu çok özlüyoruz.

Katliamın üzerinden 21 ay geçtikten sonra dava açıldı ve önceden var olan, dosyadaki gizlilik kararı kaldırıldı. Dava süreci devam ediyor ama henüz somut bir sonuç alınmadı. Suruç Aileleri olarak bizim adalet arayışımız devam ediyor. Aileler olarak tek talebimiz adaletin yerini bulması ve bir sonuca varmamız. Yakınlarımızın eşyalarını almak istiyoruz. Adaletin yerini bulmasını istiyoruz. Bu temennilerin gerçekleşmesi için de ısrarla, ‘Suruç için adalet, herkes için adalet’ diyoruz.”