Eleştirmenlerden tam not: Boyalı Kuş

Kültür/Sanat Haberleri —

.

.

  • Film, Çek yönetmen Vaclav Marhoul’un 3. uzun metraj filmi. 11 yıl boyunca bu filmin çekimleri ve senaryosuyla uğraşmış ve nihayetinde ortaya böyle bir iş çıkmış.

ZABEL MİRKAN

 

1939 yılının sonbaharı, İkinci Dünya Savaşı’nın ilk haftaları. Altı yaşındaki bir çocuk, Orta Avrupa’nın büyük bir şehrinde yaşayan annesiyle babası tarafından uzak bir köye gönderiliyor. Çocuk bir noktadan sonra yapayalnız kalıyor ve bir köyden diğerine geçip duruyor. Savaşın dört yılını geçirdiği köyler, belirli bir bölgede toplanıyor. Köylerinden dışarı çıkamayan, kendi aralarında yaşayan, sarı saçlı, açık tenli mavi gözlü oraların köylüleri. Çocuk ise esmer, kara kaşlı ve kara gözlü. Herkes çocuğu Çingene ya da Yahudi sanıyor. Boyalı bir kuş yani.
Kitabın/filmin isminden de anlayacağımız üzere boyalı bir kuş ve 6 yaşındaki soykırım mağduru çocuğun hikâyesine dayalı bir tema var. Filmin başında yakalanan ve kanatları boyanan bir kuş bırakıldıktan sonra yeniden uçuyor ve sürüsüne katılmak istiyor. Artık farklı bir renkte olduğu için diğer kuşlar tarafından acımasızca dışlanıyor kuş. Nihayetinde ise öldürülüyor.

Kült bir roman

Jerzy Kosinski’nin 1965 yılında yazdığı tartışmalı roman “Boyalı Kuş” II. Dünya Savaşı sırasında Doğu Avrupa’da (büyük ihtimalle Polonya’da) dolaşan bir çocuğun hikâyesini anlatıyor. Uzun yıllar yasaklı olan roman, şiddet unsurları barındırmak ile beraber, otobiyografik özellikler taşıyor. Şöyle ki: Jerzy Kosinski tıpkı kitaptaki çocuk gibi savaşın başladığı yıllarda, henüz 6 yaşındayken, ailesi tarafından, korunması için bir kadının yanına bırakılmış, fakat kadının kısa bir süre sonra ölmesi sonucu yazar adeta ortada kalmış. 6 yaşından 12 yaşına kadar olan çocukluk dönemini istenmediği kişilerin yanında, kırsal bölgelerde devamlı kaçarak geçirmiş. Kimileri bunun kitabın satışı bir PR çalışması olduğunu söylese de yazarın sonraki yazıları ve anlatıları, ailesinin toplama kampından çıkan fotoğrafları yazarın hikâyesini doğrular nitelikte. Üstelik, kim neden soykırım üzerinden kendine bir paye biçsin ki? Soykırım hikâyelerinin satması, soykırım mağdurlarının suçu mu?

3 saatte düşmeyen tempo

Jerzy Kosinski’nin bu kült kitabı geçtiğimiz yıl beyazperdeye uyarlandı. Prömiyerini yaptığı 76. Venedik Film Festivali’nde de hayli gürültü koparmış, filmdeki şiddetin dozu nedeniyle gösterim bitmeden ayrılmak isteyen kişiler olmuştu. Filmin oyuncu kadrosunda Harvey Keitel, Stellan Skarsgard, Barry Pepper ve Udo Kier gibi isimler bulunuyor.
Film, Çek yönetmen Vaclav Marhoul’un 3. uzun metraj filmi. 11 yıl boyunca bu filmin çekimleri ve senaryosuyla uğraşmış ve nihayetinde ortaya böyle bir iş çıkmış. Kosinski’den izin koparmak da cabası. Çünkü Kosinski, hayattayken kitabın sinemaya uyarlanmasını asla istemiyormuş ve bir gün böyle bir şey olacaksa, bu filmi Fellini veya Bunuel’in çekmesini istiyormuş. Marhoul, oldukça uzun süren anlaşmalar, para konuları ve kendi entelektüel çevresini devreye sokarak bu izni koparıyor ve ortaya 3 saatlik, siyah-beyaz bir savaş filmi çıkıyor. Ama ne film!
Boyalı bir kuş üzerinden ilerleyen müthiş metafor, Kosinski tarafından çocuğun başına gelenlere uyarlanıyor ve ortaya muazzam bir savaş filmi çıkıyor. Hatta çoğu eleştirmene göre Yahudi Soykırımı’na dair çekilen en iyi filmlerden biri Boyalı Kuş. Mutlaka izlenesi.


paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.