Emeğimizin karşılığını alamıyoruz

  • Gittikleri kentlerde başta ırkçı saldırılar olmak üzere birçok sorun yaşayan mevsimlik tarım işçileri, olumsuz şartlarda çalışmaya zorlanıyor.

 

Şırnak’tan yüzlerce kilometre uzaklıkta bulanan Adana’nın Karakaş ilçesine gelen mevsimlik tarım işçileri kavurucu Adana sıcaklarında küçük ve hijyensiz çadırlarda yaşıyorlar.

Jinnews’ten Gülistan Azak’ın haberine göre göç yolculuğuna çıkan onlarca tarım işçisinden bir olan Elif Bingin tarım işçiliğine 10 yaşında başlamış.

Elif Bingin, gidecekleri yere kadar birçok sorunla karşı karşıya kaldıklarını belirterek, “Türkiye'de en çok sömürüye maruz kalan işçi kesimi tarım işçileridir” dedi.

Elif Bingin, çalışma koşullarını şöyle özetledi: “Sabah 05.00’te kalkıp tarlaya geliyoruz. Akşam 18.00’e kadar çalışıyoruz. Gün boyunca sıcak altında çalışıyoruz. Kışın çamuru, yazın sıcağı çekilmiyor tarlanın. Kliması olan var olmayan var. Klimada Adana sıcağını kesmiyor zaten. Çadırlar da yaşam için hiç uygun yerler değil. Hijyenden uzak sağlıksız yerlerde kalıyoruz. İşçiler için ev yapılmasını isterdik. Çamaşır makinası da yok.”

Aldığımız para iki zeytin almaya yetiyor

Emeklerinin karşılığını alamadıklarını belirten Bingin, “Babam yıllar önce yaşamını yitirdi. Annem, abim ile birlikte yaşıyoruz. Tek çalışan benim şuan. Memlekette iş imkânları yok. Memlekette bir işim olsaydı asla gelmezdim buralara. Geçim zorluğu nedeniyle geldik.  Aldığımız düşük ücretle sürekli zamlanan elektrik faturasını mı ödeyeyim, su faturasını mı ödeyeyim.  Aldığımız para 80 lira. Yağ zaten 100 liradan aşağı değil. Bu kadar zam varken geçim nasıl sağlanabilsin. Artan zamlar, geçim sıkıntısı yüzünden çocuklar da çalışmak zorunda kalıyor. Temel ihtiyaçlarımızı almaya dahi gücümüz yetmiyor. Gün boyu gelip çalışıyorsun paran iki zeytin almaya yetiyor. Nüfuslu aileler nasıl geçinsin bu parayla?” ifadelerini kullandı.

‘Kadının iş yükü çok daha fazla’

Kadınların iş yükünün daha fazla olduğuna da dikkat çeken Elif Bingin, “Eve gidiyorsun ama yine de çalışıyorsun. Kadın olmanın en büyük zorluklarından biri de bu bence. Kadınların iş yükü çok daha fazla. En çok biz kadınlar yoruluyoruz. Tüm yük bizlerin omuzuna yükleniyor. Bu da aslında toplumun kadına dayattığı bir durum maalesef” diye konuştu.  ADANA

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.