Emekçi kadınlar birleşmeli

• İşçi ve emekçi kadınların daha iyi çalışma koşulları için sistemin belirlediği sınırların dışına çıkarak birleşmesi ve 1 Mayıs’ta alanlara çıkması gerektiğini söyleyen TÜMBEL- SEN Merkez Kadın Sekreteri Deniz Öztekin, “Kapitalizm ve patriyarkaya karşı ortak mücadele hattı oluşturulmalı” dedi.

HAVAR DERYA/WAN

1 Mayıs İşçi Bayramı yaklaşıyor. Emeğin görünür kılınması ve hak ettiği değeri görmesinin talep edildiği bu güne kadın gözünden bakmak için Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (TÜMBEL- SEN) Merkez Kadın Sekreteri Deniz Öztekin’le konuştuk. 

Kamu ve özel sektördeki işlerin yanı sıra çocuk bakımı, hasta bakımı, yaşlı ve engelli bakımı, ev işleri gibi işlerin çoğu kadınların sırtında. Bu durumun kadın emeğinin değersizleşmesi veya görünmez kılınmasına neden olduğunu vurgulayan Deniz Öztekin, kamusal alanda ise erkeklerin daha görünür olduğunu ve etkin bir rol aldığını söyledi.

Hem işi hem yaşamı güvencesiz

Neoliberal politikaların etkisiyle güvencesiz çalışma koşullarının oluştuğunu ve özellikle kadınların kamu ve özel sektörde güvencesiz çalışmaya devam ettiğini dile getiren Öztekin şunları belirtti: “Güvencesiz ve esnek işlerde düşük ücretlerle çalışmak, kadınları ağır koşullara maruz bırakıyor. Bu koşullarda kadınlar sıklıkla şiddet, mobbing ve taciz gibi sorunlarla karşı karşıya kalıyor. Ayrıca kayıt dışı çalışan kadınlar sosyal güvenceden yoksun kılınıyor.”

Sistem dışı birleşmeli

Kapitalist sistemin, kadının yaşamı ve hareket alanını kendi çıkarları doğrultusunda belirlediğini ve ihtiyaçlarını bu şekilde karşıladığını belirten Öztekin, devamında şunları söyledi: “İşçi ve emekçi kadınlar zaman zaman direnişe geçerek daha iyi çalışma koşulları ve onurlu bir yaşam için mücadele ediyor. Bu temelde de sistemin belirlediği sınırların dışına çıkarak tüm emekçi kadınların birleşmesi gerekiyor.”

Öztekin ayrıca kadınların örgütlenmeden kazanamayacağını ve bu nedenle kapitalizm ve patriyarkaya karşı ortak bir mücadele hattına ihtiyaç olduğunu belirtti.

Kadın kazanımları

Sendikaların da çoğunlukla erkeklerin egemenliğinde olduğuna dikkat çeken Öztekin, TÜM-BEL-SEN'li kadınlar olarak kendilerine dayatılan ve sıradanlaştırılan duruma karşı güçlü ve örgütlü bir şekilde itirazlarını sürdürdüklerini dile getirdi. 

Öztekin, TÜM-BEL-SEN’in şubelerinde kadın sekreterlerinin bulunduğunu ve yönetim kurullarında kadın yöneticilerin yer aldığını vurgulayarak şunları aktardı: ''Birçok şubede kadın şube başkanlarının olması kadınların bir kazanımıdır. Kongrelerde, genel meclislerde ve kurultaylarda daha güçlü bir katılımla sesimizi duyuruyoruz. Öte yandan kadınlara yönelik pozitif yaklaşım, kadın temsili, toplu iş sözleşmelerinde kadın hakları, kadına yönelik şiddete karşı tavır, 8 Mart ve her ay regl dönemlerinde 1 gün izin gibi elde edilen kazanımlar da var. İşe alımlarda da kadınlara pozitif ayrımcılık yapıyoruz. Yeterli olmasa da belediyelerde yapılan toplu sözleşmelerde kadın talepleri yer alıyor. Aynı zamanda merkez kadın meclisinin oluşturulması ve altı ayda bir toplanarak önümüzdeki sürecin mücadele hattını belirlenmesi, eşitlik ve özgürlük mücadelesinde daha güçlü kararlar alınmasına katkı sağlıyoruz. Kadın meclisinin karar organı olması önemli bir kazanım. Bu sayede kadınların seslerini daha etkin bir şekilde duyurabiliyoruz’’

1 Mayıs’ta alanlarda olacağız!

Ayrıca kadının yaşamın yüzde 70’ini düzenleyen, üreten ve emek veren kesimi olduğunu vurgulayan Öztekin, işçi ve emekçi kadınlar olarak uluslararası dayanışmayı büyütüp 1 Mayıs'ta alanlarda yer alacaklarını ifade etti.