Erdoğan'a bugün tavır almalı, yarın değil

Dünya Haberleri —

.

.

  • Avrupa Parlamentosu’nda "HDP başta olmak üzere Türkiye’de muhalefete yönelik baskı" masaya yatırıldı. AK Başkan Yardımcısı Borrel’in 'Türkiye ile iş birliğine devam’ açıklaması parlamenterlerin tepkisine neden oldu. Vekiller "Türkiye’ye karşı yarın değil, hemen tavır alınmalı" çağrısı yaptı. 

 

MUHAMMED KAYA

AP’deki oturum, Avrupa Komisyon Başkan Yardımcısı ve AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrel’in açıklamasıyla başladı. Borrell’in HDP’ye yönelik kapatma davası, siyasetçilerine yasak talebi, Deniz Poyraz’ın katledilmesinden bahsettikten sonra Avrupa Konseyi üyesi olan Türkiye’yle ile iyi ilişkiler geliştirmek istediklerini söylemesi tepki çekti. Erdoğan rejiminin uygulamaları için “endişeliyiz” diyen Borell’in Türkiye ile "pozitif ajandanın" açılabilmesi önerisi parlamenterlerce eleştirildi. 

 

Gheorghe-Vlad Nistor

Bugün tavır almalı yarın değil

Avrupa Halk Partisi Grubu’ndan (Hıristiyan Demokratlar-PPE) Gheorghe-Vlad Nistor daha önce de Türkiye’nin hukuk dışı pratiklerini tartıştıklarını, Türkiye hakkında hazırlanan raporu onayladıklarını ancak bu rapor doğrultusunda bir yaptırımın olmadığını belirtti.Vlad Nistor, “Bu rejim saldırgandır. Bugün HDP’ye saldıran rejime karşı tavır almak gerekir, yarın değil!” diyerek acilen harekete geçilmesi çağrısında bulundu.

 

Nacho Sánchez

Muhalefet baskı altında

İlerici Sosyalistler ve Demokratlar İttifakı’ndan (S&D)’den Nacho Sánchez Amor, Türkiye’de hükümetin 'terörle mücadele' adı altında muhalefeti baskı altına almak istediğine değinerek şunları söyledi: “Strateji, çok geniş bir terörle mücadele mevzuatının kötüye kullanılmasını, milletvekillerinin parlamento statüsünün tekrar tekrar iptal edilmesini, demokratik olarak seçilmiş belediye başkanlarının görevden alınmasını ve en son olarak, birden fazla adli dava ile savcıların tam bir saldırısını içeriyor.”

Hilde Vautmans

Türkiye AB’de yer alamaz

Avrupayı Yenile Grubu (Renew) adına Hilde Vautmans ise Türkiye’de muhalefete yönelik baskılarda HDP’nin ana kurban olduğu belirterek, "Siyasi partilerin yasaklanması, bağımsız medyanın engellenmesi vb hepsi şuan Türkiye’de uygulanıyor. Erdoğan medya özgürlüğünü yok eden biri oldu. Bir kere daha söylemeliyim ki bu Türkiye AB’de yer alamaz! Çünkü demokrasiye saldırıyor, demokratik kurumların işleyişini bozuyor” dedi.

Sergey Lagodinsky

Demokrasi öldü

Yeşiller Grubu adına konuşan Sergey Lagodinsky, “Hiçbir şey demokrasinin yokluğunu haklı çıkaramaz. Ne terörizm korkusu ne de sadakatsizlik iddiası. Bu saldırı HDP’ye değil çoğulcu demokrasiye inşasına saldırısı” diye belirtti. Haziran ayında Türkiye ve Kürdistan’da yaptığı görüşmelere de değinen Lagodinsky  “Küçük bir kentteki HDP üyeleri ile görüştüğümde demokrasinin nasıl öldüğünü hissettim. Genç, kadın, yaşlı kimsede umudu göremedim. Eğer çoğunluk boğulursa demokrasi yaşayamaz” ifadesini kullandı.

Erdoğan ile 'pozitif ajanda' olamaz

Kimlik ve Demokrasi (ID) grubundan Thierry Mariani de Türkiye’deki baskılara dikkat çekerek, "Erdoğan’ın tehditlerine son verin!” dedi.

Özlem Demirel

AP Sol Grup adına Özlem Demirel ise AK Başkanı Ursula von der Leyen ile Başkan Yardımcısı Borrel Fontelles’in Türkiye ile iyi ilişkilerin geliştirilmesi önerisini sert dille eleştirdi. Von der Leyen’in "Türkiye ile AB ilişkilerini olumlu buluyoruz” ifadesine tepki gösteren Demirel şöyle konuştu: “Enterasan değil mi? HDP ile ilgili tek kelime yok. CHP ile ilgili tek laf yok. Bunun yerine Türkiye ile pozitif gelişmeden, Türkiye ile pozitif ajandadan bahsetmek Erdoğan rejimi kabul etmektir. En üzüntü verici olanı AB’nin yardım ettiği rejim, AB ile temelden çelişiyor. Erdoğan yönetimi muhaliflere baskı uyguluyor. İnsanlar taleplerini dile getirmek için açlık grevine giriyor. Erdoğan yönetimi insanları kaçırıyor. Peki AB ne yapıyor? Erdoğan rejimi ile iş birliği! Bu nedenle kabul edilemez. Değerlere uygun değil. Erdoğan rejimi ile pozitif ajanda olamaz. AB ne yapıyor? Bu soruya cevap vermeli."

 

Mülteciler için Türkiye’ye para veriyoruz!

Konuşmalar ardından söz alan AK Başkan Yardımcısı Borell, “Biz mülteciler için Türkiye’ye para veriyoruz. Onların iyi şartlarda kalması için” diyerek Erdoğan rejimi ile iş birliğini sürdüreceklerini yineledi.

AP normları, AK çıkarları düşünüyor

AP’deki oturumu gazetemize değerlendiren HDP Avrupa Temsilcisi Devriş Çimen, Avrupa Parlamentosu’nun AB normlarına uygun olarak HDP ile dayanışma içinde olduğunu, bu minvalde kararlar aldığını; ancak alınan kararları uygulama organı olan ve Borell’in başında olduğu Avrupa Komisyonu’nun tersi yönde, Erdoğan rejimi ile iş birliği yaptığını belirtti. Çimen şöyle konuştu: "AP son tartışmada da önemli kararları tartıştı ve 705 vekilin büyük bir kısmının onayını aldı. Ama Birliğin 27 ülkesinin çıkarlarını temsil eden Komisyon ise bu değerler ile çelişerek, Türkiye'de Erdoğan rejimi ile 'pozitif ajanda' adı altında, mülteci anlaşması örmeğinde de görüldüğü gibi çıkarlarını örgütleyerek, sürdürüyor. Kürtlere karşı savaş siyasetini, ayrıca muhalefete ve özelde ise HDP'ye yönelik sistematik baskıları görmezden geliyor. Bu da kabul edilemez bir çifte standarttır. AP aldığı kararların uygulanması için Erdoğan'dan beklemek yerine, bu politikaları Komisyona, Erdoğan ile siyaset geliştirirken temel ölçü olarak önünü koymalıdır."

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.