Eşitlik için 134 yıl daha mı?
Kadın Haberleri —

eşitsizlik
- EBA ve Eurostat verilerine göre, AB’de kadınlar erkeklerden yüzde 12, Türkiye’de yüzde 6,2 daha az kazanıyor. Yüksek ücretli pozisyonlarda kadın temsili ise düşük. Dünya Ekonomik Forumu’na göre ücret eşitsizliği 134 yıl daha sürecek.
Avrupa Bankacılık Otoritesi (EBA) ve Eurostat’ın son verileri, cinsiyete dayalı ücret farkının 2024’te Avrupa Birliği (AB) bankacılık sektöründe ve genel işgücü piyasasında ciddi bir sorun olmaya devam ettiğini gösteriyor. 2024’te AB geneli, Almanya ve Türkiye’den gelen güncel veriler, bazı iyileşmelere rağmen eşitsizliğin sürdüğünü doğruluyor. Dünya Ekonomik Forumu’na göre, küresel eşitlik için 134 yıl gerekebilir.
Yüksek ücrette düşük temsil
EBA’nın 2024 raporuna göre, 2023’te AB bankalarında çalışan kadınlar, erkeklerden ortalama yüzde 24,48 daha az kazandı. Yatırım firmalarında bu fark yüzde 32’ye ulaştı. Risk profili yüksek personellerde fark yüzde 21,64 oldu. Eşitsizliğin temel nedeni, kadınların yüksek ücretli pozisyonlardaki düşük temsili. 2023’te değişken ücret oranı yüzde 145,85’e ulaşırken, bankalarda yüzde 59,59’da kaldı. Yatırım bankacılığı gibi alanlarda ikramiye oranları yüzde 521’e kadar çıktı. EBA, ücret şeffaflığını artırmak ve cinsiyet eşitliğini teşvik etmek için iç yönetişim kurallarını güçlendirmeyi öneriyor. AB’nin 2023’te yürürlüğe giren ücret şeffaflığı direktifi, yüzde 5’in üzerindeki farkları kapatmayı zorunlu kılıyor, ancak 2024’te bu politikanın etkisi sınırlı kaldı.
1 dolara karşı 73 sent
Uluslararası Çalışma Örgütü'nün "World Employment and Social Outlook" 2024 araştırmasına göre, aynı işi yapmalarına rağmen iş dünyası kadınların emeğinin karşılığını eşit ödemiyor. Bu eşitsizlik özellikle düşük gelirli ülkelerdeki kadınları daha da derinden etkiliyor. Yüksek gelirli ülkelerde, kadınlar aynı işi yapan ve eşit pozisyondaki erkek meslektaşlarının kazandığı her 1 dolar için yalnızca 73 sent kazanırken, düşük gelirli ülkelerde bu fark daha da belirgin.
AB’de iyileşmeler yetersiz
Cinsiyete dayalı ücret farkı, Avrupa'da hala büyük bir sorun olmayı sürdürüyor. Araştırmalar, kadınlar ve erkekler arasındaki eşitsizliği pek çok alanda gözler önüne serse de ekonomi, kadınları en çok etkileyen alanların başında geliyor. Eurostat’ın 2024 verilerine göre, AB’de cinsiyete dayalı ücret farkı 2022’deki yüzde 12,7’den hafif bir iyileşmeyle yüzde 12 civarına geriledi. Kadınlar, erkeklerin kazandığı her 100 Euro’ya karşılık 88 Euro kazanıyor. Lüksemburg yüzde 0,7 ile en düşük farka sahipken, Almanya yüzde 18, Fransa yüzde 13,9 ile AB ortalamasının üzerinde. Kamu sektöründe fark daha düşük; Güney Kıbrıs’ta kadınlar erkeklerden yüzde 0,2 daha fazla kazanıyor. Ancak, üst düzey yöneticilikte kadınlar erkeklerden yüzde 23 daha az kazanıyor ve AB’deki yöneticilerin sadece yüzde 35’i kadın.
Yaşlı kadınlar daha çok etkileniyor
Almanya’da 2024’te kadınlar, erkeklerden saatlik ortalama yüzde 16 daha az kazanıyor. Doğu eyaletlerinde fark yüzde 5, batıda yüzde 17. Euronews, Almanya’daki farkı yüzde 18 olarak raporladı. Emeklilik döneminde fark yüzde 34’e ulaşıyor, bu da yaşlı kadınları daha fazla etkiliyor.
Türkiye’de açık ara fark
Türkiye’de cinsiyete dayalı ücret farkı, düşük işgücü katılımıyla birleşiyor. Euronews’in 2024 verilerine göre, Türkiye’de fark yüzde 6,2 ile AB ortalamasından düşük, ancak kadın işgücü katılım oranı yüzde 37 ile G20’de en düşüklerden biri. TÜİK ve ILO’nun 2018 verilerine göre fark yüzde 15,6; üniversite mezunu kadınlar arasında daha yüksek. Düşük katılım, kadınların ekonomik bağımsızlığını sınırlıyor. Kadınların işgücüne düşük katılımı, ekonomik bağımsızlıklarını sınırlıyor ve eşitsizliği daha da derinleştiriyor.
İlerleme yavaş
Dünya Ekonomik Forumu’nun 2024 raporuna göre, küresel ücret farkının kapanması 134 yıl sürebilir. AB’de ücret şeffaflığı direktifleri ve ebeveyn izinlerinin eşit paylaşımı gibi adımlar umut verici, ancak ilerleme yavaş. Kadınların ücretsiz bakım işlerine daha fazla zaman harcaması ve kariyer kesintileri, eşitsizliği körüklüyor. HABER MERKEZİ
***
Eşitsizliğe kısa bir bakış
Ücret eşitsizliğine karşı kadınların ilk belgelenmiş mücadelesi, 19. yüzyılın ortalarında, Sanayi Devrimi’nin etkisiyle kadınların işgücüne katılımının arttığı dönemde ortaya çıktı. Özellikle tekstil ve imalat sektörlerinde çalışan kadınlar, erkeklerle aynı işleri yapmalarına rağmen daha düşük ücret aldıkları için organize mücadelelere başladı. Araştırmalar, yaklaşık iki yüzyıldır devam eden bu mücadelenin 134 yıl daha süreceğini ön görüyor.
* En erken örneklerden biri, 1830’lar ve 1840’larda İngiltere’de tekstil fabrikalarında çalışan kadınların grevleridir.
*1834’te, Manchester ve diğer sanayi bölgelerindeki kadın işçiler, düşük ücretler ve çalışma koşullarına karşı greve gitti.
* ABD’de 1836’da Lowell, Massachusetts’teki tekstil fabrikalarında çalışan kadın işçilerin grevi, ücret eşitsizliğine karşı daha net bir direniş olarak öne çıktı. “Lowell Kızları” olarak bilinen bu kadınlar, fabrika sahiplerinin ücret kesintilerine ve erkek işçilere kıyasla daha düşük ücretlere karşı çıkarak iş durdurdu.
* 1876’da İstanbul’daki bazı ipek dokuma atölyelerinde kadın işçiler, ücretlerinin artırılması ve çalışma saatlerinin düzenlenmesi için iş bırakma eylemleri yaptı.
* Hindistan’da 1884’te, bazı fabrikalarda kadın işçiler, erkek işçilere kıyasla daha az ücret aldıkları ve daha uzun saatler çalıştıkları için iş yavaşlatma eylemleri düzenledi.
Japonya’da Meiji döneminde (1886) Yamanashi bölgesindeki ipek fabrikalarında çalışan kadın işçiler, düşük ücretler ve kötü muamele gördükleri için protestolar düzenledi.
HABER MERKEZİ