Eskiden yakarlardı şimdi kesip satıyorlar

Toplum/Yaşam Haberleri —

Ekoloji Derneği üyesi ve Barış Akademisyeni Zeki Kanay

Ekoloji Derneği üyesi ve Barış Akademisyeni Zeki Kanay

  • Kurdistan coğrafyası, Hidroelektrik Santral (HES), Güneş Enerji Santrali (GES), Rüzgar Enerji Santrali (RES), güvenlik barajları, madenler yanı sıra savaş sahasında kullanılan kimyasal silahlar ve bombalarla ekolojik yıkıma uğratılıyor.

Kurdistan coğrafyası, Hidroelektrik Santral (HES), Güneş Enerji Santrali (GES), Rüzgar Enerji Santrali (RES), güvenlik barajları, madenler yanı sıra savaş sahasında kullanılan kimyasal silahlar ve bombalarla ekolojik yıkıma uğratılıyor. 

Yıkım bazen de “irade gaspı” olarak tanımlanan kayyımlar eliyle yapılıyor. Amed’in Sur ilçesinde bulunan Hevsel Bahçeleri’nde “Kültür Park” projesi adı altında 25 metrelik yol açıldı. Kayyımlar eliyle sürdürülen ekolojik yıkıma dikkati çeken Ekoloji Derneği üyesi ve Barış Akademisyeni Zeki Kanay, kullanılan yöntemlerin kültürel hafıza üzerindeki etkilerini değerlendirdi.

Hevsel’de talan 

MA’da Eylem Akdağ  ve Mahmut Altıntaş’a konuşan Kanay, “Bu bahçede birçok hayvan da yaşıyor. Ancak UNESCO'nun muhataplarından biri olan Tarım ve Orman Bakanlığı, bu soyguna gözünü ve kulağını kapatmış. Bu düzen devam ettikçe de talan daha da büyüdü. Son olarak Hevsel'de 25 metre yol yapmak istiyorlar. Bununla rantın önünü açmak istiyorlar. Oraya park yapmak, nehri doldurmak, ağaçları kesmek istiyorlar” dedi.

Eskiden yakarlardı 

“Egemenlerin bu yönlü işgali ülkemizin hafızasını yok etmeye yöneliktir” diyen Kanay, “Orada geçimini sağlayan insanları da mağdur ediyorlar. Oradan para almak için bazı çiftçileri soyuyorlar. Sadece Hevsel değil, Cudi’de 2 yıl boyunca bir kıyım gerçekleştirdiler. Birkaç ay önce Cudi'de buna karşı bir kitlesel eylem düzenlendi. Orada da ağaçları kesmeye devam ediyorlar. Ayrıca Amed’in Pasur ve Lice ilçelerinde de yıllardır ağaçlar kesiliyor. Eskiden yakarlardı ama şimdi ağaçları kesip, yaşam alanı bırakmayıp, insanları göçe zorluyorlar. Koruculara kestirip, sattırıyorlar. Yıllardır Kurdistan topraklarında mayınlarla büyük bir tahribat yapılıyor. Ağaçları kesip, sonra madencilere yol açıyorlar. Aynı şekilde tek bir HES bile Kürdistan'ın doğası için büyük tehdit oluşturuyor, üzerine HES yapılmayan nehir kalmadı. Yani eskiden köyleri yakarak insanları bu ülkeden uzaklaştırıyorlardı, şimdi ise barajlar yaparak köyler, şehirler sular altında kalıyor, insanlar bu topraklardan sürülüyor. Devlet işgalci gibi davranıyor” diye belirtti. 

İnsanın doğaya ihtiyacı var 

Coğrafyanın insana değil, insanın doğaya ve hayvanlara ihtiyacı olduğunu hatırlatan Kanay, “Örneğin Hevsel'de 200 tür hayvan yaşıyor, Hevsel'de ağaçlar kesildiğinde tavukların üremesi de etkileniyor. İnsan hafızasından ve coğrafyasından uzaklaşınca, ekonomisinden de uzaklaşır ve köle olur” dedi.

Kurdistan'da süren savaşın doğa üzerindeki etkilerine de dikkati çeken Kanay, şöyle devam etti: “Bazı rantçılar, işgalciler ve kapitalistler buradaki savaştan çıkar sağlıyor. İnsanları, hayvanları ve doğayı katleden bu savaşa karşıyız. Savaş, suyu ve havayı, yani doğal iklimi etkiler. Doğa bombalanarak yok ediliyor. Hayvanlar öldürülüyor, ormanlar yakılıyor ve bu dünyanın iklimini değiştiriyor. Savaş bir insanlık suçudur.”

Gelecek için umut var

Ekolojik tahribatlara karşı doğu- batı veya başka bir bölge diye ayırt etmeden aynı ölçüde tepki gösterilmesi gerektiğini vurgulayan Kanay, “Batıda etkin olan bazı ekolojik kurumlar güçlü tepkiler göstermiyor. Ancak son yıllarda hem Kürdistan'da hem de Türkiye'de ekoloji birliği sağlanmakta ve ortak tepkiler verilmektedir. Yeterli olmasa da ileriye baktığımızda, gelecek için umut verdiği söylenebilir. Gittikçe bağlar güçleniyor” diye konuştu. AMED

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.