Ezgileri sokağın tınısıyla buluşuyor


Müziğe duyduğu ilgiyle gitar çalmayı öğrenip, müziği ait olduğu yerde toplum içinde icra etmek üzere sokak sanatçılığına başlayan müzisyen Mesut Yazgı, İstanbul'da başta İstiklal Caddesi olmak üzere pek çok cadde ve meydanda çalıp, söylemeye başladı. Yaptığı Kürtçe müzik nedeniyle çoğu defa polis, zabıta ve ırkçı grupların şiddetine maruz kalan Yazgı, çalıp söylediği Kürtçe müziği "kabahat" sayılarak üzerine cezalar kesilmesi üzerine müziğini Kürdistan'ın cadde ve sokaklarına taşıma kararı alıp, tura çıktı. Bir eski zaman kültürü olan derviş gibi 3 ay önce Amed'den başladığı yolculuğunda birçok il ve ilçeye giden Yazgı, gittiği bu yerlerde müziğini sokağın kendi tınısının içerisine karıştırdı. Dêrsim'de noktaladığı turunun ardından Êlîh'e dönen Yazgı, her akşam saatlerinde Yılmaz Güney Sineması karşısında çalıp, söylediği ezgilerle yoldan gelip, geçenlere müzik ziyafeti veriyor.
'Amacım Kürt müziğini gelişmektir'
Yedi yıldır yaptığı bu müziği anlatan Yazgı, "Batıda yaygın hale gelen 'sokakta müzik yapmayı', Kürdistan'da gerçekleştirerek, bu kültürü halkımızla paylaşmak istedim. Bütün Kürdistan kentlerini ve ilçelerini gezdim. Her gittiğim yerde birkaç gün kalıyorum. Amacım sokak müziği kültürünün Kürdistan'da geliştirmesine katkı sunmak"" dedi. Sokakta yaptığı müziğin halk üzerinde bir etki yarattığını fark ettiğini dile getiren Yazgı, özellikle Kürtçe sözlü müzik yaptığından dolayı halkın büyük ilgisi olduğunu söyleyerek, 'yaptığım müzik kafelerde ve mekanlarda çalınan popüler Türk ve Kürt müziğine karşı bir alternatiftir. Sokakta yaptığım Kürt müziği halkın beğenisini topluyor. Gerçekten de bölge illerinde halkın Kürtçe müziğe karşı gösterdiği ilgiyi anlatmak kolay değil" diye konuştu. Söylediği müzik parçalarında halka siyasi mesajlar verdiğini ifade eden Yazgı, "Halkın deyimiyle 'êvîndarî'(sevgi, aşk şarkıları) parçalar da söylüyorum. Bunun yanı sıra kilamlar da söylüyorum ama bildiğim kilamlar az. Nereye gitmişsem 'modern zamanların dervişi' diyorlar. Aslında benim yaptığım müzik tam dengbêj kültürü ve dervişlerin yaptığı müzik tarzına benziyor. Eski dönemlerdeki dengbêjlerin ve dervişlerin gezdiği gibi, geziyorum. Çünkü onlar her yeri geziyordu. Ben de müzik yaparken geziyorum. Bu nedenle onlara benzediğimi söyleyebilirim" dedi.
Yazgı'yı zorlayan şey ise, tıpkı Batıda olduğu gibi Êlîh'de de zabıtalar tarafından kimi zaman engellemelerle karşılaşması.
BİLAL GÜLDEM/DİHA/ÊLÎH
