Fay hattı imara açık
- Van’da 7.2 şiddetinde yaşanan depremin üzerinden 12 yıl geçti. Depremlerden ders çıkarılmadığını belirten Van İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Başkanı Mihail Atik, 2011 depreminin tetiklediği İskele Caddesi’nden Erçek Gölü’ne doğru devam eden fay hattına dikkat çekerek, “Ne yazık ki mevcut fay hattı, büyükşehir ve ilçe belediyelerince ‘uygulama imar planına göre yapı yapılmaya müsait bölge’ olarak planlar yapılmış” uyarısında bulundu.
HAVAR DERYA - VAN
Van’da 7.2 şiddetinde yaşanan depremin üzerinden 12 yıl geçti. Depremlerden ders çıkarılmadığını belirten Van İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Başkanı Mihail Atik, 2011 depreminin tetiklediği İskele Caddesi’nden Erçek Gölü’ne doğru devam eden fay hattına dikkat çekerek, “Ne yazık ki mevcut fay hattı, büyükşehir ve ilçe belediyelerince ‘uygulama imar planına göre yapı yapılmaya müsait bölge’ olarak planlar yapılmış” uyarısında bulundu.
Van’da 23 Ekim ve 9 Kasım tarihlerinde meydana gelen depremlerde 644 yurttaş hayatını kaybetti, bin 966 yurttaş da yaralandı. Depremlerde 2 bin 307 bina yıkıldı, 30 binin üzerinde konut ve 7 bin işyeri de hasar gördü. Van, tüm bu kayıp ve hasarların büyüklüğüne rağmen ‘afet bölgesi’ olarak ilan edilmezken gelen yardımlar da yetersiz kaldı. Tekrar eden deprem tedbirsizliğini ve bu tedbirsizliğin nedenlerini Van İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Başkanı ve Türk Mimar ve Mühendis Odaları Birliği (TMMOB) İl Koordinasyon Kurulu (İKK) Sözcüsü Mihail Atik ile konuştuk.
Kentler kaderle planlanamaz
Mihail Atik, tedbirsizlikten gelen can kayıplarını, yönetim ve idarenin, bilim, teknik ve mühendislikten uzak olmasıyla alakalı olduğunu söyleyerek, “Kentler kadere bağlı olarak planlanamaz, eğer afetler kader-kaza gibi görülüp hareket edilecekse maalesef yakın tarihte yaşadığımız depremlerle kaybettiğimiz can ve mal güvenliğimiz asla sağlanmış olmayacak. Bilim, doğa olaylarının afetlere dönüşmemesi için bizlere seçenek ve yeterince imkan tanıyor” dedi.
Plansız yapılaşma
Van depreminin yüzlerce can almasının temel sebebinin plansız yapılaşma olduğunu söyleyen Atik, diğer nedenleri şöyle sıraladı: "Başta deprem gerçeğini göz ardı eden imar planları, sonra ihmal edilen kaçak yapılaşmalar, rantın öncelenmesi, metruk yapıların kullanılıyor olması ve ömrünü tamamlamış yapıların deprem gerçeğine rağmen dönüştürülememiş olmasıydı.”
İmar aflarını fırsata çevirdiler
Mihail Atik, inşaat mühendisleri olarak Van’da yıkılan binalara ilişkin yaptıkları tespitleri de hatırlatarak, “Van depreminde yıkılan, hasar gören yapıların büyük bölümü ruhsatsız olmakla beraber, plansız ve mühendislik hizmetinden uzak olarak planlanmış ve yapılmışlardı. Bunlarla beraber kaçak yapılaşma, yapılarda fiziki dönüşümler, hatalı işçilikler ve yanlış imar uygulamaları başlıca sebepler arasında sayılabilir" dedi. İlgili kurumların denetim zafiyeti ve ihmalkarlıklarının yapılarda keyfi müdahaleleri kaçınılmaz kıldığını da belirten Atik, "Özellikle imar aflarını fırsat bilme ve bundan yararlanma fikri kaçak yapılaşmanın en güçlü sebepleridir" diye konuştu.
Meslek odaları da katılmalı
Binaların yapım sürecinde belediyenin denetim ve kontrollerinin hiç yok denecek kadar az olduğunun altını çizen Atik, denetim firmalarının hala özel teşebbüslerin kontrolünde olmasının kaygı verici olduğunu kaydetti. Proje ve uygulama kontrollerinin mutlaka kamu eliyle yapılması gerektiğini vurgulayan Atik, meslek odalarının bu işin parçası haline getirilmesi gerektiğini söyledi. Atik, şunları ifade etti: “Önceleri belediyeler ile protokollerimiz mevcuttu ve bu vesileyle projeler oda kontrolünden geçmek zorundaydı. Maalesef ki kayyum protokolleri iptal edince takip ve kontrol etme şansımız kalmadı. Yine başta dediğimiz gibi bilim, teknik ve mühendislik esas alınırsa söz konusu depremler sadece birer doğa olayı olarak kalacaklardır, afetlere dönüşmesinin sebebi ihmalkarlıktır.”
Yapılaşmaya açıldı
Van'daki fay hatlarına da değinen Atik, 2011 depreminin yeni fay hatlarını tetiklediğini, bunlardan birinin ise İskele Caddesi’nden başlayıp Erçek Gölü’ne doğru devam eden fay hattı olduğunu söyledi. "Bu fay günden güne stres biriktirmektedir. Dolayısıyla da zamanı gelince deprem üretecektir, zamanını kimse bilemez fakat önlem alınabilir” diyen Akit, “Ne yazık ki mevcut fay hattı, büyükşehir ve ilçe belediyelerince ‘uygulama imar planına göre yapı yapılmaya müsait bölge’ olarak planlar yapılmış" uyarısında bulundu.
‘Deprem Master Planı’ çıkarılmalı
Van'ın depreme hazır olup olmadığını da değerlendiren Atik, "Ne yazık ki planlar ve uygulama şekli depremlerden ders almadığımızı gösteriyor. Dolayısıyla 2011’de gerçekleşen depremin benzeri gerçekleşirse daha çok can ve mal kaybı yaşanacağını öngörüyoruz" dedi. Atik ayrıca, "Yetkililer derhal deprem odaklı bir kentsel dönüşüm plan ve programı hazırlamalı ve buna üniversiteyi, meslek odalarını dahil ederek ‘Deprem Master Planı’ çıkarmalıdır" ifadelerini kullandı.
*****
Bir toplanma alanı dahi yok
Yerine kayyum atanan Wan Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Mustafa Avcı, depremin üzerinden 12 yıl geçmesine rağmen hiçbir hatadan ders alınmadığını ve hala kentte bir toplanma alanın olmadığını belirtti.
Depremin yıl dönümü nedeniyle Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) basın açıklaması düzenledi. Halkların Demokratik Partisi (HDP ) İl Örgütü binasında düzenlenen basın toplantısında birçok siyasi parti temsilcisi de katılırken, "Deprem değil ihmal öldürür" pankartı asıldı. Toplantıda konuşan Mustafa Avcı, mevcut kayyum yönetiminin depremlere yönelik bir tedbirinin olmadığını söyledi. Avcı, Wan ilinde bugün itibarıyla altyapısı hazırlanmış bir toplanma yerinin olmadığına dikkat çekerek, “Buna karşın düzensiz, özensiz, kontrolsüz inşaat ve yapılaşma devam etmektedir. Olası bir deprem durumunda yüz binlerce insanın barınma sorunu ile karşı karşıya kalacağı gün gibi ve dün gibi ortadadır. 2011 depreminin üzerinden 12 yıl geçmiş olmasına rağmen halen deprem konutu sağlanmamış depremzede yurttaşlar yaşamaktadır. Hem iktidar hem de birinci ve ikinci kayyumlar ise depremi değil, rantı öncelemektedir. Belediyelerimize ait olup satışa çıkarılan birçok parsel yeniden imar planlarında konut alanına açıldı. Konut dışı olanlar ise cins değişikliği ile konut imarına mümkün hale getirildi" dedi.
Göreve gelir gelmez
İktidarı ranta değil yaşamı savunmaya çağıran Avcı, şunları dile getirdi: “Haksız, hukuksuz bir şekilde görevden alınmış ve yerine kayyum atanmış arkadaşlarımızın bu açıdan ciddi hazırlıkları vardır. Önümüzdeki yerel yönetim seçimlerinde göreve gelir gelmez bu noktada uygulamaya koyacak projeleri gelişmiş durumdadır. Merkezi yönetimden hiçbir beklentiye girmeden tümüyle yerel kaynaklara dayalı olarak uygulamaya konulabilecek bu projelerle doğal olayların felakete dönüşmemesi için fizibilite ve proje çalışmalarımızın olduğunu siz değerli basın emekçileri aracılığıyla halkımıza bir kez daha duyuruyoruz. Kentimiz sahipsiz değildir. Sahipsiz kalmayacaktır."
*****