Felaketi de ranta dönüştürüyor

• Depremin 40. günü anmaları için Hatay'a giden HDP Eşbaşkanı Mithat Sancar, "Alınmayan tedbirler, yıkımın felakete dönüşmesinin; yapılmayan yardımlar da can kayıplarının temel sebebidir" şeklinde konuştu.
• Sancar, depremin rant politikaları nedeniyle felakete dönüştüğünü; şimdi bu felaketin, bir rant fırsatı olarak kullanılmaya çalışıldığını söyledi. Sancar, "Bu iktidarı göndermek zorundayız" dedi.

HDP Eşbaşkanı Mithat Sancar, acıları paylaşmak, yaraları sarmak için gösterilen dayanışmayı, şimdi büyük bir toplumsal güce ve siyasal enerjisine dönüştürme zamanı olduğunu vurgulayarak, şunun altını çizdi: "Birleşik gücümüzle bu düzeni de değiştireceğiz, yeni yaşamı da en güzel şekilde hep birlikte kuracağız. Bu, bizim kaybettiğimiz canlara karşı sorumluluğumuzdur."

Depremde 20 binden fazla insanın yaşamını yitirdiği Hatay'da 40. gün nedeniyle yaşamını yitirenler anısına program düzenlendi. Program kapsamında, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eşsözcüsü Esengül Demir, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eşbaşkanı Mithat Sancar, Yeşil Sol Parti Eşsözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Eşbaşkanı Canan Yüce, HDP Eşbaşkan Yardımcıları Naci Sönmez, Tülay Hatimoğulları, HDP MYK Üyesi Elif Bulut ve Milletvekilleri Oya Ersoy ile Nimetullah Erdoğmuş, Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP) MYK Üyesi Orhan Kok'tan oluşan heyet, ilk olarak Samandağ ilçesi Hızır Türbesi'ne geçti. 

Burada konuşan HDP Eşbaşkanı Mithat Sancar, depremle gelen felaketin yer altından kaynaklanmadığını; esas felaketin yerin üstünde gerçekleştiğini belirterek, "Depreme karşı tedbirlerin alınmamış olması yıkımın felakete dönüşmesi sebeplerindendir. Hiçbir tedbir almamış olan iktidar, bu yıkımın baş sorumlusudur" dedi.

Acil müdahale edilmedi

Deprem olduktan sonra acil müdahale ve kurtarma çalışmalarının gecikmesinin, can kayıplarını kat ve kat arttırdığını hatırlatan Sancar, şöyle devam etti: "Eğer zamanında müdahale edilseydi, kurtarma çalışmaları hemen başlasaydı, bugün kaybettiğimiz canlarımızın birçoğu yaşıyor olacaktı, binlerce canımız bugün hayatta olacaktı. O çalışmalar yürütülmedi, gereği gibi yapılmadı, o nedenle can kayıplarımız arttı, bunun da sorumlusu bu iktidardır."

Kaderine terk edildi

Bu çalışmaları yürütmek için kaynakların yettiğini, sadece deprem için toplanan vergilerin 38 milyar doları geçtiğini hatırlatan Sancar, "İktidar, bunları kendi siyasi planlarını hayata geçirmek için peşkeş çekti. Alınmayan tedbirler, yıkımın felakete dönüşmesinin temel sebebidir. Yapılmayan yardımlar da can kayıplarının temel sebebidir. Çadır bekleyen insanlarımız, soğukta susuz, aç ve sıhhı şartlardan yoksun bir şekilde yaşamak zorunda bırakıldı. Depremin ertesi günü buradaydık, Antakya’daydık, Samandağ’daydık. Gördüğümüz manzara gerçek anlamda sahipsizlikti, kendi kaderine terk edilmekti. Şehirlerimiz kendi kaderine terk edildi" şeklinde konuştu. 

Bizi yaşatacak olan kendi gücümüzdür

Dayanışma amacıyla örgütlenmeler ve ağlar işleyeme başladığını, bütün parti kurumlarıyla birikte on binlerce insanın dayanışma için harekete geçtiğini hatırlatan Sancar, şunları ifade etti: "İnsanlarımızı zor şartlarda hayatta tutan asıl faaliyet, bu dayanışma oldu. Bir kez daha gördük, asıl bizi bu felaketten koruyacak, bize onurlu bir hayat sunacak şey dayanışmamamızdır, bizlerin kendi gücüdür. Mahallemizde, sokağımızda, kasabamızda şehirlerimizde kendi tedbirlerimizi almak için örgütlüğümüzü de yerleştireceğiz. Dayanışma ağlarını bugün de kuracağız." 

Hemen ihalelere başladı

İktidarın hemen ihalelere başladığına dikkat çeken Sancar, şunların altını çizdi: "Deprem rant politikaları nedeniyle felakete dönüştü. Şimdi bu felaketi, bir rant fırsatı olarak kullanmaya çalışan bir iktidar zihniyeti var karşımızda. Düzenin en tepesine oturmuş, bütün nimetleri yandaşlarına peşkeş çeken bu iktidarı göndermek zorundayız. Acıları paylaşmak, yaraları sarmak için gösterdiğimiz dayanışmayı, şimdi büyük bir toplumsal güce ve siyasal enerjisine dönüştürme zamanı. Bunu ancak birleşerek, birlikte yürüyerek, güçlerimizi bir araya getirerek başarabiliriz. Demokrasi, adalet isteyen, kaynakları toplum için kullanmak isteyen herkes gücünü birleştirmelidir. Birleşik gücümüzle bu düzeni de değiştireceğiz, yeni yaşamı da en güzel şekilde hep birlikte kuracağız. Bu bizim kaybettiğimiz canlara karşı sorumluluğumuzdur." HATAY