Folkberg müzikte buluşturuyor
Kültür/Sanat Haberleri —

Folkberg grubu, Berlin
- Folkberg grubu, Berlin’de farklı halklardan müzisyenleri bir araya getiriyor.
HAKAN TÜRKMEN / BERLİN
Her hafta Salı gün gerçekleşen buluşmalara Bavul Kafe ev sahipliği yapıyor. Yunan, İtalyan, İspanyol, Alman, Kürt, Türk, Arap gibi farklı halklardan müzisyenler kendi müzik aletleriyle katıldığı bu etkinlikte, şarkıları hep birlikte çalıyor ve seslendiriyor. Halklar arası köprü rolü de gören bu etkinliğe sadece sanatçılar değil, herkes dahil olabiliyor.
Her sesi barındıran bahçe
Folkberg’in geçen haftaki konuğu Kürt sanatçı Gulê Bejnê oldu. Hesen Cizrawî’nin “Nîna” adlı eseri seslendirildi. 2004'te ilk albümünü çıkaran Gulê, “Burası her kokuyu ve sesi barındıran bir bahçe gibiydi. Bu çeşitlilik içinde üretmek çok değerliydi. Her dil gibi Kürtçe de kendine özgü bir zenginliğe sahip. Bu zenginliği paylaşmak beni mutlu ediyor” dedi.
Her hafta başka bir renk
Yakın zamanda Erdem Pancarcı deyişleriyle; Hazel, Can Kaya ve Can Aksakallı “Fadîke” adlı Kırmanckî parçasıyla atölye çalışmasına katıldı. Berlin Mozaik grubu kurucularından İrfan Keskin “Lorî Lorî Berxêm Lorî” parçasını seslendirdi. Parçanın nakarat bölümü Ermenice, Süryanice, Yunanca ve Almanca olmak üzere dört ayrı dilde söylendi.
Tübingen’den Berlin’e
Folkberg, ilk olarak Tübingen’de çeşitli mekanlarda müzisyenlerin buluşmasıyla başladı. Organizasyonu Berlin'e taşıyan isimlerden Can Ak, bu süreci şöyle özetledi: “İnsanların yemek yapar gibi müziği de birlikte paylaştığı bir alan yaratmak istedik. Üç yıldır Berlin’deyiz.”
Kültürlerarası paylaşım
Lise yıllarında gitarla müziğe başlayan Can Ak, Berlin’de yüksek lisans yaparken halk müziklerine, özellikle Yunan ezgilerine yöneldiğini belirterek, şunları söyledi: “Bugün Kürt, Fars, Yunan, İtalyan, İspanyol, Alman ve Türk müzisyenlerle birlikte üretim yapıyor. Etkinlikler tamamen gönüllülük esasına dayanıyor. Katılım ücretsiz ve bağış alınmıyor. Yalnızca müzik ve kültür paylaşımı amaçlanıyor.”
Ak, zaman zaman Hindistan’dan veya Güney İtalya’dan gelen gruplarla da ortak atölyeler düzenlendiğini kaydetti.
Ayrımın karşısında bir güç
İrfan Keskin de müziğin birleştirici etkisine dikkat çekerek, “Müzik, farklı dillerde de olsa insanları bir araya getirme gücüne sahip. Dilimiz, inancımız, kültürümüz farklı olabilir ama müzik, bu farklılıkları anlamamıza ve birbirimize empatiyle yaklaşmamıza alan açıyor” dedi.