Formalite seçimleri tanımıyoruz
Dünya Haberleri —

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi
- Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi, HTŞ rejiminin “güvenlik” iddiasıyla Hesekê, Reqa ve Süveyda’da seçimleri yapmama kararını, “inkâr siyasetini meşrulaştırmak” olarak tanımladı. BM ve uluslararası kurumlara seçimleri tanımama çağrısı yaptı.
- Suriyeliler, yurttaşlık haklarına ulaşmak, adil ve özgür seçimlerde aday olma, çalışma ve oy kullanma hakkı için canlarını feda etti. Ancak yapılacak seçimler halkın yarısını dışlayacak. Tüm halkların meşru haklarını yok sayan tekçi zihniyetle alınacak hiçbir kararı kabul etmeyeceğiz.
Şam’daki Heyet Tehrir El Şam (HTŞ) rejimi, Eylül ayında planladığı milletvekili seçimlerini, Süveyda ile Kuzey ve Doğu Suriye’de “güvenlik” gerekçesiyle yapmama kararı aldı. Seçimlerde, parlamentodaki toplam sandalye sayısı 150’den 210’a çıkarılacak, ancak 70’ini HTŞ lideri Ahmed El-Şara (Colani) belirleyecek sadece 140’ı halkın oylarıyla seçilecek.
Suriye’deki tüm halkları, dinleri, inançları ve kültürleri kapsayan demokratik bir anayasa olmadan, dünyanın dört bir yanına göçertilen milyonlarca mültecinin sorunu çözülmeden ve güvenlik ortamı sağlanmadan seçimlerin yapılmasını eleştiren Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi, bunun adil ve demokratik olmayacağını belirterek, seçimleri reddetti.
Çünkü seçimler Colani’nin koltuğunu ve HTŞ’nin meşruluğunu sağlamlaştırmak için hazırlanan bir plandan ibaret. Seçim merkezleri önceden oluşturulmuş komiteler aracılığıyla kuruldu, yeni meclis ise bağımsız ve yasal bir yapıdan tamamen uzak olup çete iktidarının etkisinde kalacak. Öte yandan, Türk devletinin işgali altındaki bölgelere yerleştirilen çete aileleri ile HTŞ’nin kimlik verdiği yabancı çetelerin oy kullanması meclisin radikal İslamcı bir yapıya bürünmesinde etkili olacak.
Halkların ve kadınların eşit temsiliyetinin esas alınmadığı seçimlerin tartışmaları sürerken, Şam’daki geçici hükümetin kurduğu “Halk Meclisi Yüksek Seçim Komiserliği”, önceki gün Eylül ayında planlanan seçimler için Süveyda ve Demokratik Özerk Yönetim bölgelerinde sandık kurulmayacağını duyurdu. Bu bölgelerde “güvenlik sorunlarının” yaşandığını iddia etti.
İnkâr siyaseti yürütüyor
Özerk Yönetim, geçici hükümetin güvenlik gerekçesiyle Süveyda, Hesekê ve Reqa’daseçimlerin yapılmayacağını duyurmasını “inkâr siyasetini meşrulaştırma çabası” olarak nitelendirdi. Beşar Esad rejiminin çöküşünden bu yana atılan adımların (Ulusal Diyalog Konferansı, geçici hükümetin kurulması, anayasa ilanı ve seçim duyuruları) Suriye devriminin amaçlarını boşa çıkaran girişimler olduğunu vurguladı.
Talepleri karşılamadı
Açıklamada şunlara dikkat çekildi: “Esad rejiminin çöküşünden bu yana atılan tüm adımlar – Ulusal Diyalog Konferansı, geçici hükümetin kurulması, anayasanın ilanı ve bugün parlamento seçimlerinin duyurulması – Suriye devriminin amaçlarına aykırı olmuştur.
Çünkü bu adımlar, Suriye’deki tüm bileşenlerin adalet, demokrasi, eşitlik ve özgürlük taleplerini kapsamadı. Oysa Suriyeliler, gerçek yurttaşlık haklarına ulaşmak, özellikle adil ve özgür seçimlerde aday olma, çalışma ve oy kullanma hakkını elde etmek için canlarını feda ettiler.
Ne yazık ki bugün bir kez daha tarihin tekerrür ettiğini görüyoruz. Bu seçimler ne demokratiktir ne de Suriye halkının iradesini yansıtmaktadır. Aksine, son 62 yıldır Baasiktidarı altında süren marjinalleştirme ve dışlama politikalarının devamından başka bir anlam taşımamaktadır.
Halkın yarısını dışlama seçimleri
Bugün seçim adı altında gündeme getirilen süreç, Suriyelilerin yaklaşık yarısını dışlamaktadır. Zorunlu göç ya da geleceğe dair söz sahibi olmalarını engelleyen sistematik politikalar aracılığıyla milyonlarca insan sürecin dışında bırakılmaktadır. Bu durum, seçimin yalnızca bir formalite olduğunu ve Suriyelilerin ihtiyaç duyduğu kapsamlı siyasi çözüme hizmet etmediğini açıkça göstermektedir.
Bu bağlamda, 5 milyondan fazla Suriyelinin inkârını meşrulaştırmak amacıyla bölgelerimizin ‘güvensiz’ olarak nitelendirmesinin doğru olmadığını, aksine, Kuzey ve Doğu Suriye’nin, ülkenin diğer bölgelerine kıyasla daha güvenli olduğunun altını bir kez daha çiziyoruz.
Hiçbir kararı kabul etmeyeceğiz
Suriye’nin birleşik yapısının ve halkının bir parçası olarak, kurbanların ve tüm bileşenlerin meşru haklarını yok sayan tekçi zihniyetle alınacak hiçbir kararı kabul etmeyeceğiz. Bu seçimleri ne halkların iradesiyle ne de Kuzey ve Doğu Suriye’nin tercihiyle bağlantılı görüyoruz. Uluslararası topluma ve Birleşmiş Milletler’e (BM) çağrımız nettir; 2254 sayılı kararla açıkça çelişen bu seçimleri tanımayın.
Son olarak şunu vurguluyoruz; Suriye’de çözüm, eski politikaların tekrarında değil, tüm Suriyelilerin, aidiyetleri ne olursa olsun, özgür iradeleriyle katılım sağlayabileceği kapsamlı bir siyasi süreçtedir. Ancak bu yolla demokratik, çoğulcu ve ademi-merkeziyetçi bir Suriye inşa edilebilir. Hakların güvence altına alındığı, barış ve istikrar perspektiflerinin açıldığı bir ülke, ancak bu şekilde mümkün olacaktır.” HABER MERKEZİ
* * *
Şam, Paris toplantılarını iptal etti
HTŞ ile 10 Mart’ta imzalanan mutabakatın uygulanması için, Özerk Yönetim’in oluşturduğu müzakere heyetinde yer alan Süryani Birlik Partisi Başkanı Senherib Bersum, geçiş hükümetinin Paris’te yapılması planlanan iki toplantıyı iptal ettiğini söyledi.
North Press’e konuşan Bersum, daha önce Özerk Yönetimin görüşmeleri oyaladığı yönünde iddialar ortaya atıldığını, ancak son gelişmelerin bunun aksini gösterdiğini belirtti. Bersum, yıl sonuna kadar belirlenen takvimin daraldığını, ancak önceliklerinin güven inşa edecek ve daha geniş anlaşmalara zemin hazırlayacak çözümler üretmek olduğunu ifade etti. Artık pratik çözümler ve uzlaşma noktaları bulmanın kritik olduğunu vurguladı. Özerk Yönetim heyetinin müzakerelere hazır olduğunu ve taraflar arasında anlayışa ulaşma kararlılığını sürdürdüğünü ekledi.
* * *
Anayasa çalıştayı ertelendi
Demokratik Suriye Meclisi (MSD), bugün Reqa’da yapılması planlanan anayasa çalıştayınınileri bir tarihe erteledi. Erteleme kararını, “ulusal sorumluluk, siyasi gelişmelerin yerel ve bölgesel boyutları ile uluslararası dengelerin Suriye’nin durumuna etkisi” temelinde olduğunu belirtti. MSD, söz konusu çalıştayın Suriye için önemli bir ulusal süreç olduğuna dikkat çekerek, çalışmanın başarılı ve kapsayıcı bir şekilde gerçekleşmesi için hazırlıkların sürdürülmesi gerektiğini vurguladı.












