Garibe Gezer davası: Tamamen göstermelik

• Cezaevinde katledilen Garibe Gezer’in “cinsel saldırı”ya karşı yaptığı suç duyurusuna getirilen takipsizlik kararına karşı yapılan itiraz incelenmeden reddedildi. Avukatı Jiyan Tosun, savcılığın etkin bir soruşturma yürütmediğini, tanık ifadelerini dikkate almadığını ve delillerin görmezden gelindiğini söyledi.

ROZERÎN GÜLTEKİN / İSTANBUL

Cezaevinde katledilen Garibe Gezer’in “cinsel saldırı”ya karşı yaptığı suç duyurusuna getirilen takipsizlik kararına karşı yapılan itiraz incelenmeden reddedildi. Savcılığın etkin bir soruşturma yürütmediğini, tanık ifadelerinin dikkate alınmadığını ve delillerin görmezden gelindiğini söyleyen avukat Jiyan Tosun, “Bunlar bize ölüm dosyasının nasıl sonuçlanacağını da gösteriyor” dedi. 
Kocaeli Kandıra 1 No’lu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde gardiyanlar tarafından tecavüze uğrayan, 9 Aralık’ta ise şüpheli bir şekilde yaşamını yitiren Garibe Gezer’in avukatlarının, cezaevi görevlileri hakkında “nitelikli cinsel saldırı”,  “işkence”, “zor kullanma yetkisinin aşılması” ve “görevi ihmal” suçlarından, doktor İsmail Ülker hakkında da “görevi kötüye kullanma” suçundan yaptıkları suç duyurusuna etkin bir soruşturma yapılmadan takipsizlik kararı verilmişti. Garibe Gezer’in avukatlığını üstlenen Gözaltında Cinsel Taciz ve Tecavüze Karşı Hukuki Yardım Bürosu avukatlarından Eren Keskin, Jiyan Kaya ve Jiyan Tosun takipsizlik kararına ilişkin 5 Ocak günü Kocaeli 2’nci Sulh Ceza Hakimliği’ne Kandıra Cumhuriyet Başsavcılığı'nın verdiği karara karşı itiraz dilekçesi sundu. Fakat hakimlik, jet kararla savcılığın verdiği kararı “yerinde bularak” 18 Ocak’ta başvuruyu reddetti. Gezer’in avukatları dosyayı Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) taşımaya hazırlanıyor.
 
Soruşturma dosyasında hiçbir şey yapılmadı
Gezer’in anlatımları üzerine 4 Ekim 2021’de avukatları cezaevi görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunduğunu hatırlatan dosya avukatlarından Jiyan Tosun, cezaevi idaresini aklamak ve temize çıkarmak için bu soruşturmanın acele bir şekilde bitirildiğine dikkat çekti. Jinnews’e konuşan Tosun, soruşturmanın Gezer’in ölümünden sonra başlatıldığını, soruşturma dosyasında hiçbir şey yapılmadığını ve yapılan soruşturmanın tamamen göstermelik olduğunun altını çizdi.

En önemli tanığın ifadesi alınmadı
Gezer’in cinsel saldırı olayından sonra ailesi ve avukatlarıyla görüştüğü sırada tecavüz olayını anlatmasına rağmen savcının Gezer’in yaşadıklarını aktarmadığını iddia etmesinin doğru olmadığını söyleyen Tosun, “Garibe’nin yaşananları aktarmamasını olağan akışın dışında olduğunu söylüyor savcılık ama bu kabul edilemez çünkü Garibe ilk saldırıdan sonra 16-17 tane mektup göndermek istiyor yaşananları anlatmak için ama bunlar sansürlenmiş şekilde gönderiliyor. Orada Garibe’nin çırpınışları gözüküyor ve ama savcılık bunu görmemezlikten geliyor. Savcılığın tek dayanağı cezaevi idaresinden gelen yanıtlar. Bütün soruşturmayı bunun üzerine kurmuş” diye konuştu. Tosun, soruşturmanın etkin yürütülmediğini, tanıkların ifadesi eksik alındığını belirtti:ÖE “En önemli tanık Garibe’nin ablası; olay sonrasında Garibe ile görüştüğü ablasının ifadesi alınmadan soruşturma kapatılması çok büyük bir eksiklik. Deniz Tepeli’nin de ifadesi alınmadı.”

‘İşkence görmezden geliniyor’
Cezaevi idaresini aklamak ve temize çıkarmak için soruşturmanın acele bir şekilde bitirildiğini vurgulayan Tosun, olayın sadece cinsel saldırı olayı olmadığına dikkat çekti: Garibe’nin elleri kelepçeli şekilde saatlerce hücrede bırakılmasının ve 24 saat süngerli odada tutulmasının söz konusu. Ancak buna ilişkin soruşturma dosyasında hiçbir bir şeye yer verilmedi. Cezaevi idaresinden gelen cevaplarda da bunlar yok. İşkence ve kötü muamele iddiaları da görmemezlikten geliniyor.” 

Savcılık yaşananlara ‘kurgu’ dedi
Cinsel saldırı suçlarının genelde kapalı alanlarda gerçekleştiğini ve ispatının en zor olduğu suçlardan birisi olduğunu belirten Tosun, Kandıra Cezaevi’nde diğer kadınların ve Garibe’nin tecrit edilmiş koşullarda yaşadığını bundan dolayı görgüye dayalı bir tanıklığın söz konusu olamayacağını ifade etti. Tosun, “Kendileri çok uzak koğuşlarda kalıyorlar. Yerlerde sürüklendiğini duymuyorlar zaten. Garibe olaydan sonra arkadaşlarına aktarıyor olanları. Bu cinsel saldırı suçları bakımından saldırı sonrasında kişinin başkasına aktarmasının dikkate alınması gerektiğine dair Yargıtay kararları var zaten.  Ancak savcılık böyle bir olay yok devletimizi, cezaevini kötülemek için yapılmış bir iftiradan ibaret diyor. Cezaevinden gelen yanıtlarda böyle bu kişi bizim devletimizi kötülemek için yapıyor. ‘Örgüt üyeliğinden’ yatıyor üzerinden kurgulanmış diyor ve yazık ki Garibe’nin ölümüyle sonuçlanan bir dosya söz konusu” dedi.
 
‘Fail cezaevi yönetimi’
Süngerli odanın 24 saat izlenmesine rağmen dosyada görüntülerin birkaç dakikadan oluştuğunu söyleyen Tosun, bunların da sadece Garibe’nin yerde sürüklenirken ki görüntüleri olduğunu, bilirkişinin de bu kısa görüntüler üzerinden değerlendirme yaptığını kaydetti.
Tosun, Odanın daha sonra temizlenerek fotoğrafı çekildiğine dikkat çekerek, “Savcılığın anında cezaevinden bütün güne ilişkin görüntüleri alması gerekiyordu. Buradaki fail cezaevi yönetimi. Bir şekilde görüntüleri yok edebilecek güce sahip fail olarak yer alan bir kurumdan bahsediyoruz. Görüntüleri kırparak kendi lehlerine olacak şekilde görüntü göndermişler Biz görüşme yaptığımızda cezaevi müdürü ‘biz bütün görüntüleri gönderdik’ dedi ama biz dosyaya baktığımızda bu görüntülerin olmadığını görüyoruz” dedi.

Deliller yok sayıldı
Sulh Ceza Hakimliği’nin “usul ve yasaya uygun” bularak soruşturma dosyasını kapattığını ve delillerin görmezden gelindiğine dikkat çeken Jiyan, “Bunlar bize ölüm dosyasının nasıl sonuçlanacağını da gösteriyor. Karar kesinleştiği için artık başka bir yere başvurmamız gibi bir durum söz konusu değil onun için Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulunacağız” dedi.