Gitmiyoruz: Bu yaşam, bu ormanlar bizim

Kadın Haberleri —

.

.

  • İkizdere'de yapılmak istenen taş ocağına karşı başlatılan direniş sürüyor. Direnişe öncülük eden kadınlar, yaşam alanlarının ve özgürlüklerinin yok edildiğini belirterek, "Burası bizimdir, bizim kalacak" dedi. 

    
İDRİS SAYILGAN/MA

Rize’nin İkizdere ilçesindeki İşkencedere Vadisi'nde Cengiz Holding tarafından yapılmak istenen taş ocağına karşı bölge halkının başlattığı doğa nöbeti sürüyor. 21 Nisan’da iş makinelerinin bölgeye girmesi sonrası başlayan direnişe kadınlar öncülük ediyor. Taş ocağıyla yaşam alanları ve özgürlüklerinin yok olacağını söyleyen kadınlar, ocağa karşı verdikleri mücadeleden geri adım atmayacaklarını belirtti.
 
Göçe zorlanıyoruz
Kadınlardan Ayşe Baş, taş ocağı çalışmalarının başlamasının ardından bağ ve bahçelerine gidemediklerini; toz, duman ve su sorunu nedeniyle iş yapamadıklarını aktardı. Yaşam alanları yok edilerek, göçe zorlandıklarını ifade eden Baş, “Ama biz gitmeyeceğiz. Sonuna kadar buradayız. Ormanlarımıza, malımıza, yaşam alanlarımıza sahip çıkacağız. Tek ağaç kalsa bile onu kurtarmak için mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi. 
Ayşe Baş, “Devlet zararı karşılayacağını söylüyor ama istemiyorum. Malımı sana verip de sonra yok çayım olmadı, mısırım olmadı, lahanam olmadı diye hayıflanmam. Aç kalırım ama onlardan para istemem” diyerek devletin kendisine yaşattığı zorlukları anlattı. Baş konuşmasında ellerinden geldiğindece dik duracaklarını söyledi. 
 
Su sorunu yaşamıyorduk
Büyüdüğü vadideki doğa tahribatına karşı direnen Funda Okyar,  taş ocağından kaynaklı tahribatları anlattı. Daha önce su sorunu yaşamadıklarını aktaran Okyar, ”Bir aydır buradayım. Taşıma suyuyla çocuklarıma, anneme yemek pişiriyorum. Çocuklarım dişlerini taşıma suyula fırçalıyor. Çamurlu suyla banyo yapıyoruz. Çamurlu suyla ev temizliğini yapıyoruz. Burada tozdan kaynaklı maskesiz çay toplayamıyoruz" diye konuştu. Direnişe öncülük eden kadınların umutlu olduklarını vurgulayan Okyar, taş ocağı çalışmalarının bir an önce durdurulmasını istedi. 
 
Her şeyimiz kısıtlandı
Yaşam alanlarının kısıtlanmasına karşı direnişte olduklarını dile getiren Pervin Baş da, “Ormanlarımızı, suyumuzu, peteğimizi, balımızı aldıkları için buradayız. Çaylarımız hep toz içinde, bu nedenle boğazım ağrıyor" dedi. 
Doğa talanı nedeniyle yaşadıkları sıkıntılara değinen Baş, "Gece ve gündüzümüz yok. Uyku yok. Dozer seslerinden, araç seslerinden burada duramıyoruz. Temizlik yapamıyoruz, sularımız kirlendi, makinalarımız tıkandı. Çok zor durumdayız. 2 defa dinamit patlattılar, küçük çocuklarımız korktu. Her şeyimiz kısıtlandı. Buradan gitmelerini istiyoruz, taş ocağını istemiyoruz” ifadelerini kullandı. 
 
Sonuna kadar direneceğiz
Direnişe öncülük edenlerden 66 yaşındaki Ayşe Albayrak ise, doğduğu ve büyüdüğü bölgeyi korumak için direndiğini söyledi. Albayrak, doğayı, ağaçları, dereleri ve sularını kaybetmek istemediklerinin altını çizerek, “Sonuna kadar mücadele edeceğiz. Burası bizimdir, bizim kalacak. Çocuklarımızın olacak” dedi.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.