Artık plastik mi yiyoruz?
Toplum/Yaşam Haberleri —

Mikroplastik / foto:FREEPIK
- Hayatımızın her alanına nüfuz eden plastiklerin yarattığı tahribatın, çok daha büyük olduğu yapılan bilimsel araştırmalarda ortaya çıktı. Sebzelerin nanoplastikleri emdikleri bilimsel araştırmalarda kanıtlandı.
Bilim insanlarının yaptıkları araştırmalar, sebzelerin topraktaki nanoplastikleri emebildiğini ortaya koydu.
Daha önceki araştırmalarda kimyasal ve biyolojik maddelerin “Truva atı” olarak da adlandırılan mikroplastiklerin, insan sağlığı için riskler taşıdığı tespit edilmişti. 5 milimetreden küçük olan mikroplastiklerden yüzlerce kat daha küçük plastik parçacıklar olan nanoplastiklerin sebzeler tarafından emilebildiğinin kanıtlanması yeni tartışmaların önünü açıyor.
Environmental Research dergisinde yayımlanan araştırmanın sonuçları İngiltere’deki Plymouth Üniversitesi’ne dayandırıldı. Yapılan araştırma, sebzelerin toprakta bulunan nanoplastikleri kökleri aracılığıyla emebildiğini ortaya koyuyor. Çalışma, bu parçacıkların bitkinin yenilebilir kısımlarına kadar ulaşabildiğini kanıtlıyor.
Sadece deniz ürünlerinde yok
Araştırmada, laboratuvar ortamında yetiştirilen turplar plastik parçacık içeren çözeltiye batırıldı. Beş günün sonunda nanoplastiklerin yaklaşık yüzde 5’inin kök sistemine geçtiği, bunların bir bölümünün yenilebilir köklere ve yüzde 10’unun yapraklara ulaştığı belirlendi.
Araştırma ekibinden Dr. Nathaniel Clark, bitki köklerinde zararlı maddelere karşı bir filtre tabakası bulunsa da nanoplastiklerin bu bariyeri aşabildiğini söyledi. Clark, bunun yalnızca turplarla sınırlı olmadığını, farklı sebzelerin de benzer şekilde plastik parçacıklarını emebileceğini vurguladı.
Plymouth Üniversitesi Deniz Enstitüsü Direktörü Prof. Richard Thompson ise daha önce yapılan çalışmaların mikroplastiklerin denizlerden dağ zirvelerine kadar pek çok yerde bulunduğunu gösterdiğini hatırlattı. Thompson, bu çalışmanın plastik parçacıklarının yalnızca deniz ürünlerinde değil, sebzelerde de biriktiğine dair kanıt sunduğunu belirtti.
1 dakikada 1 ton plastik denize atılıyor
Bilim insanları, mikroplastiklerin kaynakları arasında araba lastiklerinin aşınması, çamaşır makinelerinden çıkan lifler, boyalar ve büyük plastiklerin parçalanmasını gösteriyor. Daha önce yapılan araştırmalarda yumuşakçalar, balıklar, solucanlar ve böceklerde de mikroplastiklere rastlanmıştı. Zira plastik gezegende ciddi ekolojik sorunlara yol açarak, onu değiştiriyor. Örneğin 1950'lerde yılda yaklaşık 1,5 milyon ton plastik üretilirken; bugün bu rakam yaklaşık 300 milyon tona ulaştı. Her dakika bir ton plastik denize atılıyor.
Kanserojen kimyasallar içeriyor
Üretim ve kullanımından sonra plastik artıklar çevreye karışıyor. Çıkarılması zor olan çevre ortamındaki bu plastik malzemeler, mekanik, kimyasal, kimyasal-fiziksel ve biyolojik faktörlerin etkisiyle bir aşınma sürecine tabi kalıyor. Tek kullanımlık plastiklerin kısmen parçalanmasına, mikroplastiklerin oluşmasına ve bunların çevrede aşınmasına neden oluyor.
Dalgalardan yararlanarak okyanuslardan plastik atıkları toplayıp, geri dönüşümü hedefleyen “The Ocean Clean Up” gibi projeler olsa da, plastiklerin yol açtığı çevre sorunu ortada duruyor. Mevcut yöntemlerle nanoplastiği ayırmak henüz mümkün değil ama makroplastiğin çevreden uzaklaştırılması, gelecekte nanoplastik parçacıklarının azalmasına da yol açacak.
Mikroplastiklerin insan sağlığı üzerindeki etkilerine ilişkin araştırmalar henüz başlangıç aşamasında ancak mikroplastiklerin zararlı potansiyeline dair kanıtlar giderek artıyor. Plastikler, toksik veya kanserojen olarak kabul edilen kimyasallar içeriyor. Mikroplastiklerin birikiminin, vücut dokularına zarar verebileceği birçok araştırmada ortaya konuluyor. HABER MERKEZİ















