Kayıp eylemlerinin sembolü, öncüsü Emine Ana sonsuzluğa uğurlandı

• Dünyanın en uzun süreli eyleminin tohumlarını attın. Senin köklerin filizlendi. Artık bu meydan direnişin, hafızanın mekanı. 
• Ondan öğrendik direnmeyi, ısrar etmeyi, adalet istemeyi. Bundan sonra da Emine annenin sesi hiç susmayacak. 
• Gözün arkada kalmasın. Sana söz, kaybedenlerden hesap sorana kadar bu mücadele sürecek.

Cumartesi annesi Emine Ocak, 30 yıldır mücadele ettiği, her adımında iz bıraktığı, defalarca işkenceyle gözaltına alındığı, "Ben Hasan'ın anasıyım” diye haykırdığı Galatasaray Meydanı’nda sonsuzluğa uğurlandı. 

20 Haziran’da solunum yetmezliğine bağlı kalp krizi nedeniyle yoğum bakım servisinde tedavi gören ve 22 Temmuz'da hayatını kaybeden, Cumartesi annesi Emine Ocak son yolculuğuna uğurlandı. 

1995 yılında kaybedilen Hasan Ocak’ın annesi Emine ana için kayıpların sembolü, hafıza mekanı Galatasaray Meydanı’nda bir tören düzenlendi. Törene kayıp yakınları, Emine annenin yıllardır birlikte mücadele yürüttüğü yol arkadaşları, insan hakları savunucuları, siyasi parti temsilcilerinin de aralarında bulunduğu yüzlerce kişi katıldı. 

 

 

Tespihi, takıları, tülbenti

Üzerinde Emine annenin fotoğraflarının yer aldığı, "Vazgeçmedin, vazgeçmeyeceğiz" pankartıyla bir kürsü kuruldu, Emine Ocak’ın siyah bez ve yıllardır taktığı tülbentinin sarılı olduğu tabutu kırmızı karanfillerle donatıldı. Emine annenin tespihi, takıları tabutun etrafına yerleştirildi. 

Törenin açılış konuşmasını yapan İHD İstanbul Şubesi Kayıplar Komisyonu’ndan Sebla Arcan, törenin yapıldığı alana atıfta bulunarak, “30 yıl önce yalnızca Hasan'ın annesi olarak geldiği Galatasaray'da adaletsizliğe boyun eğmeyen, resmi tarihe meydan okuyan bir kahramana, herkesin Emine annesine dönüştü, direnişin sembolü haline geldi” dedi. 

Sebla Arcan sözlerini şöyle sürdürdü: “Galatasaray Meydanı onunla yürüdü, onunla birlikte direndi emin olun ki onun hatırası burada, bu taşlarda, bu meydanda sonsuza dek yaşayacak. Sana sözümüz olsun; kayıplar bulunana, failler yargılanana dek buradayız. Senin küpelerini, yüzüklerini, kolyelerini kuşanıp, mücadeleni bıraktığın yerden sürdüreceğiz.”

 

 

Senin gölgende büyüdük

Emine Ocak’ın evlatları adına konuşan Maside Ocak, “Kaybedilen binlerce evladı yüreğinde taşıyan acıdan sabır, sabırdan umut, umuttan direniş ören bir vicdan anıtıdır annemiz” dedi. Maside Ocak sözlerini şöyle sürdürdü:

“Annem, sen sadece bizim değil, milyonlarca insanın yüreğinde umut olan, adaletin ve insanlığın sesi oldun. Acının ortasında bile umudu bulabilmek, karanlık günlerde bile yılmamamız seninle mümkün oldu. Her zaman dimdik durdun. Sadece kendi acını değil haksızlığa uğrayanların, kaybedilenlerin acısını da omuzladın. Biz senin gölgende büyüdük, senin gözlerinin derinliğinde kaybedilenlerin adını ezberledik. Senin sessizliğinde yankılanan çağrıyla yürüdük 'onları unutturmayacağız' diyerek. Şimdi seni, uğruna ömrünü adadığın Hasan’ının yanına uğurluyoruz. Ve biliyoruz ki bir halkın hafızası, bir annenin kalbiyle atar. Senin yerin hepimizin yanı. Sen hepimizin kalbindesin. Biz buradayız. Senin için, Hasan için, kayıplarımız için ve kaybettiğimiz tüm annelerimiz, babalarımız için bu meydanda olmaya devam edeceğiz."

37’den bugüne hep direniş

Hüseyin Ocak da annesi Emine'nin '37 Dersim soykırımında dünyaya geldiğini hatırlatarak, "O günden bugüne ölüm hiç peşini bırakmadı. Bu meydanda her taşta onun saç telleri var. Yeni bir yaşama doğru uğurlarken O’na hoşçakal demeyeceğiz. Uğurladığımız annelere selam götüreceğine inanıyoruz. Mücadelesinden vazgeçmeyeceğiz, hakikat peşinden bir adım geri atmayacağız” diye konuştu. 

 

 

Hasan, Berfo ana seni bekliyor

Ocak ailesinin ardından 30 yıldır Galatasaray Meydanı’nda mücadele eden, Emine Ocak’ın yol arkadaşı kayıp yakınları söz aldı. Kaybedilen Fehmi Tosun’un eşi Hanım Tosun, “30 yıllık arkadaşımı kaybettim. O annemizdi, arkadaşımızdı, yoldaşımızdı. Gözün arkada kalmasın. Sana söz; faillerin yargılanması için elimizden geleni yapacağız. Seni karşılayan arkadaşların var. Elmas ana, Berfo ana, Kiraz ana, Asiye ana seni bekliyor; onlara, Hasan’a kucak dolu selamlarımızı söyle. Sen, Hasan'ı kucakladığında biz de mutlu oluruz" dedi. 

Bir anne daha alacaklı gitti

Kaybedilen Rıdvan Karakoç’un ağabeyi Hasan Karakoç da, Emine Ocak’ın bir yol açtığını; O’nun mücadelesi sayesinde nice insanın kaybedilmekten, gözaltında katledilmekten kurtulduğunu dile getirdi. 

Kaybedilen Hayrettin Eren'in kardeşi İkbal Eren de, "Biz ondan öğrendik burada direnmeyi, ısrar etmeyi, adalet istemeyi. Bundan sonra da Emine annenin sesi bu meydanda hep yükselecek. Onun tek isteği adalete ulaşmaktı. Ne yazık ki bu meydanın açıldığını görmeden o da alacaklı gidiyor. Bizi birleştirdi, ben buraya abimi aramaya geldiğimde birçok kardeşim oldu Emine anne sayesinde, bir sürü annem oldu. Boncuklu anneyi, Boncuk annenin yanına gönderiyoruz" sözleriyle duygularını ifade etti. 

Cemil Kırbayır'ın ağabeyi Mikail Kırbayır da imha ve inkara karşı adalete ve yüzleşmeye ömrünü adayan Emine anayla gurur duyduklarını söyleyerek, “Yanı başımızda utanması gerekenler var. Adaleti ararken, adalet mücadelesi verirken o yaşında bileklerine kelepçe takanlar utansın” dedi. 

 

 

Yol açtı, rehberimiz oldu

Kaybedilen Hüsamettin Yaman'ın kardeşi Feyyaz Yaman, "Kardeşim kaybedildiğinde ne yapılacağının şaşkınlığı içindeyken benim için bir tek insan gerçekten yol gösterici olmuştu. Hasan Ocak'ın peşinden inanılmaz bir azimle koşturan bir anne bizim hepimize rehber oldu. Bütün kayıpların, evlatların hepsinin sembolü bir anadır. Rehberimiz önümüzde, her zaman yol göstericimiz olacak" ifadelerini kullandı. 

Katiller hesap verecek

Galatasaray Meydanı’nın Emine Ocak'ın meydanı olduğunun altını çizen İmralı Heyeti Üyesi Pervin Buldan da şöyle konuştu:

“Emine anne aynı zamanda Rıdvan'ın, Abdullah'ın, Savaş'ın annesi, bizim çocuklarımızın büyükannesi oldu. Gözün arkada kalmasın; sen, öyle evlatlar, öyle torunlar yetiştirdin ki, senin arkandan mirasını devralacak. Bu adalet, bu hakikat, senin kemiklerini asla sızlatmayacak katiller yargılanacak, adalet ve hakikat mutlaka yerini bulacak.”

 

 

Çocuklarımız orada da sana emanet

Kayıp ailelerinden Hanife Yıldız, güçlükle konuşmasını yapabildi.Her Cumartesi günü Emine ananın gölgesi altında eylemlerini sürdüreceklerini söyleyen Hanife Yıldız, “Sen her karşılaştığımızda kucaklardın beni ya annecim, sana ricam olacak, belki yükün ağır biliyorum ama... Bir de benim Muradımı görürsen benim yerime ona sarıl annecim ona sarıl. Özür diliyorum yavrumdan, çok özledim. Onu sana emanet ediyorum" ifadelerini kullandı. 

Hepimiz Hasan olduk
Fehmi Tosun'un kızı Besna Tosun da, Galatasaray Meydanı’nda büyüdüklerini ifade ederek şu konuşmayı yaptı: “Sevginle, direnişinle, inadınla, sabrınla bize çok şey öğrettin. Hepimiz Hasan olduk. Dünyanın en uzun süren sivil eyleminin tohumlarını attın, o tohumlar kök saldı, filizlendi, büyüdü. Senin dalların, çiçeklerin olduk anne. Bu meydan sıradan bir meydan değil. Sen rahat uyu, çocukların burada. Bu meydan artık dünyanın direnişin, hafızanın meydanı. Nasıl ki sen 30 yıldır hiç susmadın, durmadın biz de sana söz veriyoruz hiç durmayacağız, hiç vazgeçmeyeceğiz kaybedenlerden adil bir yargı önünde hesap sorana kadar, kayıplarımızı bulup kendi elimizle toprağa verene kadar bu mücadele sürecek.” 

O bir kahraman
Törende son olarak kayıpların avukatı, kayıp yakınlarının yol arkadaşı İHD Eşbaşkanı Eren Keskin söz aldı. Keskin şöyle konuştu: "Buradan bir kahramanı uğurluyoruz. Bazı insanlar öyle bir coğrafyaya doğar ki... Doğdukları andan itibaren mücadeleye başlar. Doğumundan itibaren ömrü mücadeleyle geçmiş. Ama bu mücadeleden öğrenmiş ve öğretmiş. Bu coğrafyanın hatta belki dünyanın en uzun erimli sivil itaatsizlik eylemini başlatan bir kahraman Emine anne. Hepimiz ona çok şey borçluyuz. Yıllardır şu meydanı açtırmak için uğraşıyoruz, bir yıl boyunca işkenceyle gözaltına alındık. Ama bugün Emine annenin verdiği mücadele, Cumartesi Annelerinin verdiği mücadele o kadar güçlü ki onu sevmeyenlere, bizi sevmeyenlere bile burayı açtırdı. Bu öyle bir mücadele. Sana çok şey borçluyuz, bize çok şey öğrettin. Rahat uyu."

Konuşmalar ardından Emine Ocak’ın naaşı zılgıt ve alkışlarla, kayıp yakını kadınların omuzlarında Galatasaray Meydanı’ndan çıkarıldı. 

Emina ana için saat 16.00’ta Gazi Cemevi’nde tören düzenlendi. Ardından Gazi Mezarlığı’nda uğruna bir ömür mücadele ettiği oğlu Hasan Ocak’ın yanına defnedildi. Cenaze töreni haber yayına hazırlandığı sırada devam ediyordu. İSTANBUL

 

* * *

KCK: Cesaret kaynağıydı

 

 

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, Emine Ocak için bir başsağlığı mesajı yayınladı.

“Mücadelesi, direngenliği ve adalet arayışıyla Cumartesi Anneleri’nin sembol isimlerinden Emine Ocak’ın vefatını büyük bir üzüntüyle öğrenmiş olduk” diyen KCK, başta Cumartesi anneleri olmak üzere Ocak ailesine ve halklara başsağlığı diledi. 

Emine ananın tüm kayıp yakınları için cesaret ve güç kaynağı olduğunun altını çizen açıklamada şunlar belirtildi:

“İstanbul Gazi Katliamı sonrası gözaltına alınan oğlu Hasan Ocak’ın akıbetini sormak amacıyla geliştirdiği kararlı ve ısrarlı mücadelesiyle tanınan Emine Ana, tüm kayıp yakınları için cesaret ve güç kaynağı olmuştur. Devlet güçleri tarafından zorla kaybettirilen insanların yakınları tarafından ilk olarak 27 Mayıs 1995 tarihinde Galatasaray Meydanı’nda başlatılan eylemlere öncülük eden Emine Ana, yaşamı boyunca mücadeleden ve adalet arayışından vazgeçmeyip mücadelenin toplumsallaşmasında ve toplumsal hafızanın oluşmasında önemli rol oynamıştır. Cumartesi Anneleri’nin adalet ve hakikat arayışının sembolü olan Emine Ana'nın ve tüm kayıp yakınlarının mücadelesi sosyalizm, özgürlük ve demokrasi mücadelemize ışık tutacak, yolumuzu aydınlatacaktır. Onların barış, adalet ve demokrasi hayallerini gerçekleştirme sözümüzü yineliyoruz. Bir kez daha başta Ocak ailesi ve Cumartesi Anneleri olmak üzere tüm kayıp yakınlarına ve halklarımıza başsağlığı diliyoruz.”