Graeber'in korsan aydınlanması

Kültür/Sanat Haberleri —

David Graeber

David Graeber

  • Merhum antropolog, 18. yüzyıl Madagaskar mikro devletinin eşitlikçi yaşam için nasıl bir model sunduğunu anlatıyor.

FARA DABHOIWALA - Çeviri: Serap GÜNEŞ

David Graeber'i daha çok Occupy hareketinin anarşist aktivisti ve entelektüel gurusu olarak ya da 2018 tarihli Bullshit Jobs (Boktan İşler) kitabının yazarı olarak tanıyorsanız, Afrika'nın doğu kıyısında yer alan devasa bir ada olan 18. yüzyıl Madagaskar'ında korsanlar ve siyasi düşünce hakkında da bir kitap yazdığını öğrenmek sizi şaşırtabilir.

Aslında ‘Korsan Aydınlanması’, ünlü antropoloğun ilk ilgi alanlarından bazılarına bir dönüşü işaret ediyor. İki yıl önce ölen Graeber, yüksek lisans öğrencisiyken birkaç yılını Madagaskar'da saha çalışması yaparak geçirdi. Kendisini, üyeleri soylarını Karayip korsanlarına kadar dayandıran farklı bir etnik grubun parçası olarak tanımlayan yerel bir kadınla tanıştığında ilgisi artıyor.

Daha sonra British Library'de, bir Fransız maceraperestin Madagaskar'ın karmaşık iç tarihinin bir kısmını anlattığı, 19. yüzyıl başlarına ait yayınlanmamış bir taslağını keşfetti. Bu taslak, 18. yüzyılın başlarında Madagaskar'ın kuzeydoğu kıyısında büyük ve yeni bir siyasi oluşum olan Betsimisaraka konfederasyonunu kuran on yıllık savaşa liderlik etmiş olan, bir İngiliz korsan ile Malgaş (Madagaskarlı) bir kadının genç savaşçı oğlu, efsanevi figür Ratsimilaho'ya odaklanıyordu.

Graeber ancak hayatının sonlarına doğru, onlarca yıl boyunca bu metnin bir kopyasını yanında taşıdıktan sonra, nihayet oturup içeriğiyle uğraşmaya başladı. Daha önce Fransızca ve İtalyanca olarak yayınlanan bu ince ve ilgi çekici kitap bunun sonucudur.

Beyaz kanun kaçakları

1690'lardan itibaren Karayipler'de faaliyet gösteren İngiliz korsanlar Madagaskar'ın kuzeyinde üsler kurmaya başladılar. Burası korsanlar için harika bir yerdi. 1695 yılında Henry Avery (Every olarak da bilinir) ve mürettebatı Mekke'ye gitmekte olan bir Babür konvoyuna saldırdı, yükü epey zengin iki gemiyi ele geçirdi ve 600.000 sterlin (bugünün parasıyla yaklaşık 100 milyon sterlin) değerinde muazzam bir ganimetle kaçtı.

Sonunda İngiliz ve Fransız hükümetleri bu ticareti engellemeyi başardı. Avery ortadan kayboldu ve diğer yüzlerce korsan Madagaskar'a çekildi. Böylesine havalı beyaz kanun kaçaklarının bir Afrika adasında kişisel derebeylikler kurması fikri Avrupalıları büyüledi. Londra'dan Moskova'ya hükümetler, Madagaskar korsan kralı olduğu söylenen Avery'nin “elçileriyle” anlaşma görüşmelerine giriştiler. Pek çok popüler anlatı onun maceralarını nakış gibi işledi.

Madagaskar korsan cumhuriyeti

Bu hikâyelerin büyüsüne kapılanlar arasında Daniel Defoe da vardı. Robinson Crusoe'yu yayınladıktan birkaç yıl sonra, 1724'te Londra'da muhtemelen kendisi tarafından yazılmış olan Korsanların Genel Tarihi adlı bir kitap çıktı. Bu kitapta Libertalia adında eşitlikçi bir Madagaskar korsan cumhuriyetinin tasviri yer alıyordu - özgür düşünen, özgür yaşayan, eşitliğe ve doğrudan halk tarafından yönetilmeye adanmış özgür korsanlardan oluşan ütopik bir yerleşim.

Graeber, bu anlatının bir masal olduğunun yaygın olarak kabul edildiğini ve 300 yıl önce Madagaskar'da korsanların ve yerli halkın tam olarak nasıl yaşadığına dair günümüze ulaşan kanıtların yok denecek kadar az olduğunu kabul ediyor. Ancak bunun kendisini caydırmasına izin vermiyor. Bu kitabında, Avrupa Aydınlanması olarak düşündüğümüz şeyin, ilhamının çoğunu artık unutulmuş Avrupalı olmayan düşünürlerden ve toplumsal uygulamalardan aldığını savunuyor. Betsimisaraka konfederasyonunun bir tür Libertalia, "korsan yönetiminin ve geleneksel Malgaş siyasi kültüründeki bazı daha eşitlikçi unsurların yaratıcı bir sentezi" olduğunu düşünüyor.

Korsan Aydınlanması

Graeber'in bu tezi, Madagaskar'ın siyasi, cinsel ve toplumsal tarihi hakkındaki antropolojik literatürün uzun bir çözümlemesini içeriyor. Graeber'in yaklaşımı ne yazık ki korsan toplumsal ilişkilerinin ne ölçüde devrimci olduğunu biraz abartıyor. Örneğin Defoe, korsan topluluklarının anlaşmazlıkları çözmek için kurayla 12 adam seçtiğini anlattığında, Graeber bunu, sözümona bir korsan gemisinin benzersiz eşitlikçi ortamına dayanan yeni "demokratik kurumlarının" kanıtı olarak heyecanla taçlandırıyor. Defoe'nun orijinal okuyucularının kesinlikle fark edeceği gibi, bu pasajın, basitçe, jüri tarafından yargılanma gibi iyi bilinen bir ilkeyi tekrarladığını fark etmiyor.

David Wengrow'la birlikte yazdığı ve çok daha geniş ölçekte benzer argümanlar ortaya koyan son kitabı Her Şeyin Şafağı: İnsanlığın Yeni Tarihi'nde olduğu gibi, Graeber'in yazılarından alınan başlıca zevk, tarihle ilgili argümanlarına her zaman katılıyor olmak değil. Daha ziyade, bir dizi kışkırtıcı düşünce deneyi aracılığıyla, bizi tekrar tekrar şimdiki zamanda kendi yaşam biçimlerimizi yeniden gözden geçirmeye zorlamasıdır. Korsan Aydınlanması, 18. yüzyıl Madagaskar'ında her ne olduysa, kendi toplumsal, cinsel ve politik düzenlemelerimizde biraz daha özgür düşünce ve eşitlikçiliğe ihtiyacımız olduğunu söylüyor.

Kaynak: Guardian

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.