Güneş görmeyen hücreler

Ruken Altun

Ruken Altun

  • Y ve S Tipi cezaevlerinde tutsakların yaşadığı hak ihlalleri ve tecride dikkat çeken Avukat Ruken Altun, "Yapılar güneşe ters bir şekilde yapıldığı için neredeyse temiz hava sirkülasyonu yok. Yaşanan ihlaller hem psikolojik hem de fiziki sağlık sorunlarına yol açıyor" dedi.

MEDİNE MAMEDOĞLU / AMED

Adalet Bakanlığının son yıllarda hızla inşa ettiği ve kamuoyunda “kuyu tipi” olarak bilinen Y ve S Tipi cezaevleri, ağırlaştırılmış tecrit uygulamaları ve mahpus haklarına yönelik ihlallerle kamuoyunun gündeminde. Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ve Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST) gibi kurumlar, bu tip cezaevlerinde tutulan mahpusların fiziksel ve psikolojik sağlığının ciddi risk altında olduğunu, uluslararası insan hakları standartlarının ihlal edildiğini raporluyor. İnsan hakları savunucuları, Y ve S Tipi cezaevlerinin özellikle siyasi mahpuslar üzerinde "sistematik bir yalnızlaştırma ve yıldırma" aracı olarak kullanıldığını vurguluyor.

CİSST üyesi Avukat Ruken Altun, 2021'den itibaren açılan S ve Y Tipi hapishanelerin ağır tecrit ve izolasyon koşulları nedeniyle insan hakları ihlallerine yol açtığını belirtti. Altun, bu hapishane tiplerinin fiziksel ve ruhsal açıdan ciddi riskler taşıdığını vurgulayarak, yapımının durdurulması ve mevcut kurumların kapatılması çağrısında bulundu.

Tecrit ağırlaştırıldı

Avukat Ruken Altun, F Tipi hapishaneler gibi “yüksek güvenlikli hapishaneler” kategorisinde olduğunu, ancak bu tip yapılarla tecrit ve izolasyonun daha da ağırlaştığını ifade etti. Ruken Altun, şöyle konuştu: "Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün verilerine göre 1 Temmuz 2024 itibarıyla Türkiye genelinde 14 adet F Tipi, 22 adet Yüksek Güvenlikli, 14 adet Y Tipi, 7 adet de S Tipi hapishane bulunmaktadır. Tek ve üç kişilik hücrelerden oluşan iki ve üç katlı bu hapishane tiplerinde mahpuslar günde sadece bir saat havalandırmaya çıkarılmakta ve sosyal aktivitelerden neredeyse hiç yararlanamamaktadır. S ve Y tTipi yüksek güvenlikli hapishaneler, mahpuslar tarafından ağır tecrit koşulları sebebiyle 'kuyu tipi hapishane' olarak adlandırılmakta." 

Mimarisi bile hasta ediyor

Söz konusu hapishanelerin güneşe ters şekilde inşa edildiğini ve temiz hava sirkülasyonunun neredeyse bulunmadığını aktaran Altun, bu mimari yapının sağlık sorunlarını artırdığını kaydetti. Altun, S Tipi hapishanelerin iki katlı, 552 kişilik kapasiteli ve 35 bin 811 metrekarelik bir inşaat alanına yayıldığını belirtti. Y Tipi hapishanelerin ise tek kişilik hücrelerde ortalama 300-400 mahpusu barındırdığını ve özellikle ağırlaştırılmış müebbet hükümlüler için tasarlandığını söyledi. 

Ağırlaştırılmış infaza tabiler

F Tipi hapishanelerde hem koğuş hem de hücre sisteminin bulunduğunu, ancak S ve Y Tipi hapishanelerde yalnızca hücre sisteminin uygulandığını ifade eden Altun, bu yapılar arasında infaz koşulları bakımından ciddi farklar olduğunu dile getirdi. Altun, S ve Y Tipi hapishanelerde tutsakların hiçbir şekilde birbiriyle diyalog kuramadığını, ağırlaştırılmış müebbet hükmü bulunmayanların dahi ağırlaştırılmış infaz rejimine tabi tutulduğuna dikkat çekti. 

Sadece hücreler var

F Tipi olanlar hem koğuşlar hem hücreler bulunurken S ve Y Tipi cezaevlerinde sadece hücreler bulunduğunun altını çizen Altun, şunları söyledi: "F Tipi'nde hücrelerin ayrı bir müstakil havalandırma alanı bulunurken S ve Y Tipi hapishanelerde müstakil havalandırma alanı bulunmuyor ve mahpuslar infaz koruma memurları tarafında bir saatlik havalandırmaya çıkarılmak için ayrı bir alana götürülüyor. S ve Y Tipi hapishaneler, mahpusların hiçbir şekilde birbirleriyle diyalog kurmasına izin verilmediği hapishanelerdir. Bir başka ifadeyle, S ve Y Tipi hapishanelerde ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsü olmayan mahpuslar da ağırlaştırılmış müebbet infaz koşullarında tutulmakta.”

Çıplak arama ve ayakta sayım

Altun, çıplak arama, ayakta sayım dayatması ve hücre içi kamera izlemesi gibi uygulamaların yaygın olduğunu, bu durumun da tutsak haklarını ciddi biçimde ihlal ettiğini belirtti. Türk Tabipleri Birliği'nin (TTB) verilerine atıf yapan Altun, uzun süreli tecridin tutsaklarda mide ve kas-iskelet sistemi rahatsızlıkları, göz bozuklukları ve ciddi psikolojik hastalıklara yol açabileceğinin bilimsel olarak kanıtlandığını söyledi. Sosyal izolasyonun da stres ve depresyon gibi psikolojik rahatsızlıkları artırdığını hatırlattı.

Sivil izlemeye kapalı

CİSST olarak S ve Y tipi hapishanelerde tutulan tutsakların hak ve özgürlüklerini korumak amacıyla çalışmalar yürüttüklerini dile getiren Avukat Ruken Altun, hapishanelerin sivil izlemeye kapalı olmasının bu çabaları zorlaştırdığını kaydetti. Altun, şunları ekledi: "Yapısı gereği insan hakları ihlali doğuran, mimarisi, infazı ve uygulamalarıyla cezalandırmayı katmerlendiren S ve Y Tipi yüksek güvenlikli hapishanelerin yapımı durdurulmalı, var olanlar ise kapatılmalı.”

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.