Halkların alternatifi

Haberleri —

“Birleşiyoruz” sloganıyla yapılan Kongre’ye 20 bölgeden seçilen 800’ü aşkın delege katıldı. Yoğun ilgi gösterilen Kongre’de yapılan konuşmalarda artık birlik olmanın ve kendini yönetmenin zamanı geldiğine dikkat çekildi. DTK ile BDP’nin Kürt sorunun çözümü için önerdiği Demokratik Özerklik modeli de tüzüğe alındı.
Aralarında BDP’nin de yer aldığı Emek, Demokrasi, Özgürlük Bloğu içinde yer alan siyasi parti, sendika, oda, dernek ve platformların oluşturduıu Kongre Girişimi’nin ilk büyük kurultayı hafta sonu Ankara Anadolu Gösteri Merkezi’nde tüzük, program ve hedefleri belirlemek üzere toplandı. Kongrede 101 kişilik Daimi Meclis şeçilirken, Tüzük ile programda tartışılarak netleştirildi. Milletvekilleri Ertuğrul Kürkçü, Gültan Kışanak, Levent Tüzel ve Sırrı Süreyya Önder’in çağrıcılığını yaptığı Kongre Girişimi’nin iki gün süren kurultayına 20 farklı bölgeden 800’ü aşkın delege katıldı. Farklı etnik ve dini kimliklerden elegeler, anadillerinde „hoşgeldin“ mesajlarıyla karşılandı. Delegelerin yanı sıra, aralarında Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanları Ahmet Türk ile Aysel Tuğluk, Milletvekilleri Hasip Kaplan, Sebahat Tuncel, Sırrı Süreyya Önder, Ertuğrul Kürkçü, Nursel Aydoğan ile Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Selma Gürkan, Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) Genel Başkanı Rıdvan Turan, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Genel Başkanı Lami Özgen, İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan’ın da bulunduğu çok sayıda siyasi parti, sivil toplum örgütü ile sendika temsilcisi katıldı. Kongrenin yüzde 50 cinsiyet eşitliği ilkesi nedeniyle salonun yarısını kadınlar oluşturdu. Çok sayıda genç delegenin katıldığı Kongre’de ilk kez bu denli bir siyasi, etnik, sosyal çeşitlilik bir arada gözlendi.

13 dilde ‘Birleşiyoruz’ yazıldı

Salonu süsleyen pankartlarda da 13 dilde „Birleşiyoruz!“ mesajı veriliyordu: „Kürt sorununda barışçıl ve demokratik çözüm için birleşiyoruz“, „ Homofobiye ve transfobiye karşı birleşiyoruz“, „Emperyalizmin saldırılarına ve işgallerine karşı birleşiyoruz“,  „Halklara ve inançlara eşitlik, özgürlük için birleşiyoruz“, „Erkek egemenliğine cinsiyet ayrımcılığın ve eşitsizliğe karşı birleşiyoruz“ ve „Demokrasiyi kazanmak için birleşiyoruz“.

Herkes anadiliyle seslendi

Kongre, Lazca, Suryanice, Mahalmi, Ermeni, Çerkez, Gürcü, Alevi, Nusayri, Roman, Arap, Rum, Pomak, Kurmanci, Afrikalı ve Ezidi delegeler tek tek kürsüye çıkarak salondakileri kendi anadilleri ile selamladılar. Katılımcılar daha sonra hep birlikte salondakileri selamladılar. Salon dakikalarca „Yaşasın halkların kardeşliği/Bijî Biratiya Gelan“ sloganları ile sahnedekileri alkışladı. Êzîdî delege salondakileri Kürtçe selamlayarak, „Ahura Mazda ve Melekê Taus arkanızda olsun“ diye konuştu. Afrikalı delege ise, „Herkesin dili kaldı ama maalesef bizimki kalmadı yüreğimle sizi selamlıyorum“ şeklinde konuştu. Türk halkı adına ise bu görevi Sırrı Süreyya Önder yerine getirdi.

Divan Başkanı Birdal’dı

Akın Birdal’ın başkanlığını yaptığı Kongre Divanı’na ise Fatma Gök, İnci Hekimoğlu, Suavi, Ümit Şahin seçildi. İki gün süren Kurultay’da girişimin taslak halindeki tüzüğü üzerine yapılacak tartışmalarla hedefler ve mücadele alanına ilişkin ayrıntılar kesinleştirildi ve partileşme gibi konular da ele alındı. İlk gün Kongrenin çağrıcıları konuşmalar yaparak, birleşmenin önemine vurgu yaptı. İkinci gün ise daha çok tüzük ve program üzerinde tartışmalar yürütüldü.

Kendimizin efendisi olacağız

Kongre çağrıcılarından Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü yaptığı konuşmada heyecanlı ama tedirgin olduklarını söyledi. Kürkçü, denenecek bu yeni yolun bu defa hedefe ulaşmasından umutlu olduklarını ifade etti. Kürkçü, konuşmasında kapitalist uygarlığı reddettiklerini belirtirken, geçmişin deneyimlerini, devrimci pratiklerini hatalarını da gözönüne alarak taşıdıklarını, onlardan aldıkları güçle geleceği aydınlatmaya çalıştıklarını söyledi. Kürkçü, „Özgürlük için ayağa kalkmış bütün halklarla, kendimiz için yaşamak için, kendimizin efendisi olmak için yola çıkıyoruz. Emeğin haklarını toplumsal haklarla karşı karşıya koyacak değiliz. Bu mücadele halkların özgürlük mücadelesi, kaçınılmaz olarak emekçileri birbirine yaklaştırıyor. Ezidi’nin, Rum’un, Ermeni’nin, Kürdün hakkı için savaşmayana sosyalist denmez. Sosyalist bütün halkların hayat haklarını bilmekle mükelleftir“ dedi.

Kadınlar bizi yönetecek

„Kürtler özgürleşmeden Türkler özgür olamayacak“ diyen Kürkçü, kadınlar tarafından desteklenmeyen hiçbir toplumsal mücadelenin de başarılı olamayacağını sözlerine ekleyerek hareketin yöneticilerinin kadınlar olduğunu belirtti. Kadınların mücadeledeki yerine de işaret eden Kürkçü, „Kadınların kurtuluşunu davamızın mor bayrağı yapıyoruz. Bu patriarkal sisteme karşı ayaklanan kadınların davasını sahipleniyoruz. Onlarla birlikteyiz, onların hizmetçisiyiz. Bu hareketin yönetici sınıfı kadınlar olacak“ dedi.

İri ve diri olacağız

Türkiye’nin yüzde 99’unun Müslümanlardan oluştuğunu söylenmesinin bir hurafe olduğunu ifade eden Kürkçü, Alevi mücadelesini ve diğer dini azınlık mücadelelerini sahiplendiklerini söyledi. „Kendimizi ezilen bütün inançların kanaatlerin savunucusu olarak görüyoruz, onların mücadeleleri önünde eğiliyoruz, onlarla birlikteyiz bir olacağız, iri olacağız diri olacağız“ diyen Kürkçü, mücadeleyi gençlere devretme zamanı geldiğini söyledi. Kürkçü, „Bu hareket başarıya ulaşacaksa, bunlarla ulaşacak, başarılı olmayacaksak, AKP’nin egemenliğinin altında ezilmeye mecburuz. Buna kendimizi mecbur edecek miyiz?“ diye sordu. Muhalefeti CHP ve diğer muhalif güçlere bırakamayacaklarını belirten Kürkçü, „Ya kendimize bir yol bulmak ya da bir yol yapmak zorundayız“ şeklinde konuştu. Kürkçü konuşmasını, „ya serkeftin ya serkeftin“ sloganıyla bitirdi.

Kışanak: Tarihi çıkış zorunlu
BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak da tarihsel bir anda tarihsel bir çıkış yapmanın zorunluluğundan bahsederek Kongre’nin Türkiye’nin 21. yüzyıla yön verecek toplumsal bir dinamik, güçlü bir direniş, güçlü bir iradesi olarak öne çıkacağından umutlu olduğunu söyledi. „Ancak bu durumda gerçekten tüm ezilenler adına görevimizi yerine getirmiş olabiliriz. Bunun gerçekleşmemesi halinde tarihin kendilerini sorgulayacağını ve yargılayacağını“ söyleyen Kışanak, „Neden özgür demokratik gönüllü bir yaşamı inşa etmek için çalışmadınız diye torunlarımız bize hesap sorar. Tek çıkış yolumuz, demokratik, gönüllü eşit yaşamı savunmak ve bunu inşa etmektir“ şeklinde konuştu.

Halkın sözcüsü olmak istiyoruz
Çağrıcılardan İstanbul Milletvekili Levent Tüzel de kongrenin birliği, kardeşliği ve özgürlük mücadelesini daha ileri noktalara taşıyacağını belirtti. Hükümetin işçi haklarına yönelik saldırılarına dikkat çeken Tüzel, „Hükümetin işçiyi, emekçiyi, halkları birbirine karşı kışkırtan politikalarına karşı, dilimize, kültürümüze sahip çıkan bir Kongre Girişimi’ni bir birlik hareketi olarak görüyoruz. Emekçilerin bir örgütlenme mücadele ve dayanışmasının platformunu örmek istiyoruz. Halkların sözcüsü olmak için kongremiz çok önemli bir görevi yerine getirecektir“ şeklinde konuştu.

Önder: Yere batsın devletiniz
Kongre’nin diğer çağırıcılarından İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder de Türkiye toprakları üzerinde 72,5 millet yaşadığını, buçuk sayılan milletin de Romanlar olduğunu hatırlatarak „Onlar bu dünyanın sahibidir, dünyanın bütün buçuklarına selam olsun“ diyerek konuşmasına başladı. Önder, Kongre Girişimi’ne mesafeli duran başta ÖDP, TKP ve Halk Cephesi olmak üzere tüm devrimci grupları selamlayarak „Umarım bir gün yolumuz kesişir“ dedi. 10’lu yaşlarında devrimcilerin lime lime doğranmasına, öldürülmesine tanıklık ettiğini ve devrimciliği onlardan öğrendiğini belirterek, „Bize bu ilhamı veren insanlarla, Ertuğrul Kürkçü, Ahmet Türk, Leyla Zana ile aynı çatı altında siyaset yapmaktan onur duyduğunu söyleyen Önder, yeni bir devlet tasavvur ettikleri iddialarına ise şöyle yanıt verdi:“Eskisinden ne gördük ki arkasından ağlayalım. Yere batsın sizin devlettiniz. Elbette ki yeni bir sistem yaratacağız“ dedi.

Öcalan’a selam gönderdi

Kürtlerin Türkiye’nin yeni işçi sınıfı olduğunu belirten Önder, Kürt hareketini desteklemenin kaçınılmaz olarak sınıf savaşında saf tutmak olduğunu ifade etti. Hareketi, Kürt Özgürlük Hareketi’nden aldıkları ilhamla oluşturduklarını belirten Önder konuşmasını „‘Solun Türk’ü Kürt’ü olmaz’, sözünün sahibi sayın Öcalan’ı buradan selamlıyorum“ diyerek bitirdi.

Türk: Bugün çok mutluyum
DTK Eşbaşkanı Ahmet Türk de, uzun yıllardır siyasetin içinde sevinç duyduğu ve umutlandığı az gün yaşadığını belirterek, “Bugün çok mutluyum çünkü burada Türkiye’nin fotoğrafını gördüm. Halkları sistemin eline bırakmayacağız. İşte tarif etmek istediğimiz özlediğimiz Türkiye bu biz bunu istiyoruz. Halkların kardeşliği dayanışma arayışı içindeyiz. Bugün bu fotoğraf şahsen beni çok mutlu etmiştir. Bu girişimi zincirleri kıracağımız gün olarak ilan etmeliyiz. Güçlüyüz, halkız çünkü” dedi.

Halkları kimse susturmamalı

Halkları sistemin eline bırakamayacaklarını dile getiren Türk, şunları söyledi: „Sistemin bizi ezmesine izin vermeyiz. Güçlüyüz, halkız çünkü; halkları kimse susturmamalı. Bugüne kadar biz halklar bize düşen görevleri yerine getiremedik. Bugün de halkların bizden istediği dilediği iktidarı hayata geçirmek için halen tartışıyoruz. Oysa bugün canlarımız toprakta, yoldaşlarımız zindanda. Bize rağmen bizi yönetiyor bu halklar için büyük bir ayıptır. Bu girişimle zincirleri kıracak bir gün olarak ilan etmeliyiz. Kongreye başarılar diliyor bu kararından dolayı kutluyoruz.“ „Bin yıldır kardeşliği yaşadık“ sözlerinin Kürtler için bir takiye olmadığını, birlikte yaşama kararlılığını ortaya koyduklarını belirten Türk, „Bu kararımız Türkleri özgürleştireceğine, Türklerin özgürleşmesinin Kürtleri özgürleştireceğine inanıyoruz“ dedi.

Konfederalizm özgürleşme projesi

Halkların özgürleşmesi ve ortak bir mücadele hattı oluşturması gerektiğini belirten Türk, konfederalizme dikkat çekerek, „Konfederalizm, halkları özgürleştirecek, ortak geleceklerini belirleme, dünyadaki emperyalist sisteme karşı halkların gücünü ortaya çıkarmaya yönelik bir siyaset anlayışıdır. Biz kendi kaderimizi belirleyeceğiz, özgürlüğü kimseye bırakmayacağız kendimiz yaratacağız“ diye konuştu.

Hekimoğlu: Çerkeslere önyargı var

Kongrenin dünkü bölümünde Çerkesler adına konuşan Divan Üyesi ve Gazeteci İnci Hekimoğlu ise Çerkesler konusunda iki taraflı bir önyargı olduğunu belirterek, şöyle dedi: „Bir kesim arasında Çerkeslerin faşist olduğu yargısı var. Çerkes halklarında da Kürtlerin olduğu bir oluşuma mesafeli durma var. Dolayısıyla bu kongrenin yürürken bizim kendi halklarımıza anlatabileceğimiz somut sözler ve pratik çözümler olmalıdır. Onlara ancak böyle derdimizi anlatabiliriz. Örgütlenirken onlara ne diyeceğimizi halen tam olarak bilmiyoruz.“

İlk üyesi Êzîdî oldu
Batman delegesi Veysi Bulut da kendisinin Êzîdî olduğunu ve Kongre Girişimi’nde oluşturulacak komisyonlarda ile meclislerde Êzîdîlerin de temsilinin olması gerektiğini belirterek, „Êzîdîler de artık kendi sorunlarını dillendirmelidirler“ dedi. Bulut’un konuşmasının ardından Sırrı Süreyya Önder’in önerisi ile Bulut delegelerin oybirliğiyle oluşturulacak olan meclisin ilk üyesi olarak seçildi.
Gazetemiz baskıya girdiği saatlerde Kongre, program ve tüzük üzerine yapılan konuşmalarla devam ediyordu.


Demokratik Özerklik tüzüğe alındı

Kurultay’da ilk gün tüzük taslağı da tartışılmaya başladı. Kongrede, delegelerin görüşleri doğrultusunda yeniden şekillenen tüzükte, BDP ile DTK’nin projesi “demokratik özerklik” lezbiyen, gey, biseksüel ve trans bireylerin kamusal ve toplumsal yaşamda maruz kaldıkları şiddete karşı mücadele ve zorunluk askerlik ve vicdani ret gibi konular da yer aldı. Taslağı delegasyonla paylaşan Günay Kubilay, Kongrenin örgütlenme tarzının meclislere dayandığını ve içerisinde en geniş kesimleri örgütlemeyi ve geniş bir katılımı esas aldığını söyledi. Paylaşılan tüzük taslağındaki Kongre amaçları içerisinde, “Halkların kendi kaderini tayin hakkı içerisinde Demokratik Özerklik dahil çeşitli yönetim biçimlerinin tartışılmasını ve hayata geçirilmesi”, “Vicdani ret hakkı tanınmasını” istedi.

101 kişilik Meclis şeçildi

825 delegeden oluşan Genel Kurul, içinde seçilen 101 kişilik Genel Meclis, bunun da 25 kişilik bir yürütme kurulundan oluştuğu belirtildi. Yüzde 50 cinsiyet eşitliği, yüzde 10 gençlik kotasının uygulanacağı kararların en az 3’te 2’lik çoğunlukla alınacağı belirtildi. Genel Meclisin 45 günde bir toplanması, içlerinde milletvekillerini de bulunduğu 3’ü kadın 3’ü erkek 6 kişilik divan heyeti ile 25 kişilik Yürütme Kurulunun Genel Meclisi yönetmesi karara bağlandı. Kongre’ye üye olan partiler ile bağımsız milletvekilleri, il belediye başkanları Kongre’nin doğal delegesi sayılması karara bağlandı.

Disiplin yerine Etik Kurulu

Tüzükte Disiplin Kurulu yerine Etik Kurulu modeli geliştirildi ve politik olmayan anlaşmazlıkların bu kurul tarafından çözülmesi ifade edildi. Delegelerin her yıl 1-30 Eylül arasında yeniden seçilmesini öngörülen tüzükte, ekonomik finansman açısından da „aidat“ sistemi yerine „üye ve delegelerin dayanışması“ görüşü benimsendi. Tüzüğün geçici maddelerinde de milletvekili sayılarına göre, illerde delegelerin belirlenmesi ve il delegelerin en fazla 692 olarak belirlenmesi, yüzde 60 kurum yüzde 40 birey temsilcilerinden oluşması gibi görüşlere verildi.  Meclisin örgütsel temelini meclisler örgütsel omurgasını da delegeler oluşturduğunu belirten Kubilay, „Delegeler oylarını kullandıktan sonra çekip evine gidemeyecek. Onlar bu partinin militanları olacak“ diye konuştu.

Türkiye’nin asıl yüzü


Kongre delegeleri ile katılımcıları Kongre Hareketi’ni değerlendirerek, „İşte Türkiye’nin asıl olması gereken yüzü bu. Türkiye bu yüze çok muhtaç“ dedi.
Afrika kökenli delege Yalçın Yanık: Türkiye’nin muhalif güçlerinin kenetlendiğini hissediyorum. Mahalle ve il meclisleri çok önemli çünkü Kongre esas olarak bu yerel ayaklar üzerine kurulu olacak.
Veysi Buruk (Êzidî): Anadolu ve Mezapotamya toplumlarının renklerini birarada görmek insanı heyecanlandırıyor.
Ayhan Gürkan (Süryani): Cumhuriyet tarihi boyunca ilk kez bir Süryani vekil Meclis’e girdi. Kongre halkların kardeşliğini perçinledi. İşte Türkiye’nin asıl yüzü bu. Türkiye bu yüze çok muhtaç.
Selma Koçiva (Laz): Laz aktivistler olarak siyasetten şimdiye kadar hep uzak durduk. Kongrenin niteliği, kapsayıcılığı bu Kongre’ye katılmamızı sağladı.
Süleyman Sayar (Nusayri): Nusayrileri temsilen buradayım. Nusayriler Arap Alevisi halktır. Etnik bakımından Arap, inanç bakımından Aleviyiz. Türkiye’de yaşayan Nusayrilerin hem etnik bakımdan, hem mezhepsel olarak sorunları var.
Ramadan Güldür (Roman): Romanların sesini duyurmak istiyorum. Kongrenin taslak metinlerinde bütün etnik kimlikler sayılırken, Romanların adı geçmedi. Bu durumun değişmesi için buradayım.
Batıgül Tunç (İşçi): Düzen partilerine karşı gerçek muhalefeti hayata geçireceğiz. Kürt sorununun barışçıl çözümüne katkı sunacağına inanıyorum.
Ziya Ulusoy (Yazar): Bu kongre, sosyalist, antifaşist, demokratik güçlerin, Kürt ulusal özgürlük mücadelesi yürüten güçlerin, tek tek bireylerin, aydınların, faşizme ve gericiliğe karşı, emperyalizme karşı, demokratik özgürlükleri Türkiye’de geliştirmek, ezilenlerin hareketini yükseltmek için bir araya geldikleri bir mücadele odağı yaratmayı amaçlıyor. Mahalle mahalle, köy köy meclis örgütlenmesine dayanan bir mücadelenin başarıya ulaşacağına inanıyorum.
Tansu Koç (Öğrenci): Faşizme ve emperyalizme karşı durabilmek için birlikte hareket etmeye ihtiyacımız var. Bu kongre bu ihtiyacı karşılıyor.
Suavi (Sanatçı): Belli kriterler çerçevesinde herkesin sözünü söylediği, katıldığı, bu yanıyla geniş bir tabana oturtulmuş, mahalle örgütlenmeleriyle her zaman özlediğimiz bir örgütlenmeyi de amaçlayan bir yapılanma.
Şükrü Günsili (Sendikacı): İktidarın emekçilere yönelik saldırılarını ancak yan yana gelerek püskürtebiliriz.
Seyithan Korkmaz (İşçi): Türkiye’de üçüncü cephenin burada olgunlaşabileceğini düşünüyorum.
KESK Genel Başkanı Lami Özgen: Bu birliktelik emekçilere de umut ve coşku verdi.
İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan: Bu birlikteliğin çok önemli ve tarihsel olduğunu düşünüyorum bunu yaratanları kutluyorum.
Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Kemal Bülbül: Bu yürüyüş 1239 yılından bu yana süren Baba İshak yürüyüşünün kendisidir. Aleviler de Kongre’nin temel bileşenidir.


 ANKARA

paylaş

Haberler


   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.