Hamlede ikinci aşama

Yurt Dışı Haberleri —

  • “Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a Özgürlük Kürt Sorununa Siyasi Çözüm” şiarıyla 10 Ekim’de başlatılan uluslararası kampanyanın ikinci aşamasına geçildi. Dün startı verilen ikinci aşama 1 Mayıs’a kadar devam edecek.
  • KCDK-E Eşbaşkanları “8 Mart, 21 Mart, 28 Mart Kahramanlık Haftası, 4 Nisan, 1 Mayıs’ı küresel kampanya merkezimize alarak karşılayacağız. Meydanlarda ‘Başkan Apo’ya Özgürlük, Kürt sorununa siyasi Çözüm’ diye haykıracağız” dedi.
  • Amerikalı küresel çatışma analisti Dr. Thoreau Redcrow: “CPT, Erdoğan rejiminin İmralı Adası'nı ziyaret etmelerine izin vermesi konusunda ısrar edecek cesareti kendinde bulamıyorsa, o zaman bir örgüt olarak var olmamalıdır.”

REWŞAN DENİZ / KÖLN

İmralı’da 26 yıldır ağır tecrit koşullarında tutulan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’dan 36 aydır haber alınamıyor. Kürt dostlarının öncülüğünde, Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması ve Kürt sorununun çözümü talebiyle 10 Ekim 2023’te küresel çapta bir kampanyanın startı verildi. Dünyanın dört bir yanında başlatılan hamle kapsamında “İmralı’ya 100 bin kart” kampanyası, konferans, yürüyüş, miting vb. çalışmalar yürütülürken, birinci aşama Almanya’nın Köln kentinde 99’dan bu yana yapılan en görkemli eylemle tamanlanmıştı.

Dostlarla birlikte 2. aşamaya

Almanya’nın Köln kentinde dün yapılan açıklamayla hamlenin 2. aşamasına geçildi. Açıklama hamlenin uluslararası ayağını temsilen Amerikalı Uluslararası çatışma analisti Dr. Thoreau Redcrow, İskoçyalı aktivist-gazeteci Sarah Glynn, Alman politikacı Jörg Detjen ile KCDK-E Eşbaşkanları Zübeyde Zümrüt ve Engin Sever tarafından yapıldı. İlk sözü alan KCDK-E Eşbaşkanı Zübeyde Zümrüt, Kürt Halk Önderi Öcalan’ı yönelik mutlak tecrit uygulamasının 36 aydır devam ettiğinin altını çizerek, “Başkan Apo, Kürt halkının lideridir. Onun özgürlük mücadelesinin baş aktörüdür. En büyük özgürlük savaşçısıdır. Özgür Kurdistan ve demokratik Türkiye’ye ulaşmanın baş müzakerecisidir” dedi.

93 ülke 185 şehirde

Kürt dostları tarafından 10 Ekim’de başlatılan kampanyaya tüm örgütleriyle katıldıklarını belirten Zümrüt, “Dünyanın dört bir yanında beş kıta 93 ülke ve 185 şehirde, bu özgürlük dayanışmasını sağlayan binlerce aktiviste saygı, sevgi ve minnetlerimiz sunmak istiyoruz. Bizim yalnız olmadığımızı gösterdiğiniz için, çok büyük güç ve moral aldık” diyerek desteklerinden ötürü teşekkür etti. “Küresel kampanya, 10 Ekim’de 105 şehirde basın toplantılarıyla başladı. 10 Aralık, Dünya İnsan Hakları Gününde, Önder Öcalan’ın kitaplarını okuma etkinlikleriyle devam etti, onlarca uluslararası konferans düzenlendi, İmralı adasına yüz binlerce kartpostal gönderildi. Ve son olarak, geçtiğimiz günlerde, bizim ulusal kara günümüz olan, Başkan Apo’nun rehin alındığı 15 Şubat 1999, tarihinin yıldönümünde, bu şehirde, Köln’de tüm Avrupa’dan halkımızın ve dostlarımızın katıldığı, görkemli bir miting düzenledik” hatırlatmasında bulundu.

1 Mayıs’a kadar devam edecek

Küresel kampanyanın birinci aşamasının tamamlandığını 1 Mart itibarıyla ikinci aşamaya geçildiğini belirten Zümrüt, “Kesinlikle Erdoğan rejimini, Başkan Apo’nun rehin tutulduğu İmralı zindanının kapılarını açmak zorunda bırakacağız. Tüm dünyaya, bu kirli, zalim ve halkların düşmanı Erdoğan rejimini teşhir edeceğiz. Bugünden itibaren, başta 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü olmak üzere, 21 Mart Newroz Bayramı, 28 Mart Ulusal Kahramanlık Günümüz, 4 Nisan Başkan Apo’nun doğum günü, yani başta özgür Kürt kadını ve Kürt bireyinin doğum gününü, 1 Mayıs Dünya Emek Bayramı, tamamen bu küresel kampanyayı merkezimize alarak kutlayacağız, anacağız, meydanlarda milyonlarca halkımızla beraber, ‘Başkan Apo’ya Özgürlük, Kürt sorununa siyasi Çözüm’ diye haykıracağız” diye konuştu.

Küresel özgürlük kampanyasına aktif olarak katılma çağrısında bulunan Zümrüt, “Özgürlük Kazanacak” diyerek, konuşmasını tamamladı. KCDK-E Eşbaşkanı Sever ise Zümrüt’ün Kürtçe yaptığı açıklamayı Türkçe olarak yaptı.

 

 

Hedefimiz Avrupalı kurumlar

Amerikalı küresel çatışma analisti Dr. Thoreau Redcrow ise konuşmasında kampanyanın ikinci aşamasından bahsetti. “Kampanyanın bundan sonraki bölümünde odak noktalarımızdan biri, Türk devletini uluslararası hukuk ihlallerinden sorumlu tutmak için yasal görevlerini yerine getirmeyi reddeden Avrupa kurumlarını sorumlu tutmak” diyen Dr. Redcrow, “Bir kişiyi kilit altında tutmak zalimce, bu şekilde insan temasından mahrum bırakmak da bir işkence eylemi olarak kabul edilmektedir. Türkiye'nin son 3 yıldır Abdullah Öcalan'a yaptığı budur” diye ekledi. Bunun Avrupa, Amerika hatta Türk hukuku uyarınca da yasadışı olduğunu belirten Dr. Redcrow, işkenceyi önleme sorumluluğunun CPT’de olduğunun altını çizerek, “Görevleri ve kutsal sorumlulukları, tüzüklerini kabul eden devletlerin işkence eylemlerine başvurmamalarını sağlamaktır. Türkiye de bu devletlerden biridir” dedi.

Cesaretin yoksa feshet

Komplonun 25. yıldönümünde CPT’nin Türkiye’de olduğunu ancak İmralı’ya gitmediğine işaret eden Dr. Redcrow, “CPT'nin Sayın Öcalan'ı ziyaret etmeyi reddetmesi, yegane görevlerini korkakça ve acınası bir şekilde terk etmeleri anlamına gelmektedir. CPT, Erdoğan rejiminin İmralı Adası'nı ziyaret etmelerine izin vermesi konusunda ısrar edecek cesareti kendinde bulamıyorsa, o zaman bir örgüt olarak var olmamalıdır” ifadelerini kullandı. 15-19 Nisan tarihleri Strasbourg’da CPT önünde yapılacak eylem için çağrıda bulunan Dr. Redcrow, “Burada binlerce kişi CPT'yi görevlerini yerine getirmeye ve Abdullah Öcalan'a işkenceyi durdurmaya zorlamak için sivil itaatsizlik eylemi düzenleyecek” dedi.

Öcalan bizim için de umut

İskoçya’dan Sarah Glynn de Köln’de yapılan tarihi eyleme işaret ederek, “Dünyanın dört bir yanından benim gibi insanlar Öcalan’ın fikirlerinden ve Rojava’daki pratik uygulamalardan ilham aldı. Ve bazılarımız zamanımızı bu fikirleri ve arkasındaki hareketi savunmaya ayırabilecek kadar şanslıyız. Sanırım burada Brezilya'dan Bangladeş'e, Güney Afrika'dan Sidney'e, Washington'dan Galler'e kadar dünyanın dört bir yanından Öcalan destekçilerini temsil ettiğimizi söyleyebiliriz. Onlar, Öcalan'da ve onun liderlik ettiği Kürt Hareketinde, başka bir yerde bulamadığımız bir siyaset ve umut bulan insanlar. Ve bu durum, başka bir dünyanın sadece mümkün değil aynı zamanda inşa halinde olduğunun kanıtı” dedi.

“Eğer daha iyi bir dünya hayal ediyorsak, idealist hayallerimizi gerçeğe dönüştürecek bir yola ihtiyacımız var” diyen Glynn ekledi: “Öcalan bu yolu açmamıza yardımcı olabilecek bir felsefe ortaya koydu. Biz de bu hayalleri gerçeğe dönüştürmek için onunla birlikte çalışmak istiyoruz.”

 

 

Türkiye ile sıcak ilişkilerine son ver

Alman politikacı Jörg Detjen ise 40 yıldır Kürt hareketini desteklediğini belirterek, “1999’dan bu yana Die Linke’nin Köln Kent Konseyi’nde yer alıyorum. Son 6 yıldır Türkiye’de keyfi olarak tutuklanan kişilerin özgürlüğü için kampanya yürüttüm. Aynı zamanda Öcalan’ın serbest bırakılması için de çalışıyorum. 26 yıldır cezaevinde, akrabası ve aileleriyle 36 aydır görüşemiyor. Almanya ve birçok Avrupa ülkesinde siyasi mahkumlar genellikle 15 yıl sonra serbest bırakılıyor. Öcalan ise hala tutuklu” dedi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın posterlerini taşıyan, aralarında sanatçılar, siyasetçilerin de bulunduğu çok sayıda kişinin “Bijî Serok Apo”, “Öcalan’ı özgürlük” sloganlarıyla basın toplantısı sona erdi.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.