Hamleyi büyütelim

Kadın Haberleri —

.

.

  • Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması ve özgürlüğünün sağlanması amacıyla Strasbourg’da devam eden nöbeti devralan kadınlar, Kürt halkı ve dostlarına seslenerek, KCK’nin başlattığı hamleyi sahiplenme çağrısında bulundu.

BARIŞ BALSEÇER
STRASBOURG

KCK’nin 12 Eylül’de açıkladığı başlattığı “Tecride, Faşizme, İşgale son; Özgürlüğü Sağlama Zamanı“ hamlesinin Avrupa ayağı 15 Eylül’de yapılan basın açıklamasıyla başlatıldı. Açıklama, 25 Haziran 2012’de Öcalan’a Özgürlük İnsiyatifi’nin Fransa’nın Strasbourg kentinde başlattığı Özgürlük Nöbeti’nin devam ettiği alanda yapıldı. Nöbeti 431’inci haftasında devralan TJK-E aktivistleri, hamleyi sahiplenme çağrısında bulundu.

2 bin kilometre katettiler

İki bin kilometreden fazla yol katederek Danimarka, İsveç, Norveç’ten gelen ve 431’inci haftasında nöbeti devralan TJK-E İskandinavya üyeleri Münice Yiğit Yıldırım, Zeliha Doğan, Lida Weerts, Frishteh Mohammadi ve Cihan Şengal, Kürt halkı ve dostlarına çağrıda bulundu. Grup, KCK’nin başlattığı hamlenin faşizmin geriletilmesi ve başta Kürt halkı olmak üzere ezilenlerin birlikte mücadelesini esas aldığını ifade ederek, herkesi hamlenin parçası olmaya çağırdı.

Kapsamlı mücadele gerekiyor

Özgürlük Nöbeti eylem grubuna ikamet ettiği Danimarka’dan katılan Zeliha Doğan, grubun İskandinavya Kadın Meclisleri adına eyleme katıldığını ifade etti. Doğan, önderleri Abdullah Öcalan’ın “insanlığın kurtuluşu, cinsiyet eşitliği ve kadınların özgürlüğü ile mümkün olacaktır” belirlemesinin bugün tamamen kanıtlandığını, dünya kadınlarının bugün özgürlük arayışlarını bu paradigma üzerine inşa ettiğini vurguladı, Öcalan’ın özgürlüğünün sağlanmasının kadınların en önemli görevlerinden birisi olduğunu söyledi.
Eylemin Kürt Önderliğinin özgürlüğü şahsında Kürt halkının özgürlüğünü sağlamak anlamına geldiğini dile getiren Doğan, tüm Kürt ve dostlarının eylemi sahiplenmesi gerektiğini söyledi. Faşizmin en fazla kadına yönelik şiddeti, taciz ve tecavüzü meşrulaştırmaya çalıştığına dikkat çeken Doğan, KCK’nin hamlesinin kadınların birleşik bir cephede mücadele vermesinin gerekliliğini de ortaya koyduğunu dile getirdi. Son olarak hamlenin kapsayıcı bir mücadelenin gerekliliğini her yönüyle açıkladığını belirterek, herkesi mücadeleyi yükseltmeye çağırdı.

Kurtuluş birleşik mücadelede

Danimarka’da yaşayan Rojhilatlı aktivist Frishteh Mohammadi, Kürt Halk Önderi’nin esaretinin sadece Kürt halkının özgürlüğüne vurulan kelepçe olmadığını, dolayısıyla hak ve özgürlükler için mücadele eden her kesimin Abdullah Öcalan’ın paradigması esasında zafere ulaşabileceğini vurguladı. Kürt sorununun dört parça Kürdistan’ın sınırlarını aşarak dünyanın sorunu haline geldiğine dikkat çeken Mohammadi, kurtuluşun ancak birleşik bir mücadele ile sağlanabileceğini belirtti.
İran İslam Cumhuriyeti’nin başta Kürtler olmak üzere demokrasi, özgürlük isteyen her halkı, kültürü ve inancı ortadan kaldırmaya çalıştığına dikkat çeken Mohammedi, özellikle kadınların insan olarak bile değerlendirilmediğini belirtti. Kapitalizmin kadına bakışı ile radikal İslamın kadınlara bakışının özne–nesne ilişkisi ve dolayısıyla aynı çerçevede olduğunu ifade eden Mohammadi, Abdullah Öcalan’ın Demokratik Konfederalizm paradigmasının kadın özgürlüğüne dayandığını sözlerine ekledi. Frishteh Mohammadi, KCK hamlesinin dört parça Kürdistan’da ulusal birlik, ezilenlerin ortak mücadelesi ve kadın özgürlük mücadelesi ile birleştirilerek başarıya ulaşabileceğini dile getirerek, hamleyi büyütme ve özgürlüğü sağlama çağrısında bulundu.

Herkes yer almalı

İsveç’te yaşayan Cihan Şengal, Türk Devleti destekli DAİŞ çetesinin 2014 yılında gerçekleştirdiği Êzîdî Soykırımı’na dikkat çekerek, Kürt Özgürlük Hareketi gerillalarının mücadelesiyle soykırımın önlenebildiğini vurguladı. “Êzîdî toplumuna yönelik soykırım, Kürt halkına yönelik soykırım konseptinin parçasıdır” diyen Şengal, çözümün ortak yaşam projesi olan Demokratik Konfederalizm’den geçtiğini söyledi.
Strasbourg’da devam eden Özgürlük Nöbeti’nin KCK’nin başlattığı hamlenin ana esaslarını içerdiğini belirten Cihan Şengal, hamlenin önemini şu sözlerle özetledi: “Kürt kadınları nasıl Kobanê’yi, Şengal’i ve insanlık değerlerini canları pahasına koruduysa, başlatılan hamle de demokratik özerk bir toplum yaratma projesini korumayı ve ulusal birlik temelinde mücadeleyi esas almıştır.”
Şengal, KCK hamlesinin Türk işgali ve faşizminin önüne set örmek anlamına geldiğini dile getirerek, birlikte mücadele ile bunun başarılacağını, tecridin kırılarak Kürt Halk Önderi’nin özgürlüğünün sağlanabileceğini vurguladı. Cihan Şengal, “Kürt, sosyalist, kadın, genç, demokrasi yanlısı herkes bu hamlede buluşmalıdır” dedi.

Komployu boşa çıkaracağız

İsveç’te çalışma yürüten Sara Kadın Meclisi’nin sözcülüğü görevini yürüten Münice Yiğit Yıldırım da Kürt Önderi üzerindeki tecridin ve esaretinin kabul edilemez olduğunu ifade etti. Türk devletinin Kürdistan işgali ve Kürtlere yönelik katliamlarının dünyanın gözü önünde yaşandığını belirten Yiğit, uluslararası komplonun derinleşerek devam ettiğini ancak Kürt kadınları olarak mücadeleyi büyüterek boşa çıkaracaklarını söyledi. Menice Yiğit de başta Kürt kadınları olmak üzere faşizme karşı mücadele eden herkesi hamle kapsamında mücadeleye çağırdı.

Mücadelenin parçası olmaktan onur duyuyorum

İskandinav Kadın Meclisleri aktivistlerinden Lina Weerts ise Kürt Halk Önderi’nin sadece Kürtler için değil özgürlük, demokrasi ve eşit yaşam mücadelesi veren tüm halklar için önemli bir lider olduğuna dikkat çekti. Weerts, dokuz yıldır devam eden Özgürlük Nöbeti’nin büyük bir irade ile devam ettiğini belirterek, nöbete katılmaktan onur duyduğunu ve Kürt halkının mücadelesinin parçası olmanın kendisi için enternasyonal bir görev olduğunu vurguladı.

Zamanlama olarak önemli

Öcalan’ın barış çağrıları ile çözümün anahtarı olduğunu ortaya koyduğunu belirten Weerts, “Kürt halkı tanıdığım en barışçıl halklardan biridir. Avrupa’daki barışçıl eylemleri bu çizgide devam ettiği müddetçe başarıya ulaşacaktır” dedi.
Dünyada ırkçılığın, sömürünün ve faşizmin giderek yükseldiği bir süreçten geçildiğini ifade eden Lina Weerts, KCK’nin başlattığı hamlenin zamanlama olarak da çok önemli olduğunun altını çizdi. Hamlenin dünya devrimci hareketlere, ırkçılık ve faşizm karşı hareketlere, kadın mücadelesi veren tüm yapılara birlikte mücadelenin perspektifini sunduğuna dikkat çeken Weert, hamlenin sahiplenilmesi ile mücadelenin büyüyeceğini ifade etti.

 

 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.