Hasta tutsakların bırakılması barışın da yol açıcısı olur

Hasta tutsaklar için açıklama
- Riha'da 255 demokratik kitle örgütü, yaptıkları ortak açıklamayla hasta tutsakların serbest bırakılması çağrısında bulundu.
Riha Emek ve Demokrasi Platformu, hasta tutsaklarrın serbest bırakılması talebiyle imzaya açığı deklarasyona dair açıklama yaptı. Riha Barosu önünde yapılan açıklamaya, Tevgera Jinên Azad (Özgür Kadın Hareketi) üyesi Sebahat Tuncel, İnsan hakları savunucusu Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, İHD Eşbaşkanı Eren Keskin, DEM Parti'li belediye eşbaşkanları, Kürdistan emek ve demokrasi platformlarının birleşenleri, siyasi parti temsilcileri ve çok sayıda kişi katıldı. Açıklamayı yapan Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Riha Şubesi Eşbaşkanı Yasin Aktaş 335'i ağır, bin 412 hasta tutsağın cezaevinde kötü koşullarda tutulduğunu belirtti. "Yaşamı savunuyoruz barışı inşa ediyoruz" başlığı ile imzaya açılan deklarasyona Kürdistan'da bulunan 255 demokratik kitle örgütünün imza attığını belirten Aktaş, "Hasta mahpuslar serbest bırakılsın, barışın kapısı aralansın" dedi.
Çözümde kritik eşik
Kürt sorununun demokratik ve barışçıl yollarla çözümü için uzun zamandır ilk kez bu kadar umut verici bir eşiğe gelindiğine işaret eden Aktaş, şunları söyledi: "Çatışmasızlık kararının alınması, Meclis’te yükselen yeni diyalog sesleri, siyasetten yapılan sağduyulu açıklamalar, toplumun büyük kesiminde bir barış umudu yaratmıştır. Hasta mahpusların özgürlüğü yalnızca insani değil, aynı zamanda barışın yol açısı ön unsurlarından bir tanesidir. Bu bir lütuf değil, barışın tesisi ve sürdürülebilirliği için bir güvencesidir."
Ortak metinde şu talepler sıralandı:
* Sağlık durumu hapishanelerde kalmaya elverişli olmayan tüm hasta mahpusların ivedilikle ve koşulsuz olarak serbest bırakılmasını,
* Hapishanelerdeki sağlık hizmetlerinin bağımsız bir şekilde denetlenmesini,
* Hasta mahpuslara yönelik ayrımcı ve keyfi uygulamaların sona erdirilmesini,
* Bu sürecin, Kürt sorununun Demokratik çözümünü hedefleyen kapsayıcı bir barış politikasıyla birlikte ele alınmasını talep ediyoruz.
* Bugün hasta mahpusların özgürlüğü için ses çıkarmak, barışın kendisi için ses çıkarmaktır. Bugün yaşamı savunmak, geleceği savunmaktır.
* Barışın yarınları, hapishanelerdeki ölümlerle değil; adaletle, eşitlikle ve özgürlükle kurulabilir.
* Hasta mahpuslar serbest bırakılsın; toplumsal barış sağlansın.
Yılda 250 bin kişi hapse giriyor
Riha Emek ve Demokrasi Platformu'nun cezaevlerinde tutulan hasta tutsaklara dikkat çekmek için “Barışın inşasında ilk adım hasta mahpuslar serbest bırakılsın” başlıklı panelinde konuşan Prof. Şebnem Korur Fincancı, " Yılda yaklaşık 200 bin kişi hapisten çıkıyor ve 250 bin kişi hapse giriyor. O ortamın sağlıklı olması mümkün değil. Hapishaneler sağlıksızlık üretiyor” dedi.
İHD Eşbaşkanı Eren Keskin ise "ATK’lar hasta tutsaklara cezaevinde kalma şartları olmamasına rağmen cezaevinde kalabilir raporu veriyor. Kadın cezaevlerine her yer kameralarla izleniyor. Cezaevleri ticarethanelere dönüştürülmüş durumda. Hasta tutsakların durumu ağırlaşmadan, son noktaya gelmeden tahliye etmiyorlar” diye konuştu.
Barışın toplumsallaştırmanın önemli olduğuna vurgu yapan TJA'lı Sebahat Tuncel de şunları söyledi: “Yaşananları anlatmak ve gerçekliğimiz ile yüzleşmek zorundayız. Toplumsal olarak sağlıklı olmanın yolu yaşanan gerçekleri kabul etmek ve yüzleşmekle mümkün. Cezaevi politikası baştan sona yanlıştır. İdare ve Gözlem Kurulları (İGK) sadece tahliye değil, sağlık açısından da karar alıyor. Doktor gözleri görmeyen bir tutsağa gözlük yazıyor ama İGK güvenlik gerekçesi ile vermemezlik yapabiliyor. Hasta tutsakların serbest bırakılması bir pazarlık değil, insanı bir şeydir. Yoksa gerçek anlamada bir barıştan bahsetmek gerçekçi olmaz." RIHA