Hastanede yatağa kelepçelendi

Hacı Alağaş
- Cezaevinde kalp krizi geçiren Hacı Alağaş, kaldırıldığı hastanenin yoğun bakım ünitesinde bir hafta boyunca elleri ve ayakları yatağa kelepçeli halde tutuldu.
Suluca 1 No'lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde tutulan 68 yaşındaki Hacı Alağaş, 25 Kasım'da kalp krizi geçirdi. Alağaş, sevk edildiği Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde iki kez anjiyo edildi. Bir hafta boyunca hastanede kelepçeli tutulan Alağaş, tedavisi tamamlanmadan tekrardan cezaevine gönderildi.
Yerine kayyum atanan Sêrt Belediyesi Eşbaşkanı Sofya Alağaş, babasının maruz bırakıldığı hak ihlalleriyle ilgili MA'ya konuştu. Babasının yoğun bakımda bir hafta boyunca elleri ve ayakları yatağa kelepçeli halde tutulduğunu söyleyen Sofya Alağaş, “Yoğun bakımda kaldığı sürede iki kez anjiyo yapılmış. Bunların hiçbirinden haberimiz olmadı. Durumunu, ancak koğuş arkadaşlarının aileleri bizi arayınca öğrendik” dedi.
Yoğun bakımdan cezaevine
Yoğun bakımdan çıkarıldıktan yalnızca bir gün sonra yeniden cezaevine gönderilen Alağaş’ın, doktorların önerdiği tedavi koşullarından tamamen yoksun bırakıldığını belirten Sofya Alağaş, “Üç dilekçe yazmasına rağmen sonuç alamadı. Bu koşullar sağlığı için ciddi risk" diye konuştu.
Cezaevi yönetiminin aileyle hiçbir bilgi paylaşmadığını vurgulayan Sofya Alağaş, idareyle görüşme taleplerinin de geri çevrildiğini aktararak, “Babamın hastaneye yatırıldığı bir hafta boyunca tek bir açıklama yapılmadı. Tedavisi tamamlanmadan cezaevine gönderilmesi yaşamını tehlikeye atıyor" dedi.
ATK'ye başvuru
Sofya Alağaş, babasının durumuna ilişkin Adli Tıp Kurumu’na (ATK) başvuruda bulunacaklarını ifade ederek, kamuoyuna duyarlılık çağrısı yaptı. Hasta tutsaklara yönelik düzenlemelerin acilen hayata geçirilmesi gerektiğini söyleyen Sofya Alağaş, şunları ekledi: “Yoğun bakımda kelepçelenmesi, aileden bilgi saklanması ve tedavi koşullarının sağlanmaması açık bir hak ihlalidir. Cezaevinde kaldığı sürede diyet yemeği, düzenli ilaç ve spor alanı gibi temel ihtiyaçlarının karşılanmasını talep ediyoruz.” ADANA
* * *
İşkenceye suç duyurusu
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Antalya Temsilciliği, Burdur Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde gardiyanlar tarafından tutsak İshak Dayan'ın "Türk'ün gücünü göreceksin" denilerek darp edilmesi ve cezaevindeki diğer kötü muamele uygulamalarına ilişkin suç duyurusunda bulundu.
Suç duyurusunda, cezaevindeki hak ihlalleri ve keyfi aramaların sistematik bir uygulamaya dönüştüğü belirtilerek, "Hazır Kuvvet" ekibinin soğuk hava koşullarına rağmen tutsakların battaniye ve çarşaflarını yere atarak işkence niteliğinde aramalar yaptığı, bu uygulamaya itiraz eden tutsak İshak Dayan'ın 3 Aralık'ta ağır şiddete maruz bırakıldığı belirtildi. Detaylarıyla anlatılan işkence sonrası revire ve hastaneye sevk edilen Dayan'ın göz çevresi ve başında şişlik, vücudunda çizikler, kaburgaları ve bileklerinde darp izleri tespit edildiği kaydedilen başvuruda, bu bulguların cezaevi yönetimi tarafından da sözlü olarak kabul edildiğini ancak olayın "memur hatası" denilerek geçiştirilmeye çalışıldığı vurgulandı.
Kamera kayıtları
Delillerin karartılma riskine dikkat çekilen revir kayıtları, hastane raporları ve tomografi-grafi görüntülerinin dosyaya dahil edilmesinin talep edildiği başvuruda, olay sırasında bazı görevlilerin yaka kameralarını kapattığı veya açılarının değiştirdiği, koridordaki kameraların kaydının savcılık tarafından talep edilmesi istendi.
Cezaevinde tutsaklarla yapılan görüşme sonrası hazırlanan raporla birlikte Burdur Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan suç duyurusunda, "Kasten yaralama", "Nefret ve ayrımcılık" ve "Görevi kötüye kullanma" suçlarından ilgili görevliler hakkında soruşturma başlatılması talep edildi. Başvuruda, işkencenin soyadı öğrenilemeyen ve müdür olduğu belirtilen Gökhan adlı kişinin talimatıyla gerçekleştirildiği belirtildi. Olayda "Hazır Kuvvet" ve "Roborock" adıyla bilinen ekipte yer alan ve işkence uyguladığı belirtilen gardiyanlar Selahattin, Murat ve Harun isimli görevlilerin kimliklerinin kamera kayıtları ve kurum iradesiyle tespit edilebileceğine işaret edildi. Başvuruda, tüm bulguların işkence suçunun unsurlarını oluşturduğunu belirtilerek sorumlular hakkında etkin bir soruşturma yürütülmesi ve kamu davası açılması talep edildi.
* * *
Hukuksuzluk azalmıyor
Hak, hukuk ve sivil toplum örgütleri, cezaevlerindeki incelemeler sonucu hazırladıkları raporda, sürece rağmen cezaevlerindeki ihlallerin ve hukuksuzluklarla karşı karşıya kaldığını açıkladı.
Wan Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TUHAY-DER), Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Wan Barosu, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Wan-Colemêrg Tabip Odası; Serhed ve Karadeniz bölgelerindeki 9 cezaevinde yaptıkları incelemenin ardından düzenledikleri raporu açıkladı. Van F, Van, Ahlat, Beşikdüzü T; Patnos, Kalkandere, Giresin Espiye L ve Iğdır S Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nin kapsayan rapor, Wan Barosu Tahir Elçi Konferans Salonu'nda düzenlenen toplantıyla açıklandı.
Raporu açıklayan Wan Barosu Cezaevi Komisyonu Üyesi Halil Kaya, inceleme yapan tüm cezaevlerinde hasta tutsakların sevklerinin geçiktirildiği, bazılarında hiç sevkedilmediğiı, ağız içi aramayı kabul etmeyen hasta tutsakların ise sevklerinin yapılmadığını söyledi. Söz konusu cezaevlerinde üç ile 10 kitap kotasının uygulandığını, birçoğunda 6 yıldır Kürtçe kitap ve mektupların verilmediğini ifade eden Kaya, Yeni Yaşam, Evrensel, Birgün gibi muhalif gazetelerin tutsaklara verilmediğini aktardı. 9 cezaevinin çoğunda yemeklerin doyurucu olmadığını, az verildiğini, bazılarında ise yenmeyecek kadar kötü olduğunu, çeşitliliğin az olduğunu ve yemeklerin hazırlanmasında gerekli hijyenin gösterilmediği söyleyen Kaya, yeme ihtiyacını kantinden karşılamak isteyen tutsakların fahiş fiyatlar nedeniyle bu ihtiyaçlarını gideremediğini anlattı. Maddi durumu iyi olmayan tutsakların ihtiyaçlarının diğer tutsaklar tarafından karşılanmasına izin verilmediğini dile getiren Kaya, "Öte yandan ziyaret edilen hapishanelerin birçoğunda Pandemiden ötürü yasaklanan kurs atölye spor vb. etkinlikler pandemi bitmesine karşın halen yasaklı olduğu, mahpusların hem aktivitelerden hem de birbirilerinden izolasyonu devam ettirildiği, mahpusların ağır bir tecrit altında oldukları ve sosyalleşme imkânlarının tamamen ellerinden alındığı tespit edildi" diye konuştu.
Tahliyeler engelleniyor
Kaya, 'Altyapı yetersiz' denilerek tutsaklara telefonla görüntülü konuşma hakkının kullandırtılmadığı, ancak bu hakkın ali tutuklulara sorunsuzca kullandırıldığını vurguladı. Söz konusu cezaevlerinde, her ay birkaç kez oda aramaları yapıldığı, aramalarda amacın dışına çıkılarak odaların dağıtıldığını, aramalarda askeri nizamın dayatıldığını, tahliyelerin ertelendiğini ifade eden Kaya, ertelemelere, örgütten ayrılmadı, dışarıya uygun olmadığı ve suç işlemeye meyli olduğu gibi gerekçelerle yapıldığını ifade etti.












