Hayatı kadınlar savunuyor

• Topraklarını savunan, yıkımın ortasında hayatlarını yeniden inşa eden Lübnanlı kadınlar, savaşın mağduru olmayı reddederek direnişin ve dayanışmanın öncüleri oldu.

Lübnanlı kadın hakları savunucusu Gazeteci Meryem Yagi, Nujinha’ya yaptığı değerlendirmede kadınların bu zorluklara karşı sergilediği dirence dikkat çekti. Yagi’ye göre, sınır köylerinde yaşayan kadınlar, hayatı koruyan ilk savunma hattı. Topraklarında kalmaya kararlı olan bu kadınlar, sömürgeci güçlere karşı sabır ve cesaretle meydan okuyor. Yagi, “İdeolojiler bir yana, asıl direnişi gösterenler kadınlardır” dedi.

En çok kadınlar etkileniyor

Savaş ve krizlerin en çok kadınları etkilediğini söyleyen Meryem Yagi, "Ani gelişen krizler, kadınların haklarının ihlal edilmesine yol açmaktadır. Krizler, sağlık ve eğitim gibi kamu hizmetlerinin bozulmasına sebep olur. Ayrıca, sürekli kriz yaşanan bölgelerde aile içi şiddet vakalarının arttığına tanık oluyoruz. İstikrarsız siyasi ve ekonomik durum, şiddeti meşrulaştıran bir zemin hazırlamaktadır" ifadelerini kullandı.

Özgür bağımsız Lübnan hayali

Yagi, kadınlar arasında sınırları aşan bir dayanışmanın varlığına dikkat çekti. Savaş, katliam ve felaketlerin arasında yerel kadın girişimlerinin seslerinin yükseldiğine ve dayanışmanın güçlü politik bir ittifaka dönüştüğüne işaret eden Yagi,  “Lübnan’dan Filistin’e, Suriye’den Yemen’e, kadınlar baskıcı rejimlere karşı mücadelede ön saflarda yer alıyor” diye belirtti. Yagi değerlendirmesini şu şekilde tamamladı: “Ben özgür, bağımsız bir Lübnan hayal ediyorum. İşgalden ve sömürgecilikten kurtulmuş, özellikle de Siyonist işgalden temizlenmiş bir Lübnan. Kadınların bu süreçteki rolü sadece bir hayal değil, gerçektir. Kadınlar, her zaman bu işgale karşı en ön saflarda direnmişlerdir" diye kaydetti. BEYRUT