Hilafetle yönetilen bir Suriye’ye katılmayacağız
Dünya Haberleri —

Salih Müslim
- PYD Dışilişkiler Sözcüsü Salih Müslim: Thomas Barrack ‘Biz Kürtler için ulus devlet istemiyoruz’ diyerek, bir yandan Türkiye’ye şirin gözükmeye çalışıyor bir yandan da bizi zamanında savaştığımız zihniyete teslim etmeye çalışıyor. Hilafetle yönetilen bir Suriye’ye katılmak istemiyoruz.
Demokratik Birlik Partisi (PYD) Dışilişkiler Sözcüsü Salih Müslim, ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack'ın geçtiğimiz günlerde “Suriye’de federalizm işe yaramaz” açıklamasına dair değerlendirmelerde bulundu.
Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuşan Müslim, Ortadoğu'da yaşanan sorunların temelinde ulus devlet zihniyetinin olduğuna dikkat çekerek, şunları ekledi: “Barrack’ın açıklamaları bizim ya da Suriye’nin hayrına değil. Sykes-Picot Anlaşması’ndan Lozan’a 100 yıldır Ortadoğu’da yaşanan sorunların temeli bu yaklaşım. Avrupa’da ulus devlet sisteminden bir vazgeçiş görüyoruz. Ancak iş Ortadoğu’ya gelince çıkarlarına ters düştüğü için ulus devlet dayatmacılığı yapılıyor. İsviçre’de 4 millet, 4 dil olmasına laf edilmiyor. Ancak Suriye’de tekçiliği savunuyor. Barrack ‘Biz Kürtler için ulus devlet istemiyoruz’ diyerek, bir yandan Türkiye’ye şirin gözükmeye çalışıyor bir yandan da bizi zamanında savaştığımız zihniyete teslim etmeye çalışıyor. Biz bu yaklaşımı, yapılmak isteneni de biliyoruz.”
‘Teslimi kabul etmeyeceğiz’
"Fikrimize de hareketimize de gücümüze de inanıyoruz” diyen Müslim, bir arada yaşamayı savunduklarını ancak teslimiyeti kabul etmeyeceklerini ve anlaşma için zihniyetin değişmesi gerektiğinin altını çizdi.
“Bizle birlikte hareket etmek istediklerini söylüyorlar. Bu bizim de istediğimiz bir şey ama bize bunu açmıyorlar. Yani teslim olmamızı mı bekliyorlar, yoksa bir anlaşmayla mı bunu yapmak istiyorlar? Biz hilafetle yönetilen bir Suriye’ye katılmak istemiyoruz.”
QSD silah bırakmayacak
Müslim, Demokratik Suriye Güçleri'nin (QSD) silah bırakmasına dönük tartışmalara da işaret ederek, şunları söyledi: "QSD'nin silah bırakması, buradaki halkların katliam ve soykırım tehdidiyle karşı karşıya kalması demek. Eğer halkların yaşamı, kültürü ve hakları güvence altına alınırsa biz de silah aşığı değiliz elbette. Bu silahlar kendini savunma temellidir. Ancak herhangi bir anlaşma yok, uzlaşı yok, gelip bizden silah bırakmamız bekleniyor. Önder Öcalan’ın perspektifini kendi programımıza ekleyip çalışma yürüttüğümüzü anlatmıştım. O günden bu yana Suriye halkları onun programına, paradigmasına güvendi. Daha bu projeyi tamamlayamadık. Ancak Özerk Yönetim'de yarattığımız şey herkese örnek teşkil eden bir yapı oldu. Burası hem Kürdistan’ın 4 parçası için hem de Ortadoğu için örnek teşkil ediyor. Her şeyden önce zihniyeti değiştirmek elzemdir. Ulus devletlerin bizi dize getirmeye, dizayn etmeye çalışmalarını boşa düşürmemiz gerekiyor. "
Bruce: Karar Suriye halkınındır
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tammy Bruce ise Kürtlerin tepki gösterdiği Barrack’ın açıklamalarına dair, “Bu mesele Suriyelilerin karar vermesi gereken bir konudur” dedi. Perşembe günü düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bruce, ABD'nin Suriye politikasındaki temel önceliğinin, “ülkeye istikrar ve barışın yeniden kazandırılması” olduğunu belirtti. Ayrıca, kapsayıcı bir yönetim yapısının önemine değinerek, “Tarih, bazı tarafların dışlandığı senaryolarda ne tür sonuçların ortaya çıkabileceğini göstermiştir” ifadelerini kullandı.
Bruce, “Her ülkenin nasıl bir yönetim modeli benimseyeceği kararı, o ülkenin halkına aittir” dedi ve ekledi: “Suriye’de ciddi bir istikrarsızlık söz konusu. Bu nedenle, bir yandan kalıcı sorunlara çözüm ararken, bir yandan da istikrarı sağlamak için sahadaki durumu dikkatle değerlendirmemiz gerekiyor. Kararın Suriye halkına ait olduğu açık. Ancak bu kararın nasıl alınacağı da en az sonucu kadar önemlidir. Bu gibi karmaşık süreçler, büyükelçiler ve barış müzakerecileri gibi deneyimli kişilerin sorumluluğundadır.” HABER MERKEZİ















