Hivda rehin tutuluyor

Ayşe Çelebi

Ayşe Çelebi

  • Tahliyesi 14 ay ertelenen Erzincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutulan Hivda Çelebi’nin annesi Ayşe Çelebi, “Hem kızımı hem bizi cezalandırıyorlar. Barışıyorsak tutsakları serbest bıraksınlar” dedi.

Türk cezaevlerinde insan hakları ihlalleri sistematik bir biçimde sürüyor. Tutsaklar fiziksel ve psikolojik başta olmak üzere her türlü şiddete maruz kalırken, birçok ihlale karşı ise direniyorlar. En temel hakları olan sağlığa erişim hakkından dahi yararlanamayan tutsaklar, ciddi sağlık sorunları ile karşı karşıya kalıyor. Bu durumdan en çok etkilenenler ise şüphesiz hasta tutsaklar. Cezaevlerindeki sorunlar giderek derinleşirken, İdare ve Gözlem Kurulları kararlarıyla tutsakların tahliyeleri erteleniyor ya da infazları yakılıyor. Türkiye cezaevlerinde giderek derinleşen tecrit politikaları ile beraber hak ihlalleri de günden güne artış kaydediyor.

Bayburt M Tipi Kapalı Cezaevi’nden, Erzincan Kadın Kapalı Cezaevi’ne sürgün edilen Hivda Çelebi de, İdare ve Gözlem Kurulu kararı ile tahliyesi engellenen tutsaklardan.

Jinnews’e konuşan Hivda Çelebi’nin annesi Ayşe Çelebi 7 buçuk yıldır tutsak bulunan kızının tahliyesinin keyfi bir şekilde ertelendiğini söyledi. Çelebi, “Bütün siyasi tutsakları bıraksınlar. Ben şimdi ‘Kürdüm’ desem bu suç mudur? O da ‘Ben Kürdüm’ diyordu. Cezaevleri zulüm yeridir. Cezaevi kapılarını açsınlar, barışıyorsak açmalılar. Cezaları ağır olanları düşürmeliler, hepsini bıraksınlar” dedi.

Hem kızımı hem aileyi cezalandırıyorlar

Kızının uzun süredir tutuklu olduğunu anlatan Ayşe Çelebi, yaşadıkları zorluklara dikkat çekti. Ayşe Çelebi, “7 buçuk yıldır kızım Hivda tutuklu. Aldığı ceza 7 yıl 8 ay idi. Kızımın sürekli cezasını uzatıyorlar, tahliyesini engelliyorlar. Hivda, ablasının eşinin vefat etmesinden sonra ablasına destek olmak amacıyla İstanbul’a gittikten sonra tutuklandı. Hivda, Doğubayazıt’ta DEM Parti İlçe Eşbaşkanıydı” dedi.

Ayşe Çelebi, kızının uzak bir cezaevinde olmasının aile için yarattığı zorluklara değinerek, “Hivda şu an Erzincan hapishanesinde. En son onun görüşüne Kurban Bayramı’ndan sonra kızlarım ve gelinlerim gitti, ben ise 4 ay önce gittim. Baskılardan bahsetmiyor ama olduğu bellidir. Ancak uzak cezaevinde olması çok kötü çünkü hem kızımı hem biz aileyi cezalandırmaya çalışıyorlar. Ulaşım imkânımız olsaydı ayda bir giderdik ama biz 3 ayda bir gidebiliyoruz. Diyarbakır’dan, Van’dan gelen aileler var, hepimiz aynı durumdayız. Bu yüzden üç ayda bir gidiyoruz” şeklinde konuştu.

Barışıyorsak tutsakları bıraksınlar

Ayşe Çelebi, son olarak yaşadıklarını şöyle dile getirdi: “Bizi de cezalandırıyorlar. Kışın Bayburt’a onu görmeye gitmiştik, hava koşulları ve kardan dolayı kaza tehlikesi atlattık. Bu ceza değil de nedir? Maddi manevi anlamda cezadır, bizi de cezalandırıyorlar. Bütün siyasi tutsakları bıraksınlar. Nice Hivdalar var, suçsuz yere cezaevindeler. Bir kere 6 ay, bir kere 8 ay uzattılar cezayı. Niye? Haksızlıktan. Mesela bir yazı getiriyorlar, ‘imzala’ diyorlar, imzalamıyor, cezasını uzatıyorlar. ‘Ben bunu sevmiyorum’ desin diyorlar, ‘PKK terör örgütüdür de’ diyorlar, kızım da demiyor, cezasını uzatıyorlar. Cezaevlerini açsınlar, barışıyorsak açmalılar. Cezaları ağır olanları düşürmeliler, hepsini bıraksınlar. Aileleri, sevenleri onları bekliyor. Hırsızlık, yolsuzluk yapmadılar. ‘Kürt’üz’ dediler, ‘Partimizde çalışacağız’ dediler, hepsini tutukladılar.” AGIRÎ

 

 

* * *

30 yıl sonra pişmanlık dayatması

 

 

İstanbul Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde kadın tutsaklar, ağır şiddet uygulamalarına, infaz ertelemelere maruz bırakılmaya devam ediyor. Bu ihlaller zincirinde geçtiğimiz günlerde Delal Tekdemir, Türkan Karadaşlı ve Mekiye Sönük’ün, keyfi gerekçelerle tahliyeleri engellendi. Bu sefer de 30 yıllık tutsaklar Süreyya Bulut ile Dilek Öz’ün tahliyeleri engellendi.

 

Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde 30 yıllık tutsaklar Süreyya Bulut ile Dilek Öz, 19 Ağustos’ta tahliye edilmeleri beklenirken, “İyi halli olmadıkları” gerekçesiyle tahliyeleri 28 Kasım tarihine ertelendi. Ayrıca tutsak Dilek Öz'ün “iyi halli” olmasına rağmen “suçundan pişmanlık duymadığı ve toplum içine çıkmaya hazır olmadığı gerekçeleriyle iyi olamaması” gerekçe gösterilerek, Süreyya Bulut’un ise “iyi halli olmadığı" gerekçe gösterilerek tahliyesinin ertelendiği belirtildi.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.