HTŞ, katillerini akladı

Dünya Haberleri —

HTŞ / foto:AFP

HTŞ / foto:AFP

  • Suriye geçici hükümetinin araştırma komitesi, Mart ayında gerçekleştirilen Alevi katliamının “yaygın ancak organize olmadığını” iddia etti. Şam ordusunun katliam emri vermediğini savundu ve katillerin isimlerini açıklamadı.

Suriye’de geçici hükümetin Mart ayında Lazkiye ve Tartus’taki katliamları araştırmak üzere kurduğu Hakikatleri Araştırma Ulusal Komitesi, ordu bünyesindeki HTŞ ve diğer çete gruplarını korudu. Rapora göre, Suriye kıyılarında 90'ı kadın olmak üzere en az bin 426 kişi katledildi. Ancak katillerin isimlerini açıklamadı.

Komite düzenlediği basın toplantısında vardığı sonuçların “kesin delillere değil, şüphelere” dayandığını kabul etti. Komisyon başkanı Jumaa Al-Anzi, Alevi katliamında yer alan 298 “şüpheli” ve “güvenlik güçlerine yönelik ilk saldırıya karışan” 265 şüphelinin listesini hazırladıklarını söyledi.

Saldırıları Esad kalıntıları başlatmış!

Sözcü Yasser Farhan, isimlerin şimdilik açıklanmadığını ancak soruşturma için mahkemelere sevk edildiğini belirtti. 31 kişinin tutuklandığını ve eski rejimin “kalıntıları” olarak nitelendirdiği 6 kişinin de tutuklandığını ekledi.

BAAS rejimi kalıntılarının, Şam ordusuna bağlı 238 güvenlik gücü üyesini öldürmesi üzerine Suriye'nin dört bir yanından yaklaşık 200 bin silahlı kişinin bölgeye akın ettiğini söyleyen Farhan,  Alevilere yönelik saldırıları  “yaygın ancak organize olmadığını” iddia etti, dahası Alevilerin neden hedef alındığına değinmedi.

Hukuki değil, siyasi rapor

Bu duruma tepki gösteren Fransız Ennahda Partisi üyesi Zeid El Azm, “Bu bile raporun hukuki açıdan sorgulanabilir olması için yeterlidir. Bu, yetkililerin damgasını ve imzasını taşıyan siyasi bir rapordan ibaret” dedi.

Suriyeli sanatçı Yara Sebrî, raporun içeriğine tepki göstererek, “Komitenin vardığı sonuçlar, kısaca, disiplinsiz bazı üyelerin bireysel ihlallerinin bir kaydı niteliğinde. 'Henüz kurulmamış yargı kurulu yasaları' oluşturulduktan sonra, daha sonra hesap sorulacağına dair belirsiz vaatler. Bunun vatana ihanet olduğunu söylemiyorum. Ancak Suriyelilerin elleriyle Suriye kanı dökülmesi Kıyamet Günü'ne kadar yasaktır” diye konuştu.

‘Katliam’ demedi

Suriyeli yazar Diyaa İskender ise, "Bu bir soruşturma değil, katillerin aklanmasıdır. ‘Katliam' kelimesi kullanılmayan bir soruşturma nasıl bir soruşturma olabilir? Bu bir dilsel iş birliği değil, bir hatadır. Ancak halkın öfkesini yatıştırmak için kasıtlı bir politikadır. `Alevi devleti' söylemi gerçeklerden uzaktır" dedi.

Komitenin “gerçekleri gizlemek ve bu suçların sorumluluğunu başkalarına yıkmak için kurulduğunu” belirten Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) Direktörü Ramî Ebdurehman’a göre komite, katliamı "gerçek bir organize katliam" olarak nitelendirmekten kaçınmak için "katliamı tekil olaylara indirgemeye" çalıştı.

Komitenin bulgularını kınayan Suriye ve Diaspora Aleviler Yüksek Konseyi ise bunu “küstahça bir oyun” olarak nitelendirdi. ŞAM

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.