İkiyüzlülük ve dirayetsizlik

Fehim IŞIK yazdı —

  • Türkiye Libya’da, Doğu Akdeniz’de AB’nin istediği rotaya geldi. Elde ise Kürt halkına dönük düşmanlık siyaseti kaldı. AB Liderler Zirvesi, Erdoğan’ın bu mesajlarını okumuş olacak ki onlar da Erdoğan rejimini övdükçe övüyor. Yani tam bir ikiyüzlülük…

Erdoğan iktidarının çivisinin çıktığı, tahtaya çakılı tek çivisinin kalmadığı çok açık… Buna rağmen iktidarını sürdürüyor. Bunun iç ve dış nedenleri var.

İç nedenlerini irdelediğimizde, devlet içine çöreklenmiş, poliste, orduda çeteleşmiş MHP ve Ergenekon gibi yapılar ile kendi çeteleştirdiği SADAT gibi güçler karşımıza çıkıyor. Bunun yanı sıra dirayetsiz muhalefetin de bu ceberut iktidarın sürmesindeki payını göz ardı etmemek gerekir.

Dış nedenlerin başında ise Avrupa Birliği ile ABD’nin çıkar endeksli siyaseti geliyor.

Son Avrupa Birliği liderler Zirvesi’nin sonuçlarına bir bakın. Çıka çıka “Derin görüş ayrılıklarına rağmen diyalogun sürdürülmesi” kararı çıktı. Bu görüş ayrılıkları da öyle sanıldığı gibi insan hakları, demokrasi, Kürt sorunu gibi meseleler değil. Açık demek gerekirse, Avrupalıların istediği başlıklarda tavizkar davranan Erdoğan’ın, kapalı kapılar ardında dillendirdiği tehditlerdir. Bu tehditlerin başında da mülteci siyaseti geliyor.

Doğrudur, tehditlerini dillendirirken eskisi gibi kameraların karşısına geçip “Ey Amerika, Ey Avrupa” demiyor. Merkel’i Hitler üzerinden suçlamıyor. Macron’a bel altı vurmuyor. Ama iç kamuoyuna duyurmadan attığı adımları, verdiği tavizleri gerekçe göstererek Avrupa’nın kendisine daha çok para vermesini, özellikle de Kürtlere dönük düşmanca siyasete, işgal ve soykırıma ses çıkarılmamasını, HDP’ye dönük baskı ve zorbalıkların gündeme alınmamasını istiyor.

Libya’dan çetelerini çekiyor. Doğu Akdeniz’de Avrupa Birliği devletlerinin istediği rotaya geldi. Yine Mısır’la arayı iyi etmek için Batılıların bir dediğini iki etmiyor, Sisi ile uzlaşabilmek için her türlü şaklabanlığı yapıyor. Bunları da alttan alta yapıyor. Derdi, Batılıların isteğiyle verdiği tavizlerin geniş halk kitleleri tarafından öğrenilmemesi. Öyle ya! Geçmişte milliyetçi ve ırkçı hamasetle soslayıp halka pazarladığı bu yayılmacı siyasetin Doğu Akdeniz ve Kuzey Afrika cephelerinde geri adım atıyor. Elde ise Kürt halkına dönük düşmanlık siyaseti, Rojava ve Başûr’daki işgal alanları kaldı. Hamaseti bunlar üzerinden sürdürürken Batılılara verdiği tavizlerin görünür olmasını istemiyor. Batılılardan da bu kalan bölgelerdeki yayılmacı siyasetinde, işgal ve soykırım saldırılarında kendisine destek vermesini; bunu yapmıyorlarsa bile en azından sessiz kalmalarını talep ediyor.

Avrupa Birliği Liderler Zirvesi, Erdoğan’ın bu mesajlarını okumuş olacak ki onlar da Erdoğan rejimini övdükçe övüyor. Yetmez onun elini güçlendirecek adımlar atıyor. Yani tam bir ikiyüzlülük…

Batılıların Türkiye ile ilişkilerinde öne çıkan iki başlık var. Bunlardan ilki Türkiye’deki milyonlarca göçmeni Avrupa’dan uzak tutmak; ikincisi ise hem Türkiye iç pazarına dönük ekonomik çıkarlarını korumak, hem de Türkiye üzerinden Ortadoğu’da daha geniş pazarlara açılabilmek. Bu çıkarlardır ki Avrupa gibi kendini “değerler manzumesi” gören bir topluluğu Türk devleti ile suç ortaklığına kadar itebiliyor.

Avrupa’nın bu ikiyüzlülüğüne başını CHP’nin çektiği dirayetsiz Millet İttifakı muhalefeti de eklenince, değmeyin Erdoğan’ın keyfine.

Bu muhalefet umudunu sadece seçime bağlamış. Erdoğan’ın saldırıları ile zayıfladığını varsaydığı Kürt seçmenin, HDP’nin kendine mecbur kalacağını hesap ederek Kürtlere ve HDP’ye dönük saldırılarda Erdoğan’a cepheden karşı çıkmıyor. Libya, Doğu Akdeniz, Mısır gibi konularda atılan adımları zaten destekliyorlar ve ilerde Avrupa Birliği ve ABD ile ilişkilerindeki pürüzlerin ortadan kalkacağı gözüyle bu meselelere bakıyorlar. Rojava ve Başûr’daki işgal siyasetine gelince… Bu işgal ve saldırılara başından beri destek vermiş bir zihniyeti temsil edenlerin, Erdoğan bu siyasetten vazgeçtiğinde karşı çıkacağını tahmin etmek için ise müneccim olmaya gerek yok.

Peki, Erdoğan ne yapıyor?

Seçim yasasını kendi keyfince düzenleyip 400 vekili garantilemenin hesabını yapıyor. Bunu yapar mı yapar! Bugünkü dirayetsiz muhalefete de, bu şekilde devam ederse “Adam kazandı” demekten başka bir şey kalmaz.

Yani sorun Erdoğan değil, içerisiyle, dışarısıyla Erdoğan’ı bu hale getiren ikiyüzlülük ve dirayetsizliktir.

Bunu anlamak, düze çıkmanın ilk adımıdır.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.