İmralı için yanıt bekleyen sorular

HDP Milletvekilleri

HDP Milletvekilleri

  • Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik aile ve avukat görüş engeliyle AİHS’in ve uluslararası sözleşmelerin ihlal edildiğini belirten HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, İmralı tecridiyle ilgili Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a 17 soru sordu.

Meral Danış Beştaş, 21 aydan fazladır haber alınamayan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın aile ve avukat görüşünün engellenmesini Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a sordu. Abdullah Öcalan’ın avukatlarıyla görüşmesinin 2011'den beri engellendiğini, İmralı Heyeti ile 5 Nisan 2015'te yaptığı son görüşmeden sonra ağırlaştırılmış tecridin devreye konulduğunu hatırlatan Beştaş, önergesinde şu hususlara dikkat çekti: “İmralı Cezaevi’ndekiler, aileleri ile haftalık telefonda görüş hakkı, mektuplaşma hakkı, ziyaret hakkı başta olmak üzere aralarında sohbet hakkı, cezaevinde başkaca kitap ve sair yasal haklarından da yararlanamıyor. Kişinin özel ve aile hayatı gibi haberleşme hakkına da saygı gösterilmesini isteme hakkı, 5275 sayılı yasanın 25. Maddesi'nde, Anayasa’nın 22. Maddesi'nde, AİHS’nin 8. Maddesi'nde ve Türkiye’nin taraf olduğu birçok uluslararası sözleşmede koruma altındadır. Buna rağmen ziyaret hakları ellerinden alınarak telefon, mektup ve faks ile iletişim kurma hakları da engellenmeye devam edilmektedir.”

Adil yargılama hakkının ihlali

Söz konusu durumun Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) adil yargılanma hakkını düzenleyen 6. Maddesi'nin ihlali olduğunun altını çizen Beştaş, “Zira Abdullah Öcalan’ın düzenli olarak takip edilmesi gereken hukuki süreçleri ile disiplin yargılamalarının sürdüğünden avukat görüşüne izin verilmemesi adil yargılanma hakkının açık ihlalidir. Yine uluslararası sözleşmelerde yer alan ‘Bütün mahpuslar avukatlarıyla görüşme hakkına sahiptir ve cezaevi yetkilileri mahpuslara avukatlarıyla görüşmeleri için uygun olanakları sağlamalıdırlar’ hükmü ihlal edilmekte, ayrıca yasalarda yer alan 15 günde bir kez ve 10 dakika ailesi ile telefonla görüşme yapma hakkı da uygulanmamaktadır. Üstelik İmralı Cezaevi’nde kalan mahpuslar, tecrit sebebiyle yaşadıkları hukuksuz duruma ilişkin olarak herhangi bir başvuru mekanizmasını da kullanamıyor” dedi.

Başvurular yanıtsız

Adalet Bakanlığının, İmralı Cezaevi’nde görüş hakkına ilişkin yapılan kaç başvurunun reddedildiğine ilişkin soruları yanıtsız bıraktığını, avukatların görüş taleplerinin neden reddedildiği hususunun da muğlaklığını koruduğunu kaydeden Beştaş, önergesinde şu ifadelere yer verdi:

* Abdullah Öcalan son 11 yılda yalnızca 5 avukat görüşü yapabildi. 

* İmralı Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ne Mart 2015'te nakledilen Hayri Konar, Hamili Yıldırım ve Veysi Aktaş ise bugüne kadar hiçbir şekilde avukat görüşü yapamadı. 

* Abdullah Öcalan son 8 yılda yalnızca 5 aile görüşü gerçekleştirebildi.

* Hayri Konar ve Veysi Aktaş, İmralı’da bulundukları süre boyunca üç aile görüşü, Hamili Yıldırım ise yalnızca iki aile görüşü gerçekleştirebildi.

* Abdullah Öcalan’ın cezaevinde bulunduğu 23 yılı aşkın müddet zarfında sadece iki kez telefon görüşmesine olanak tanındı. Mektup ve benzeri haberleşme olanakları ise hiç mümkün kılınmadı.

* 25 Mart 2021’de gerçekleşen ve tamamlanmayan telefon görüşmesinden 7 Eylül 2022 tarihine kadar ise 212 avukat başvurusu; 73 kez de aile ve vasi başvurusu yapıldı. Herhangi bir cevap verilmedi.

* HDP Eşbaşkanları ile milletvekillerinin yapmış oldukları başvuruya ise henüz yanıt verilmedi. 

* Ekim 2022 içinde basına yansıyan 6 aylık avukat görüş yasağı; 2018'den beri aile görüşlerinin önüne engel olarak konulan 12. disiplin cezası olurken verilen disiplin cezalarının gerekçeleri avukatlara bildirilmedi. Gerekçeli yanıtların avukatlara itiraz süresi dolduktan sonra verilmiş olması ise dikkat çekici.

* Yine 10 Haziran 2022’de aralarında kurum temsilcileri ile baro başkanlarının da bulunduğu 29 baroya kayıtlı 775 avukat İmralı F Tipi Cezaevi’ne görüş başvurusu yaptı. Daha evvel de 26 Mayıs 2021’de 868 avukatın imzası ile görüş başvurusu oldu. Ayrıca dünyanın farklı kıtalarındaki 22 ülkeden 350 avukat, Bakanlığınıza başvuruda bulundu. 

* Başvuruların zımnen reddi üzerine avukatlar tarafından, 25 Mart 2021 tarihinden itibaren müvekkillerinden hiçbir haber alınmadığı, ‘incommunicado’ yani alıkoyma halinin oluştuğu ayrıntılı donelerle ortaya konuldu. 

AİHM kararları hatırlatıldı

Türkiye’den yapılan başvurular içerisinde AİHM’in ömür boyu hapse ilişkin verdiği ilk kararın, Abdullah Öcalan davasına dair olduğu hususu ise son derece mühimdir. AİHM; 18 Mart 2014'te Öcalan/Türkiye kararında ‘serbest kalma ümidi olmadan, hapis cezasının infazının ölünceye kadar devam etmesi, Sözleşme’nin 3. Maddesi'ni ihlal eder’ içtihadı doğrultusunda bir karara hükmederek Türkiye’deki infaz hukukunu yakından ilgilendiren bir karar yayınladı. Bu karardan sonra Türkiye’de infaz rejiminde bir gelişme kaydedilmedi.

İmralı kapsam dışı

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi (AKBK), Türkiye’nin karar karşısında bir adım atmaması gerekçesiyle, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla ilgili ‘umut hakkını’ doğuracak yasal düzenlemeler ve uygulama değişikliklerinin sağlanması için Türkiye’ye dair denetim süreci başlattı. AKBK, Türkiye’ye Eylül 2022'ye kadar ‘ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası’ ile ilgili atacağı adımlara dair bildirim yapması için süre verdi. Türkiye ise 14 Ekim 2022’de ‘umut hakkı’ izleme süreci için yeni bir eylem planı sunduysa da bazı ‘suçların’ istisna olduğu tekrarlanarak, İmralı’dakilerin bu inceleme mekanizmasından ‘muaf’ tutulduğunu bildirdi.

17 sorunun yanıtını istedi

Beştaş, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a şu 17 soruyu yöneltti:

* Abdullah Öcalan’ın avukatları tarafından görüşme için 27 Temmuz 2011'den itibaren kaç başvuru yapıldı, bu başvurulardan kaçı hangi gerekçelerle reddedildi?

* Öcalan’ın avukatları tarafından görüşme için 18 Haziran 2019'dan itibaren kaç başvuru yapıldı, hangi gerekçelerle reddedildi?

* Öcalan’ın 5 Haziran 2019'dan itibaren kaç aile görüş başvurusu reddedildi.

* Hamili Yıldırım, Ömer Hayri Konar ve Veysi Aktaş'ın avukatları tarafından yapılan kaç görüş başvurusu reddedildi? 

* Hamili Yıldırım, Ömer Hayri Konar ve Veysi Aktaş ile avukatları en son hangi tarihte görüştü?

* Hamili Yıldırım, Ömer Hayri Konar ve Veysi Aktaş’ın aile ziyaretleri en son hangi tarihte gerçekleşti?

* CPT raporları doğrultusunda gerekli adımlar neden atılmıyor?

* CPT ile yapılan en sonuncu görüşmede İmralı Cezaevi hakkında konuşuldu mu, CPT’ye verilen yanıtlarınız ve bilgiler ne yönde oldu?

* Tecride dair kamuoyuna detaylı bir açıklama yapacak mısınız?

* Avukat ve aile görüşlerinin yapılmaması kararını hangi merci veriyor, Bakanlığınızın bilgisi dahilinde midir?

 * AİHM tarafından verilen 18 Mart 2014 tarihli Öcalan/Türkiye kararı neden uygulanmadı? 

* Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi (AKBK), Türkiye’ye dair denetim süreci başlattı, bu süreçte hangi çalışmaların yapılması gündeminizdedir?

* Türkiye AKBK’nin denetim sürecinde uygulamaların hukuka uygunluğunun sağlanması adına yasal düzenlemeler yapacak mıdır?

* AİHM kararlarına rağmen neden tecritte ısrar ediliyor? 

* Bir kişinin en asgari yasal haklarının dahi kısıtlanmasının izahı nedir?

* Türkiye denetim sürecinde sorumluluklarını yerine getirmediği taktirde olası yaptırımlar değerlendirilmiş midir?

* Türkiye denetim süreci müddetince sorumluluklarını yerine getirerek adalete olan güveni yeniden tesis etmeyi amaçlamakta mıdır? ANKARA

 

*****

Tecrit nöbeti 9. gününde

HDP milletvekillerinin, Öcalan’ın avukatlarıyla görüştürülmesi talebiyle Meclis Dikmen Kapısı’ndan Adalet Bakanlığına başlattığı yürüyüş 8. gününde de devam etti. Milletvekilleri Tülay Hatimoğulları, Erdal Aydemir, Ayşe Sürücü, Mehmet Rüştü Tiryaki, Hasan Özgüneş, Abdullah Koç, Kemal Bülbül ve Hüseyin Kaçmaz, dünkü nöbeti sürdürdü. Eylemde Tülay Hatimoğulları konuştu. Hatimoğulları, “Adalet Bakanı kendi görevini yapamamaktadır, çünkü Adalet Bakanlığının üzerinde o kararları veren bir Saray rejimi vardır. Bu rejime bir kez daha diyoruz ki; Sayın Öcalan ve arkadaşlarının yaşamları ve sağlıklarıyla ilgili haberdar olmak istiyor kamuoyu ve bu talebe kulak verilmelidir. ‘Umut hakkından’ yola çıkarak, Sayın Öcalan başta olmak üzere İmralı’da uygulanan tecridin ortadan kalkması ve anayasal bir hak olan avukatlarıyla, aileleriyle görüşmelerin bir an önce gerçekleşmesini istiyoruz. Bu talepler gerçekleşene kadar bizler bu nöbeti engellemelere rağmen devam ettireceğiz” dedi. 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.