İşgal altında KDP utanmazlığı

•  Dihok Üniversitesi’nden Dr. Kamuran Berwarî, KDP’nin kendi geleceğini teslim ettiği Türk devletinin, askeri üsleri, ekonomik gücü ve kültürel hegemonyasıyla Federe Kurdistan’ı işgal altında tuttuğunu söyledi.

Federe Kurdistan’ın farklı noktalarına bugüne dek birçok askeri üs inşa eden Türk devleti, işgal saldırılarını da sürdürüyor. Bu durumu meşrulaştırmaya çalışan KDP, saldırıların yoğunlaştığı Zap, Metîna ve Avaşîn gibi alanlarda Türk ordusuna hizmet etmekten de geri kalmıyor. Tüm çağrılara rağmen KDP bu tutumunda ısrarcı. Hewlêr’deki MERIForumu’nda konuşan KDP yetkilileri, Türk devletine yönelik tek sitem bile dile getirmezken PKK’yi suçlamaya devam etti. 

Hewlêr’deki Ortadoğu Araştırma Enstitüsü (MERI) Forumu’nda konuşan Federe Kurdistan Başkanı Neçirvan Barzani, PKK’yi Türkiye eile tehdit etti. PKK’nin kendileri için büyük sorun, Türkiye’nin güvenliği için de tehdit olduğunu söyleyen Barzani, “PKK, Kurdistan Bölgesi’nin statüsüne ve kurumsal yapısına hiç saygı duymuyor. PKK’nin yaklaşımı bu olduğu müddetçe biz Türkiye’nin hiç bir şey yapmamasının garantisini veremeyiz. PKK, Irak ve Kurdistan Bölgesi için de büyük bir baş ağrısı oluşturuyor” dedi. 

MERI Forumu ikinci gününde konuşan Federe Kurdistan İçişleri Bakanı Reber Ahmed de Êzîdîlerin iradesine rağmen Türk devletinin dayatması sonucu Irak Hükümeti ile imzaladıkları Şengül Anlaşması’nın uygulanmadığını, çünkü PKK’nin engel olduğunu söyledi. Ahmed, “PKK ve yasa dışı silahlı grupların Şengal Dağı'ndan temizlenmemesi halinde, Irak hükümeti, Kurdistan Bölgesi, başta Êzîdîler olmak üzere siviller ve Şengal’in yoksul halkı istikrarsızlığın ve kentin yeniden inşa edilememesinin bedelini ödeyecek” diyebildi. 

KDP işgal zemini yarattı

Türk devletinin işgalci saldırganlığı ve KDP’nin tutumuyla ilgili MA’ya konuşan Demokrasi ve Siyaset Akademisi Başkan Yardımcısı, Dihok Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Kamuran Berwarî, Türkiye’nin KDP ile kurduğu ilişkilerin, bütün Kurdistan’ı işgal etme zeminini yaratmaya yönelik olduğunu söyledi. Türkiye’nin, Federe Kurdistan Hükümeti’nin bir bölümüyle yaptığı iş birliğinin Kürtlerin çıkarına olmadığını vurgulayan Berwarî, KDP’nin kendi geleceğini de Türkiye’ye teslim ettiğininin altını çizdi. Berwarî, şunları söyledi: “Kürt halkı, KDP’nin Türkiye ile iş birliğini doğru ve olumlu görmüyor. Türkiye, Güney Kurdistan’ı askeri üstleriyle, ekonomik gücüyle, kültürel ve eğitsel açıdan işgal etmiştir. Güney Kurdistan’ın durumu gittikçe daha kötüleşiyor. Türkiye’nin Güney Kurdistan’da 2 bin şirketi var. Bu şirketler Türkiye’den getirilen işçilere aylık 500 dolar veriyor. Kürt işçilere ise 300 dolar veriyor. Bunun yanı sıra Kurdistan’ın doğalgazını bedavaya alıyorlar. Yine doğasını ve yaşamını talan ediyorlar. Önümüzdeki süreçte Kürt halkı ne KDP’nin ne de Türkiye’nin bu çıkarlarını kabul edecektir. KDP, bütün geleceğini mevcut Türk hükümetinin eline bırakmıştır.” 

Suikastlarda da ortaklar

Federe Kürdistan’da yurtsever Kürtlere gerçekleştirilen suikastlara da işaret eden Berwarî, suikastların failinin Türk devleti ve KDP olduğunu kaydetti. Berwarî, “Başûr’e Kurdistan’da bugüne kadar ne kadar yurtsever katledilmişse sorumlusu Türkiye’dir. KDP ve Güney Hükümeti bu katilleri ortaya çıkartmazsa bu katliamların ortağıdır. Geçtiğimiz günlerde KNK bürosuna öğlen saatlerinde saldırı gerçekleşti. Bu saldırıda arkadaşımız Deniz Bülbülün katledildi. KNK bürosu askeri bir büro değildir. KNK bürosu sivil bir bürodur. KNK bürosu, asayiş ve güvenlik birimlerinin kontrolündedir. Kuşkusuz bu insanlar gün ortasında katlediliyorsa bundan Güney Hükümeti ve Hewlêr iktidarı sorumludur. Bu katliamı yavaş yavaş unutturmaya çalışıyorlar. Katili Irak ve uluslararası adaleti sağlayan kurumlar teslim etmeleri gerekiyor” şeklinde konuştu.  HEWLÊR