İşkence edildi, aç bırakıldı, katledildi

Katledilen Duygu Koral ve annesi

Katledilen Duygu Koral ve annesi

  • Kocaeli 1 No’lu F Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutulan Duygu Koral'ın şüpheli ölümünden sonra başlatılan soruşturmada savcılık 'kovuşturmaya gerek yok' kararı verdi. Koral’ın annesine anlattığı 'işkence' araştırılmadı. Ailenin avukatı Eren Keskin “Garibe’ye yapılan işkencelerin aynısı Duygu’ya yapıldı” derken, annesi de “Kızım intihar etmedi, katledildi” dedi.

ERDOĞAN ALAYUMAT / İSTANBUL

Kocaeli 1 No’lu F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda tutulan Duygu Koral, 20 Mart 2023'te kaldığı tek kişilik odada şüpheli bir şekilde hayatını kaybetti. Kendini astığı iddia edilen Koral'ın şüpheli ölümüne ilişkin Kandıra Cumhuriyet Başsavcılığının açtığı soruşturma, 'kovuşturmaya yer yok' denilerek kapatıldı. Gerekçeli kararda ise “Duygu Koral’ın ölümünde travma etkisi ve zehirli bir maddenin etkisi bulunmadığı, ölümünün asıya bağlı mekanik asfiksi sonucu meydana gelmiş olduğu; böylelikle Duygu Koral'ın ölümünde herhangi bir kimsenin kasıt veya kusurunun bulunduğuna dair delil elde edilemediği anlaşılmakla, ölümünde şüpheli bir duruma rastlanmadığı  anlaşıldığından, şüpheliler hakkında kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığı” ifadeleri kullanıldı.

Kes-kopyala-yapıştır!

Savcılığın gerekçeli kararını incelendiğinde yeterli soruşturmanın yürütülmediği görülüyor. Koral'ın ölümüne ilişkin o akşam cezaevinde görevde olan gardiyanlardan yalnızca 8’nin ifadesi alınmış. Tümüyle aynı olan ifadeleri ise şöyle: "Olay tarihinde saat 18:45 sıralarında Duygu'nun bahçe kapısını kapatmak için gittim. 4 bayan memur 1 Nolu koğuştan geçerken bir bayan da Duygu’nun bulunduğu odanın mazgalını açarak oyalamaya çalıştı. Bu sırada Duygu'nun bayan memura 'Defol git' diye seslendiğini duydum. Kapı ve mazgalı kapatıp oradan uzaklaştık. Vardiya değişikliği yapıldığı için olay sırasında orada değildim. Haberi aldığımda koğuş koridoruna gittim. Doktorların müdahale ettiğini ama kurtaramadığını duydum.”

Olay yeri incelenmedi

Koral’ın avukatlarının hazırladıkları itiraz dilekçesinde soruşturmanın eksik yürütüldüğü, olayın aydınlatılması için gerekli olan ayrıntıların gözardı edildiği belirtiliyor. Olay yeri inceleme sırasında hakim bulundurulmadığına işaret eden avukatlar, olay yerindeki ası düzeneğinin Koral'ın kendisi tarafından hazırlanıp hazırlanmadığına dair delillerin araştırılmadığını, ilmek ile ası noktası arasındaki mesafenin, cesedin boyu ve tabanayak arasındaki mesafe ölçümlerinin yapılmadığını vurguladı.

Etkin soruşturma yürütülmedi

Cezaevinde yaşanan intihar iddiasını gösteren güvenlik kamera kayıtlarının olaydan 7 ay sonra dosyaya eklendiğini belirten avukatlar, “Gardiyanların kalkanlarla odaya girdiği saat ve ölüm olayının gerçekleştiği saat dikkate alındığında ölümün tutanaklarda belirtilen saatte gerçekleşmediği yönünde kuvvetli şüphe oluşmaktadır. Ancak savcılık bu hususu dikkate almamış, Koral'ın odasına giren gardiyanların şüpheli olabileceğini göz ardı etmiştir. Odaya giren tüm gardiyanların ifadesinin alınmamış olması soruşturmanın etkin olarak yürütülmediğini açık bir şekilde göstermektedir” dedi.

 

 

Takipsizlik kararı verildi

Koral Ailesi’nin avukatlarından İHD Eşbaşkanı Eren Keskin, soruşturma dosyasının eksik hazırlandığını söyleyerek, “Annesi ile yaptığı telefon konuşmalarında kendisine ne kadar baskı uygulandığını anlatıyor. Bu kayıtlar dosyada yok. Vücudunda başka travmatik izler var. Bunlarla ilgili Adli Tıp raporunda yeterince açıklama yapılmamış. Duygu Koral’ın kaldığı oda bir insanın kalabileceği bir oda değil. İntihar olduğunu düşünsek bile Duygu'yu bu noktaya getiren cezaevinin uyguladığı politikaları tartışmak gerekiyor. Maalesef savcılık failin devlet olduğu tüm soruşturmalarda olduğu gibi buna da takipsizlik kararı verdi” dedi.

Garibe'ye yapılan gibi

Keskin, geçen yıl aynı cezaevinde Garibe Gezer’in katledilmesini hatırlatarak, şunları söyledi: "Garibe Gezer’e yapılan korkunç işkenceleri kendisinden defalarca dinledik. Onu süngerli oda denilen odaya atıp adeta ölüme sürüklemişlerdi. Duygu Koral’ın da aynı şeyleri yaşadığını düşünüyoruz. Koral, tamamen yalnızlaştırılmış ve hayattan vazgeçmesi için her şey yapılmış. İntiharın eşiğine gelmiş bir insanın hastaneye yatırılması ve psikolojik destek verilmesi gerekirken onu tek kişilik hücrede tuttular. Cezaevinde bir takım antidemokratik uygulamalara karşı çıkıyorsanız sizin yeriniz hücre oluyor. İzolasyona alınan bir mahpusun itiraz hakkı bile yok. Koral, normal bir odaya alınmak için defalarca cezaevi idaresine başvuruyor ama cezaevi idaresi bu talebine cevap vermiyor.”

Şiddet gördü

Koral’ın 65 yaşındaki annesi Züleyha Keçi, kızının cezaevinde psikolojik sorunlar yaşamaya başladığını söyleyerek, kendisine yapılan haksızlıklara karşı çıktığı için süngerli oda denilen tecrit hücresine atıldığını belirtti. Keçi, “Bir süre orada kaldıktan sonra kızımı tek kişilik hücreye almışlar. Gardiyanlar tarafından sürekli kötü muameleye maruz kaldı. Sürekli aç bırakıldı ve darp edildi” dedi. Kızıyla yaptığı son telefon görüşmelerini anlatan anne, şu ifadeleri kullandı: "Son telefon görüşmemizde bana 'Anne gardiyanlar beni itti. Kafamı vurdum ve kafama 4 dikiş attılar. Bana ters kelepçe yaptılar, beni itip kaktılar' dedi. Telefon görüşmelerimizde sürekli kendisine yapılan eziyeti anlatıyordu. Benim telefonumu dinlemeye değer görmediler.”

İntihar etmedi öldürüldü

Koral’ın intihar ettiğine inanmayan annesi, kızının katledildiğini belirterek, “Ben ona 28 yaşına kadar bebek gibi baktım. Duygu, 15 yaşına gelene kadar birbirimizden hiç ayrılmadık. Benim kızım bu şekilde ölmeyi hak etmedi. Ben ne olursa olsun çocuğumu bu duruma düşürenlerin en ağır cezayı almasını istiyorum” şeklinde konuştu.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.