İşkence, şantaj ve tehdit

Bozan Demir

Bozan Demir

  • Pirsûs’ta gözaltına alınan Bozan Demir, işkence sırasında polislerin kendisini çırılçıplak soyarak, “fotoğrafını çekip çocuklarına atalım mı” diyerek tehdit ettiğini söyledi. 

Riha'nın Pirsûs ilçesinde 1 Mart'ta işkenceyle gözaltına alındıktan sonra Urfa Adliyesi'nde serbest bırakılan Bozan Demir, gözaltına alındıktan sonra işkenceye uğradığını ve götürüldüğü Urfa TEM Şubesi'nde de devam ettiğini aktardı. 
Riha’nın Pirsus (Suruç) ilçesinin Mishecerk (Gönen) Mahallesi’ne bağlı Karacurun mezrasında, 24 Şubat sabahı PKK'li olduğu iddia edilen Sıtkı Kurtoğlu (Xebat Xelat) ile askerler arasında çatışma yaşandı. Yaşanan çatışmanın ardından 1 ve 2 Mart tarihlerinde mezrada 7 kişi gözaltına alındı. Urfa Adliyesi’ne sevk edilen Adle ve Mehmet Samur “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanırken diğer kişiler serbest bırakıldı. Dört gün gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan Bozan Demir, gözaltına alındığı sırada ve Emniyet Müdürlüğünde kendisine uygulanan işkenceyi anlattı.  
Demir, 1 Mart’ta evlerinin kapısının asker ve polisler tarafından koçbaşıyla kırıldığını belirterek, ellerinin arkadan kelepçelendikten sonra işkence gördüğünü söyledi.Polislerin işkence sırasında kendisine bir fotoğraf gösterip, ‘Fotoğraftakini tanıdığını söyle seni bırakalım’ dediğini kaydeden Demir, “Hiç tanımadığım bir adamı tanıdığımı söylemeye zorluyordu. Beni mutfağa götürüp orda işkence ettiler. Başıma, yüzüme, omuzlarıma yumruklarla saldırdılar. Biri ayağındaki botlarla sırtıma basıp arkadan bağlı olan kullarımı yukarıya kaldırıp, ‘Konuş yoksa kulunu kırarım’ diyordu. Sesleri duyan kızım koşarak yanıma gelmek istedi ama izin vermeyip onu kulundan tutup dışarı atılar. Başım, yüzüm hep morarmıştı” dedi. 
 
Kızını da sorguladılar
 
Polis ve askerlerin, 17 yaşındaki kızını sorguya çektiklerini söyleyen Demir, “Kızımı dışarı çıkarıp saçma sapan sorular sormuşlar. ‘Evinize yabancı kimse geliyor mu? Kim geliyor?’ gibi sorularla baskı yapmışlar, psikolojik şiddet uygulamışlar” şeklinde konuştu.  

Urfa TEM'de devam etti

Demir Urfa TEM Şubesi’nde devam eden işkenceyi de şöyle anlattı: “Önce bir hücreye attılar. Öğlene doğru çağırıp yukarı çıkardılar. Yukarı çıktıktan sonra oradan biri kapıya yaslanmamı söyledi. Kapıya yaslandıktan sonra biri arkadan ellerimi bağlayıp beni bir odaya attı. O odada saatlerce işkenceye uğradım. Yumruklarla, başıma, yüzüme, karnıma ve sırtıma saldırıyorlardı. Biri parmaklarını gözüme sokup, ‘O adamı gördün mü, onu tanıyor musun’ diye soruyordu. Daha sonra beni soyup üzerime buz gibi su döktüler. Bana, ‘Fotoğraflarını çekip çocuklarına atacağız, sanal medyada paylaşacağız, bu olayı da senin üstüne atacağız’ diyorlardı. Bana, ‘Sen zaten Ermeni’sin çocuklarını da al bu ülkeden git’ diyorlardı. Daha sonra biri, ‘Elektirik verelim mi’; diğeri de ‘Emir bekliyorum emir gelsin vereceğiz’ dedi. Sonrasında kabloyu boynuma bağlayıp çektiler, boğulacak gibi oldum, sonra gevşettiler kabloyu. Kabloyu gevşetir gevşetmez karnıma sert bir yumruk yedim. Beni etrafımdan döndürdüler, bunun üzerine yere düştüm. Yerden kaldırıp sandalyeye oturttular, sandalye üzerinde de döndürdüler tekrar dengemi kaybedip düştüm. Sonra kapının önüne götürdüler, gözlerimi açıp dışarı attılar. Dışarı attıkları gibi kapıyı üzerlerine kapattılar.”
 
'Hayal' diye dalga geçtiler
 
Gördüğü işkenceyi ilettiği başka polislerin “hayal görüyorsun” dediğini ve bir gün bekletildikten sonra başka bir odaya alındığını belirten Demir, dört günün ardından sevk edildiği Urfa Adliyesi’nden serbest bırakıldığını; işkence yapan polis ve askerlerden şikayetçi olduğunu ifade etti. MA/URFA

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.